Farklı olmak ve Madımak

Mois GABAY Köşe Yazısı
6 Temmuz 2022 Çarşamba

2 Temmuz 1993'te Sivas’ta Madımak Oteli’nde 33 aydının yakılarak öldürüldüğü, iki otel çalışanın da dumandan etkilenerek yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 29 yıl geçti. O günlerde daha küçük bir çocuk halimle Turgut Özal’ın vefat haberini televizyonlardan öğrenişimi, ardından ülkenin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller’in açıklamalarını ve Sivas katliamını televizyondan izlerken nasıl ailemle korku içinde ekrana bakamayışımı daha dün gibi hatırlıyorum.

Hint asıllı İngiliz yazar Salman Rüşdi’nin ‘Şeytan Ayetleri’ isimli romanının İslam ülkelerinde tek tek yasaklanmasından sonra Aziz Nesin o dönem hükümet yetkililerine seslenmiş ve kitaba bayılmamasına rağmen laiklik ve ifade özgürlüğü bağlamında yayınlanması gerektiğini belirtmişti. Madımak katliamından sonra kimi çevreler bunu Nesin’in bir kışkırtmasının sonucu, halkın galeyana gelişi, tahrik gibi sözlerle ifade edip hafızalarda derin yaralar bırakacak kara bir lekeyi meşrulaştırmaya çalıştırmıştı.

Farklı olmaya tahammülsüzlüğün, geçmişin acıları ile yüzleşememenin bir sonucu olan Sivas Katliamı’nın günü gibi öncesi ve sonrasında yaşananlardan dersler çıkarmak, bir daha benzerlerinin yaşanmaması için unutulmamasını sağlamak ülkemizde farklı olanı muhafaza etmek isteyen herkesin görevi olmalıdır.

Kim Daha Mutlu?

Geçtiğimiz hafta Ulus Özel Musevi Okulları 12.sınıf öğrencilerinin yurtdışı üniversitelerinden aldıkları kabulleri gururla duyurdu. Bu yıl listede dikkatimi çeken ilk sırayı 20 ayrı üniversite adı ile Hollanda’nın almasıydı. Nitekim gerek üniversite tanıtımları esnasında gerekse de öğrencilerle sohbetlerde Hollanda’nın her ne kadar yurt bulma sorunu devam etse de avantajlı bir fikir olduğunu ve hatta her yıl orada Türkiye’den giden gençlerimizin hatırı sayılır bir sayıya ulaştığını gözlemlemekteydim.

Yazıyı kaleme almadan evvel okulumuzdan beş yıl evvel mezun olmuş kayınbiraderimle yaptığımız sohbette kendi yaş kitlesinin mutluluk sıralamasını arkadaşlarındaki gözlemlerinden şöyle açıkladı:

1- İstanbul’da yaşayıp yurtdışı ile online iş yapan.

2- Yurtdışında iyi firmada çalışıp, sosyal yaşamı farklı nedenlerden zayıf olan

3- Türkiye’de kalıp yurtdışı şansını öteleyen

Gençlerimizi yurtdışına dünyanın farklı üniversitelerine daha iyi bir eğitim fırsatı için gönderirken, onlara orada uyum sağlayabilmeleri için neler yapabiliriz? Türkiye’de kalmak neden artık birçok genç için ilk sırada gelen bir tercih değil? Ülkemiz yurtdışından öğrenci göçü alırken neden kendi öğrencilerimizi burada tutamıyoruz? Genç nüfus başta eğitim, çalışma ve yaşam olanakları amaçlı her yıl göç verirken, kan kaybını nasıl durdurabiliriz? Dünyanın farklı şehirlerine dağılmış Türk Yahudi gençlerini nasıl bir arada tutabileceğiz? Soruları arttırmak mümkün, yeter ki görmezden gelmeyelim…

Alef YSK Büyükada’da yaz

Alef YSK Büyükada tesisi geçtiğimiz haftalarda yenilenen tesis imkanları, dolu dolu bir program eşliğinde açılışını duyurdu.

Salgın döneminde almak zorunda olduğu yoğun önlemler nedeniyle genç müdavimlerinin bir bölümü Büyükada ve Burgaz’ın farklı kulüplerine yönelen YSK Büyükada’nın dileğim bu yıl tekrardan eski müdavimlerine de kavuşarak dopdolu bir yaz geçirmesidir. Kulüp yönetimi farklı temalı partilerden, her yaşa yönelik etkinliklere kadar tüm imkanları zorlayarak ellerinden geleni yapmış ve toplum üyelerini birlikte bu yazı geçirmeyi beklemektedir. 18-35 yaş arası gençleri daha çok kulüpte görmek hepimizi mutlu edecektir.

Biz toplum bireyleri olarak da farklı bir kulübe üye olsak bile en azından bir haftasonu Alef YSK Büyükada tesisine gidebilir, oradaki gönülülerimize varlığımızla destek olabiliriz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün