Her zaman altın kural

Avram VENTURA Köşe Yazısı
27 Temmuz 2022 Çarşamba

Yanılıyor olabilirim, ama son zamanlarda gözlemlediğim şu oluyor: Ekonomik sorunların çoğaldığı oranda, insan ilişkileri daha çok zedeleniyor, kimi erdem kuralları görmezliğe gelinebiliyor. Çevremizde olduğu kadar, televizyon kanallarında gün boyu bunun örneklerini görüyoruz. Bu olumsuz yayınlar yüzünden, birçok kişiden artık haber izlemek istemediklerini duyuyorum. Gerçi hiçbirimiz bunları izlemiyor olsak da, gerçekler ne yazık ki değişmiyor.

Bu konuyu düşünürken ortaokuldan bir öğretmenimi anımsadım. Kendi derslerinin dışında zaman yaratmaya çalışır, bize insan ilişkilerini, iyi ve dürüst bireyler olmanın hayatımız boyunca nasıl önemli birer erdem olduklarını anlatırdı. Aradan altmış yılı aşkın bir zaman geçmiş olmasına karşın, söylediklerinin büyük bir çoğunluğunu anımsıyorum. Oysaki o günlerde anlatılan konuların, önemsemek bir yana, kimi zaman arkadaşlar arasında bir gülmece konusu olarak konuşulduğunu da söylemek isterim. Sonradan şunu öğrendim ki, yalnızca bilmek yeterli olmuyor, elde ettiğimiz bilgilerin hayatta karşılıklarını görmek, bir başka deyişle yaşamak gerekiyor. Erdemleri içselleştirmediğimiz, yaşam tarzımızın bir parçası olarak görmediğimiz sürece, bizim için bir anlamı olmayacaktır diye düşünüyorum.

Genel olarak bakacak olursak:

İnsanın varoluşundan bu yana erdem kurallarının pek değişmediğini, yalnızca inanç ve geleneklerde farklılıklar gösterdiğini söyleyebiliriz. Bunların temeli olan Altın Kural dediğimiz, kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma, diye özetlenen yaklaşımı bütün dinsel ve ahlaksal öğretilerde bulabiliyoruz. İyilik, doğruluk, sevecenlik gibi kavramlar, her çağın insanı için önemli olmuş, bu niteliklere sahip kişilere de bir saygı ve ayrıcalık kazandırmıştır.

MÖ altıncı yüzyılda yaşamış Çin düşünürü Lao Tzu’yu, ünlü yazar Ursula K. Le Guin’in yorumuyla okurken, ‘Dosdoğru Söylemek’te geçen şu satırlar ilgimi çekti:

“Doğru sözler tatlı olmaz,

tatlı sözler doğru değildir.

İyi insan kavgacı olmaz,

kavgacı insan iyi değildir.

Bilen kişi bilgiçlik taslamaz,

bilgiçlik taslayan bilmez.”

Lao Tzu’nun kimi sözlerini, ancak okuduğum bazı yorumlarla anlayabiliyorum; oysa yukarıda alıntıladığım satırlar, sanırım yeterince açıktır. Öyle ki bu ünlü düşünürün tanımladığı insanlar için, her birimiz bilgi ve deneyimlerimiz doğrultusunda farklı yorumlar yapabiliriz. Ayrıca çevremizde bunun canlı örnekleri sıkça karşımıza çıkıyor. Doğru sözlerin kimi zaman acıttığını, tatlı sözlerin de her zaman doğru olmadığını… İyi insanlarla, kavgayı sevenler arasındaki ayrımı… Bilenlerle, bilgiçlik taslayanları yaşadıkça görüyoruz.

Bu konuda hepimizin söyleyebileceği çok şey olduğunu biliyorum. Tüm erdem kuralları bir yana… Kendi payıma binlerce yıldır değerini yitirmeyen Altın Kural’ın, hepimiz için birer sığınma limanı olmasını diliyorum.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün