Yaşamımda müstesna insanlar tanıma şansına sahip oldum. Yine de, Bensiyon Pinto, aralarında müstesna değil, bir ‘istisna’ydı.
Şalom Gazetesi’nde çalışmaya başladığım yıllarda geleneksel bir altyapıdan gelsem de Yahudi Toplumu işleyişinden tümüyle habersizdim. Ne bir cemaat başkanının varlığını, ne protokolü, ne de idari kurulları biliyordum. Öğrendim. Gün geldi, Türk Yahudi Cemaati (önceleri öyle tabir edilirdi) Başkanı Bensiyon Pinto tarafından ofisine ‘davet’ edildim. Pinto asla çağırmazdı, davet ederdi insanları. Bu da hep hatırımda kalmış bir ayrıntıdır.
Tanıştık, sohbet ettik ve arada kahveyi nasıl içtiğimi sordu. “Sade lütfen” dedim. O günden sonra her ziyarete gittiğimde önüme sade kahve geldi…
Pinto’yu ilk ziyaretimden en çok aklımda kalan duvarda çerçeve içinde duran bir vecizeydi. Şöyle yazıyordu, “Tanrı bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul edecek vakarı, değiştirebileceklerim için uğraşma cesaretini ve ikisi arasındaki farkı anlayabilecek aklı versin” Bu sözler ondan aldığım ilk ders oldu. Kendi ısrarıyla da olsa, ona sadece adıyla hitap etmem zaman aldı. Şalom bana öğretti, Bensiyon ise eğitti. Kime ne dozda verilmesi gerektiğini de çok iyi bilirdi.
Sırası geldiğinde ailemin her bir ferdine eli dokundu. Gençlerle daha ilgili ve onlardaki ‘potansiyel’ kokusunu hemen alırdı.
↔↔↔
Bensiyon Pinto’yu ‘özel’ kılan üç önemli öge vardı: İnsan ilişkileri, ileri görüşü ve karizması.
Kızmaz mıydı, kızardı. Bağırmaz mıydı, bağırırdı… Gök gürültüsünü hissettiğim zamanlar da olmuştu. Sonuçta o da insandı.
‘Hanımefendi’ sözcüğünü farklı iki vurguyla söyler, nerede olduğunuzu hissettirirdi. Tını yüksekten çıktıysa ardından bir azar, yumuşak tonda çıktıysa kişiyi bir iltifat beklerdi.
Öte yanda, Bensiyon Pinto’ya sadece gerçekleştirdikleri için değil, eşi Eti Pinto’yu daha yakından tanımama vesile olduğu için minnettarım. Eti, aileyi bir arada tutan, desteği ve dostluğu aynı anda devam ettiren, sabrın erdemlerini çok iyi dengeleyen bir örnek oldu hepimize. Öyle de devam edeceğini biliyorum.
↔↔↔
Uzun süren rahatsızlıklar zordur, acıdır. Bununla beraber sevdiklerimizin sağlıkta oldukları gibi, gülen gözleriyle hafızalarda yer etmesini dilerim.
Bendeki yansıması, özenle taranmış, yine de öne kayan bir tutam saçı ve her zaman bulundurduğu katlanıp ütülenmiş mendili cebinden çıkarmakta olan dimdik bir Bensiyon Pinto… Sanırım ceketin diğer cebinde bir ‘kipa’ var.
↔↔↔
16 Ocak Pazar, Ağaçların Yeni Yılı olan Tu Bişvat’ta bir çınar aramızdan ayrıldı.
Yolun ışıklı olsun Onursal’ımız.
Yehi Zihro Baruh.
16 Ocak Pazar, Ağaçların Yeni Yılı olan Tu Bişvat’ta bir fidan aramızdan ayrıldı.
Cennet mekânın olsun Roy’umuz.
Şeişmeru Eleha ha Malahim.