24 Nisan 2022 tarihinde Ferrari’nin evi Monza Pistinde binlerce kişi uzun zamandır hasret kaldıkları Ferrari’nin yarış zaferini görmek için starting grid’deki beş kırmızı lambanın yeşile dönmesini bekliyordu.
Bir önceki yıl şampiyon son yarışta belli olmuş ve tüm zamanların en iyi pilotlarından biri olan Hamilton yarışın bitmesine metreler kala Hollandalı pilot Verstappen tarafından geçilerek şampiyonluğu kaptırmıştı. Bir önceki yıldan gelen psikolojik travma Hamilton üzerinde hissedilirken 2022 yılına hiç de hesapta olmayan teknik aksaklıklarla başladı Mercedes takımı.
Aslında teknik aksaklıkların nedeni kural değişikleri beraberinde gelen yeni nesil araçlara geçişten kaynaklanmaktaydı.
Bu değişiklikler F1 tarihindeki en büyük teknik değişikliklerden birine işaret etmekteydi. Yarış arabalarında yapılan değişiklikler son yıllarda özünde, sert bir aerodinamik revizyonun ardından basitleştirilmiş ancak çarpıcı yeni görünümlü bir yarış arabası vaat etti tüm yarış severlere.
2022 otomobillerinde bir 'yer etkisi' yaratan iki uzun zemin altı tüneli tasarlanmıştı. Bu tasarımın amacı otomobili asfalta daha fazla yere basma kuvveti üretilmesini sağlamaktı. Aslında bu tasarım için yeni tabirini kullanmak da çok doğru değil. Zira mevcut konsept 1970'lerde ve 80'lerde F1'de oldukça popülerdi.
Yeni otomobillere bir de basitleştirilmiş bir ön kanat ve keskin bir yeni arka kanat konuldu. Bunlar sadece harika görünmekle kalmıyor, aynı zamanda 2022 otomobillerindeki tamamen yeni parçalar, hava akışını dışarıya göndermeyi durdurmak ve bunun yerine daraltacak şekilde yepyeni bir tasarım sunuyordu bizlere. Daha az etkili olmasına rağmen, kavisli arka kanatta hala DRS de bulunuyordu. Görsellik bir yana araçlar daha da aerodinamik hale getirilmişti.
18 inçlik lastikler üzerine tekerlek kanatçıkları eklendi. Böylece havanın arka kanattan uzaklaştırılmasına yardımcı olmak amaçlandı. Lastikler büyütülerek yol tutuşta iyileştirme amaçlandı.
Ancak sayılan tüm bu yenilikler ve özellikle otomobillerdeki zemin altı tüneli araçların yol tutuşunu önemli ölçüde zora soktu.
İşin ilginç en ilginç yanı ise 2014 yılından bu yana üst üste sekiz yıl boyunca takım şampiyonluğunu kimseye bırakmayan, Verstappen’in şampiyon olduğu son yıl bile takım şampiyonluğunu almış Mercedes’in bu sürece ayak uyduramamış olmasıydı.
Sezon başladığında herkes Toto Wolff gibi bir takım patronu altındaki Mercedes’in bu süreci kolayca atlatacağı beklentisindeydi.
Almanlar üretimdeki gücünü hepimiz biliriz. Geçmiş performansı üretimle en iyi buluşturan ülkelerden biridir Almanya. İşini ciddiye alma, şansa bırakmama deseniz o da var. İşte bu ülkenin en önemli markalarından biri ama benim için en önemlisi, yeni otomobilinin pistte zıplaya zıplaya gitmesine yönelik sorunu bir türlü çözememişlerdi.
Her yarış öncesi büyük şampiyon Hamilton’a bu soru defalarca sorulduğunda umutsuzca otomobilin mevcut şartlarda düzelmesinin mümkün olmadığı duyuruyordu takım patronuna. Belki de kayıtsız kaldığını düşündüğü Otto’ya sesini medya üzerinden duyurmak istiyordu. Kullandığı otomobilin hızlanma sorunu olsa da tüm sıralama turlarında, arkasından yarışlarda elinden geleni yaptı.
Ancak yarışlar ilerledikçe büyük şampiyon sıradanlaşmaya, hiç yarışa girmediği hatta onlara tur bindirdiği isimlerin olduğu bölgede kalmaya başlamıştı.
24 Nisan 2022 tarihi bir milat olabilir büyük şampiyonun hayatında. 23 Nisan 2022 Cumartesi günü 19 yarışçının finalde sürmeye hak kazandığı sıralama turunda 13. oldu Lewis Hamilton. Ertesi günkü yarışı da 13. sırada tamamladı. Tam bir hayal kırıklığı. Hem kendisi çokça da Mercedes taraftarları için.
Bitiş çizgisini geçerken teknik ekiple sürekli temas kurduğu telsizin ucunda bu kez takımın patronu ve CEO’su Otto Wolff vardı. Şöyle diyordu Hamilton’a:
“…Lewis, merhaba, bugün sürmen gereken şey için üzgünüm. Bunun sürülemez olduğunu ve sonuç olarak puanı hak etmediğimizi biliyorum… Korkunç bir yarıştı… George ile birlikte (Diğer yarışçıları George Russell), hava şartları normalken aracın nereye gidebileceğini gördük, ancak bir Dünya Şampiyonu için yeterince iyi değiliz, bir Dünya Şampiyonuna layık değiliz. Sadece arabayı tamir etmemiz gerekiyor.”
Hamilton ise takım patronu Toto’ya "Endişelenme, Toto" diye cevap verdi, çaresiz bir sesle.
Ne Ferrari’nin büyük umutlarla yeniden evine geldiği yarışta ilk üçe girememesi ne de Verstappen’in pole pozisyonu, yarış birinciliği ve en hızlı turu atarak bir tarih yazması önemli gözüktü gözüme.
Takımın patronunun “Bir Dünya Şampiyonuna (hem de ne Şampiyon) layık değiliz” sözü kulaklarımda çınladı durdu.
Özür dilemek, teşekkür etmek ve günaydın ya da iyi akşamlar demek bence hayatımızı kolaylaştıran, birbirimize saygımızı artıran üç sihirli cümle.
Bunu kendi iş yerlerimizde patronlarımızdan duyar mıyız bilemiyorum ama üç sihirli cümleden biri olan ‘özür dilerim’ hiç bana bu kadar etkili gelmemişti.
Sağlıkla kalın…