Zaman zaman karşıma çıkan bir cümle vardır. “İki haberim var. Biri iyi, diğeri kötü. Hangisinden başlayayım?” Yanıtım genelde, “İyiden başla” olur.
↔↔↔
Kısa süre içinde peş peşe iki kitap piyasaya çıktı. İrvin Mandel’in karikatür albümü, ‘Mozotros Ailesi VIII’ ile Nana Tarablus’un Selaniklilerin hayatı, tanıklık ve anılarını dile getirdiği, ‘Baba Neden Bize Dönme Diyorlar?’ adlı yapıtları.
Nana ile İrvin’in ‘Şalomcu’ olmaları da bizim için ayrı bir gurur vesilesi.
↔↔↔
Belgesel nitelikli olan bu kitapların ‘biri iyi, diğeri kötü’ değil elbette.
Mozotros Ailesi 1992’nin ocak ayında doğdu. Yeni yayınlanan albümle gazetede 30. yılını kutluyor. Dile kolay, İrvin Mandel otuz yıl boyunca, hiç aksatmadan her hafta hem gülümseten, hem düşündüren bir aile ile birlikte olmamızı sağladı.
Mandel aslında, 1986’da Şalom’a mizahla değil, siyasi karikatürler çizerek başladı. O dönemde, haftanın yazıları, gazetenin demirbaşları olan Hasan Kandil veya Kemal Karataş ile elden yollanırdı. İrvin de konuya ilişkin bir karikatür çizer, yine aynı yöntemle geri gönderirdi. Araya zamanlama, teknik sorunlar girince aksamalar başladı. İrvin’in deyimiyle, ‘sayfayı İzel Rozental’a kaptırdı’…
‘Kaptırma’ durumu gazetenin kazancı oldu. İzel, ‘Tünelin Ucu’ ile siyasi karikatürler çizerken bir müddet sonra da İrvin, ‘Mozotros Ailesi’ ile vazgeçilmezlerimiz arasına girdi.
Mozotros, Türk Yahudi Toplumu’nun bir aynası, aynı zamanda sosyolojik yapısını irdeleyen bir çizgi bant. İleri tarihlerde ise söz konusu toplum hakkında bilgi edinmek isteyen araştırmacılar için eşsiz bir kaynak olacak.
Judeo-Espanyol lisanını bilmese de Sefarad Yahudi’sini, sonra da genel burjuva toplumunu düzeyli bir şekilde çizmeyi sürdüren İrvin Mandel’in dokuzuncu albümünü de aynı keyifle derleyeceğinden eminim.
↔↔↔
Şalom DERGİ’nin Genel Yayın Yönetmeni Suzan Nana Tarablus’un son kitabı, ‘Baba Bize Neden Dönme Diyorlar?’ (Varlık Yayınları) birçok internet sitesinde, kitapçılarda ve gazetemizde yerini aldı.
Kitap, susmak zorunda kalan, kendilerini Selanikli olarak adlandırmayı yeğleyen bir topluluğun son iki-üç kuşağının anıları, aile ilişkileri, hayal kırıklıkları ve kendilerini keşfetmelerini anlatıyor.
Doğum tarihleri 1985 ve 1931 yelpazesinde 28 kişi ile yapılan söyleşiler, konuyu dinsel açıdan ziyade sosyal, psikolojik ve ekonomik açıdan ele alıyor. Türkiye dışında yaşayanlar aile içi ve cemaat baskısından çekindikleri için söyleşilerde isimlerinin baş harflerini kullanmayı tercih etmiş.
İspanyol ve Portekiz seyrüseferinin başlaması ile genç nesil Selanikliler kimliklerini doğru yere oturtma arayışına yöneldi.
↔↔↔
Cesurca kaleme alınmış kitabın önsözünü, Sabetaycılık üzerine doktorasını Harvard’da yapan Prof. Cengiz Şişman yazdı.
‘Baba Bize Neden Dönme Diyorlar?’ Selanikliler hakkında doğru/yanlış bilinen, belki de hiç bilinmeyecek olanların bir sentezi.
Galata, Balat ve Kuzguncuk’u günümüze taşıyan üç kitabının ardından oldukça farklı bir konuya yönelen N. Tarablus’un bu yolculuğu dilerim başka ülkelere de uzanır.
Sağlıkla kalın.