Peraşamız anlaşılması kolay olmayan mitsvaları da barındırır. Bunlardan biri ‘Hatsotserot’ dediğimiz trompetleri yapma mitsvasıdır. Bene Yisrael’i bir araya toplamak, hareket etmelerini veya durmalarını sağlamak için bu trompetler çalınırdı. Bu trompetler aynı zamanda neşeli günlerde yani bayram günlerinde ve hatta savaş zamanlarında da çalınmaktaydı.
Çağdaş Tora açıklayıcılarından Rav Sabato, Tora’nın savaş zamanında çalınan trompetlerle barış veya bayram zamanında çalınan trompetlerin emredilmesinde farklı fiiller kullanıldığına dikkat çeker. Savaş zamanında çalınan trompetlerin amacı “Venizkartem lifne Ad… E.loehem/Tanrı’nın huzurunda hatırlanacaksınız” şeklinde belirtilmiştir. Burada amaç Bene Yisrael’in savaş durumunda bulunduğu Tanrı’nın huzurunda hatırlanmaları ve zafer için Tanrı’nın mutlak yardımına gereksinim duymalarıdır. Hâlbuki bayram zamanında çalınan trompetler için “Veayu lahem lezikaron lifne E.loehem” ifadesi yer alır ve hatırlaması gerekenlerin bizler olduğunun altı çizilir. Bir başka deyişle savaş zamanında hatırlanmaya hizmet eden trompetler bayramlarda hatırlatma görevini ifa etmektedir.
Rabi Sabato kutlama zamanlarında eğlencenin ve bereketin farkında olan Bene Yisrael’in ona bu güzelliği sağlayanın Tanrı olduğunu aklından çıkarmaması gerektiğini öğretir. İnsan bazen kutlamalara dalınca bu kutlamanın sebebini aklından çıkarabilir. Ancak savaş zamanında zaten stresli ve gergin bir ortamda Bene Yisrael Tanrı’yı hep akında tutacaktır. Önündeki mücadeleden zaferle ayrılmasının tek seçeneği Tanrı tarafından gelecek yardıma bağlıdır. İşte bu yüzden Tanrısal tahtın önünde trompetler Bene Yisrael’in hatırlatıcısı gibi görev yaparlar.
Rabilerimizin verdiği mesaj açıktır. Sıkıntılı zamanlarda hatırlanmak istiyorsak mutlu zamanlarımızda hatırlamayı bilmeliyiz. Bene Yisrael’in zaman zaman rehavete kapılıp da kendisine bu nimetleri kazandıranın kim olduğunu unutması tarih sahnesinde birçok sıkıntıya neden olmuştur. Devarim peraşalarında yer alan ‘kohi veotsem yadi asali et ahayil aze/ gücüm ve cesaretim bana bu nimeti yaptı’ yaklaşımı hatalı ve terk edilmesi gereken bir hareket olarak akıldan çıkarılmamalıdır.