“Biz buğdayı evcilleştirmedik, buğday bizi evcilleştirdi.”
Yuval Noah Harari’nin Homo Sapiens kitabındaki bu cümleyi okuduğumda üzerinde pek de düşünmediğim bu yalın tespitin, zamansız bir hakikatle adeta bir yüzleşme misali beni ne denli etkilediğini hatırlıyorum…
Gerçek o ki; uzaya çıktık indik ama kim olduğumuz hep sabit kaldı… Hâlâ evcilleşmemiş vahşi insanoğlunu belki tabiat, belki gıda ıslah eder diye beklerken baktık ki nerede başladıysak aslında halen oradayız… Evvelâ muhtacız… Tabiata, tarıma, yemeğe…
Vahşi yanımız ıslah oldu gibi görünse de makyajlı, medenî görünümlü ‘ileri’ modellerimiz ilk başta neysek ‘o’ halimizle kalmaya devam etti…
Rusya’nın Ukrayna işgali ile başlayan gıda krizi Afrika ve Ortadoğu’da çok ciddi açlığa, tüm dünyada ise savaştan daha da evvel başlayan gıda pahalılığının ziyadesiyle kontrolsüzce artmasıyla herkesi dize getirdi ve tam İstanbul Anlaşması imzalandı derken Rusların Odesa’ya yaptığı füze saldırıları ‘güvenli gıda koridorunu’ endişeli gözlerle bakmamıza neden oldu.
Daha geçtiğimiz cuma Ukrayna’nın limanlarının tahıl ve buğday dağıtımı için açılması üzerine anlaşılmışken henüz 24 saat dolmadan Rusya tarafından yapılan saldırının küresel tansiyonu yükselttiği aşikâr.
Basında ve sosyal medyada Ukraynalı yetkililerin haklı sert tepkileri “Putin’in değişmeyeceği ve batılı müttefiklerin Ukrayna’ya acil hava savunma sistemleri desteği sağlaması” gündeme oturdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yapılan İstanbul Anlaşması şüphesiz bir diplomatik başarı ve dünyanın birçok yerinde yaşanan açlık krizini sonlandırmak için atılmış önemli bir adım.
Ancak anlaşma ertesi gün ihlâl edilince herkes “Şimdi ne olacak?” sorusunu sorar oldu…
Ukrayna Tarım Bakanlığı yerel haber organı Suspilne’ye yaptığı açıklamaya göre “Şubattan beri işgalden bu yana limanda 20 milyon ton tahılın bekletildiğini, İstanbul Anlaşmasının hemen ardından gemilere yüklemenin yapılmasını ve limanlardan dağıtıma çıkmalarını beklerken” Rusya’nın gerçekleştirdiği saldırının sevkiyatı durdurma noktasına getirmesi gözleri Putin’e çevirdi.
Avrupa Birliği Dışişlerinden Josep Borrell “şiddetle kınadıkları” saldırının İstanbul Anlaşması ardından yapılması Rusya’nın uluslararası hukuka ve küresel olaylara dair tutumunun ne kadar güvenilir(!) olduğunu gösterdiğini belirtti.
Ukrayna’nın Altyapıdan Sorumlu Bakanı Oleksandr Kubrakov ise “Limanlarımızın açılması için teknik hazırlıklar sürüyor, hükümetimiz tahılların dağıtımı konusunda geri adım atmayacaktır” ifadesini kullandı.
Cumartesi günkü saldırının ardından Cumhurbaşkanı Zelenski’yi Ukrayna’da ziyaret eden Amerikan senatosundan kalabalık bir delegenin konuyla ilgili görüşmeler yaptığı Kiev tarafından açıklandı. Zelenski’nin “Bu saldırı Rusya’nın verdiği sözü tutmayacağının kanıtı olduğunu” dediği belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin kabinesinden Andriy Yermak, “Ruslar sistematik bir gıda krizi yaratmakta… Açlık terörü dediğimiz bu dramı durdurmak için tüm dünyanın tepki göstermesi acil ve elzem. Bu mesele ancak Rusya’ya daha fazla yaptırım ve Ukrayna’ya ise ek silah desteği yapılırsa çözülebilir” açıklamasında bulundu.
