Bazen bazı kelimeler, kullanıldığı cümleye ihtiyaç duymaksızın tek başlarına etkili ve tek başlarını çok anlam yüklenebilir olurlar. ‘Mazi’ böyle bir kelimedir.
Tek başına bu kelimeyi düşündüğünüzde inanırım ki kelimenin çok ötesine geçen hatırlamalar yaşarsınız, benim gibi.
Hele hele mazi, bayramda hatırlanan bir kelime olduğunda, herbirimiz kendimize özge bir veya birden çok hatıraya erişiriz.
Bir düşünün bakalım, mazi kelimesi sizi nerelere götürüp, hangi anılarınızı anı koleksiyonunuzdan çekerek önünüze getirecektir.
***
Anılarımıza yerleşecek bir bayram daha geride kalıyor.
Bir bayram geçmeden bir Nazım paylaşmak şart. Ne kadardır Nazım şiiri yazmadım bakınca çok olmuş. Bir kaç haftadır yazmamışım. Hatırlamak ve hatırlatmak lazım.
Bayramlar, paylaşmanın sevinci yanında, bizim coğrafyamızın ekonomi-politiğine göre biraz da maziyi hatırlatan kavramlardır aslında.
Eski bayramlar, bu bayram ilk defa veya daha çok defadır aramızda olmayanlar da ayrılır. Onları, aramızdan ayrılanları da anmak gerekir. Hatta ziyaret etmek de gerekir. İbadet ve kabir ziyaretleri yapılır.
Hatıralar hatırlanılır. Mazi bizim bayramlarımızın parçasıdır.
Mazi’de bugünden ve bugünde maziden izler var. Bunları yaşamış olmak için değil, yaşantımızın değerli parçalarından biri olarak mazimizi bugünümüze taşımak iyi bir şeydir. Gelin görün ki, gündelik yaşamımızda buna uzağız. En azından bayramlar buna bile vesile olsa, ne güzel olur.
Bu güzelliği hatırlatırken, bir de; sizlerle, kendi küçük değeri elbette çok büyük bir şiirini sunayım Nazım Hikmet’in. Bir çok duygumuzu birlikte yaşayabileceğimiz kadar içeriği insan dolu şiirler yazınca bir şair, bize bunu hissettirmemesi mümkün mü?
***
Kalbimde maziden bugün izler var
Her siyah saatım bu izle erir
Ruhumu geçmişin hicranı sarar
Doğanlar ölür ölen dirilir
Anladım hayatmış mazinin adı
Yıllara karışan her şey ses verir
Hasretle doludur geçmişin yadı
Mazinin elemi bile tatlıdır.