Kıştan bahara geçişin güzel günlerini yaşıyoruz. Benim içinse baharın simgesi Maçka’da İzmir Palas’ın bahçe duvarında açmaya başlayan mor salkımlar… İstanbul Boğazının iki yakasında kök salan erguvan ağaçları da ilkbaharın diğer bir müjdecisi. İstanbul’un doğasında kendiliğinden yetişen bu ağaç tabiatın şehre bir hediyesi sanki.
↔↔↔
Havaların ısınmasıyla Adalar, iğne atsan yere düşmez bir insan seliyle dolup taşıyor. Lahmacuncu, dondurmacı mutlu, orada yaşayanlar ise bir o kadar mutsuz. Huzurlu bir yaz sezonu için, gündüzleri Burgaz veya Heybeli’de geçirip akşamları Büyükada’da mı yatmalıyız?
Anlaşılan ulaşım bedeli yerli/yabancı turisti etkilemiyor.
Beşiktaş-Büyükada motor seferlerinin gidiş dönüş ücreti 64 TL, Adalar Şehir Hatlarında yolculuk 44 lira oldu. Mazota her zam geldiğinde, bilet fiyatlarının artışı kaçınılmaz.
Her gün işe gidip gelenler ne yapacak? Genç nesil hafta arası şehirde kalıp, hafta sonlarında mı Ada’ya çıkacak? Yoksa Ada defterini kapatacaklar mı?
Vapur tercih edilse bile, tarifeli seferler mesai saatleriyle örtüşmüyor. Kaldı ki daha uygun olduğu için, vapurlar çok daha kalabalık olacak. Ya da, çook eskilerde olduğu gibi, yazlıkçı ev hanımları ve çocuklar okullar kapandığında Ada’ya gelip, okullar açıldığında şehre dönecek. Böylelikle tek gidiş/dönüş biletiyle sezon kapanacak. ‘Olmaz’ dendiğini duyar gibiyim. Olmaz tabii! Deniz taksi-dolmuş uygulamasını düşünen yetkililerin adil bir çözüm bulduktan sonra hayata geçirmeleri naçizane görüşüm.
Öyle veya böyle yaz gelecek. İyisi mi ilkbaharı yaşayalım. Zamanı geldiğinde isteğe değilse de rüzgara göre yön alınacak.
↔↔↔
Fişekhane’yi yazdıktan sonra ziyarete giden dostlar, “Başka öneriler de bekliyoruz” dediler. Baltalimanı Hastanesinin karşı çaprazındaki Japon Bahçesi, Emirgan Korusu ile Anadolu yakasında bulunan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB). Günübirlik turlar bu üçlüyü, ‘İstanbul’da Sakura Zamanı’ olarak isimlendiriyor. Elbette, rehber eşliğinde gezmek çok farklı. Ancak Marmaray gibi toplu taşıma ile münferit gitmek, yorulduğunuzda durmak da bir seçenek. NGBB, Ali Nihat Gökyiğit’in kendi adını taşıyan ANG Vakfı aracılığıyla, eşinin anısına Ataşehir’de 50 hektarlık alan üzerine oluşturduğu bir park ve botanik bahçesi.
Türkiye ve dünya florasına ait ağaçların bulunduğu bahçe, çocuklar için ilginç olduğu gibi botanik için de önemli bir araştırma ve eğitim merkezi. Uygulamalı bahçıvanlık kursu, bitki ressamlığı, etnobotanik kurgusu, bitkisel tasarım atölyeleri etkinliklerden bazıları. Gitmeden önce tanıtım filmini izlemenizi öneririm.
Eşinin anısını yaşatacak ve bunu topluma mal edecek kadar ileri görüşlü olan A. Nihat Gökyiğit’in kim olduğunu öğrendiğimde çok etkilendim, ama çok da şaşırmadım. Zira iyi bir eğitim, doğru yolları beraberinde getiriyor. Artvin doğumlu olan Gökyiğit, inşaat mühendisi. Üniversite yıllarının ardından Robert Kolej’den arkadaşı Feyyaz Berker’le Tekfen Holding’i kurdu. İş hayatının yanı sıra fahri konsolosluk yaptı, 1992’de Hayrettin Karaca ile Tema Vakfı’nı oluşturdu. Yazdıklarım biyografisinin sadece bir bölümü.
Ali Nihat Gökyiğit, ilerlemiş yaşına (97) rağmen hâlâ ANG Vakfı’nın çalışmalarını izliyor, botanik bahçesinde bir bankta oturup mutlu oluyor.
Sağlıkla kalın.
Hag Pesah Sameah.