ABD Ukrayna Büyükelçisi Bridget Brink ise saldırıyı kınarken “Kremlin’in gıdayı dünyaya karşı bir silah olarak kullanmasına devam etmesi hususunda sorumlu tutulması” gerektiğini Twitter hesabından paylaştı.
Cumartesi günkü saldırının ardından yer yerinden oynarken Moskova’nın resmî bir açıklamada bulunmaması dikkatlerden kaçmadı.
Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın konuya dair “Rusya’nın olaya karışmadığı ve saldırıya kimin sebep olduğunu yakından araştırdıkları” açıklaması Kremlin ile Ankara münasebetinin kesintiye uğramadığını da gösteriyor.
Ukrayna’nın Savunma Bakanı Reznikov ve Altyapıdan Sorumlu Bakanı Kubrakov, Birleşmiş Milletler ve Türkiye ile İstanbul Anlaşmasına sadık kalacaklarına dair imzalarını attılar. Bu anlaşmaya göre Ukrayna’nın limanlarından tahıl ve buğday taşıyan gemilere Karadeniz üzerinden güvenli bir koridor sağlanacak. Kiev cuma günü yâni saldırıdan bir gün evvel bunun siyasi bir anlaşma olmadığını vurgulamıştı. Anlaşmanın temel şartlarından biri İstanbul’da bir kontrol merkezinin kurulması ve tahıl ihracatının koordinasyonunun buradan sürdürüleceği…
İstanbul’da anlaşma imzalandıktan sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres “Dünya için bir anlaşma diyerek” başarıyı taçlandırdı.
İstanbul Anlaşması gelişmekte olan ülkeler haricinde, ekonomisi çökmüş, açlık içinde yaşayan insanları rahatlatacak, doyuracak ve küresel gıda fiyatlarını stabilize edecek son derece mühim bir anlaşma…
Türkiye için zafer olarak nitelendirmek gayet yerinde olur…
Batılı liderlerin ve Ukraynalı yetkililerin Rusya’nın anlaşmaya ne kadar sadık kalacağı endişeleri yatışmazken, İran’da görüşen Putin ve Erdoğan Putin’in Türkiye’ye “arabuluculuk çabası için müteşekkir” olduğunu belirtmesi de hafızalara kazındı.
Suriye ve Libya’da farklı fraksiyonları destekleyen Putin ve Erdoğan gıda krizinde mutabık ve makul ‘ortaklıkla’ dengeler değişti mi diye sordurtuyor…
Ukrayna’nın tahıldan elde edeceği gelir ihtiyacı bir yana dolu olan depoların boşaltılması mühim.
Karadeniz’den geçecek gemilerin Türkiye tarafından güvenliğinin sağlanacağı ve güvenlik koridorunun Rusya’nın Odesa’ya saldırma ihtimalinin önlenmesi gibi ciddi bir sorumluluk üstelenen Ankara, İstanbul Anlaşması’nın başarılı olması ihtimaliyle 2023 seçimlerinden evvel Erdoğan için şüphesiz prestij sağladı.
Ancak…
New York Times yazarı Michael Crowley’e göre ihtiyatlı olmakta fayda var.
Crowley’nin tahliline göre; Biden’ın Erdoğan’a karşı olumsuz hisleri İstanbul Anlaşmasının kabulünü ve kutlamasına mâni olmadı. Fakat Biden ve ekibi Erdoğan’ın “insanlık yararına” arabuluculuk yapmış olmasını Tahran’da yapılan zirvede dünyanın tavır aldığı Putin ve Raisi ile masaya oturan NATO müttefiki Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tenakuz içinde buluyor…
Anlaşmanın bir başarı olduğu ve küresel bir krizi yatıştıracağı ümidi cumartesi günü yapılan saldırıyla hasar almış olsa bile; onarılacak münasebetler ve yapılacak çok iş var…
Harari’nin nefis kitabından alıntı yaparak masumane bir hisle dilerim ki; “buğday bizi evcilleştirir.”