Seçme ve seçilme hakkımı yitirdim!

İzel ROZENTAL Köşe Yazısı
3 Ağustos 2022 Çarşamba

Türk Aşkenaz toplumunun bir mensubuyum. Çocuklarım ve torunlarım da… Babam da öyleydi, dedem de. Hatta evveliyatı bile var…

Uzunca bir dönem Türkiye’deki Aşkenazların tek temsilcisi konumunda bulunan Galata Aşkenaz Vakfının yönetim kurullarında görev aldım. İşte o sürecin sonucunda el birliğiyle Schneidertempel Sanat Merkezini sanat dünyasına kazandırdık, ‘Dünden Bugüne Türkiye’de Aşkenazlar’ kalıcı sergisini aynı mekanda açarak Aşkenaz kültürünü geniş topluma tanıtma fırsatını yarattık. Şayet o ortamda bulunmasam bu girişimlerin bayraktarlığını yapamazdım.

Ne ki, son seçimler öncesinde, işlerimin yoğunluğu nedeniyle vakfın yönetim kurulu üyeliğinden affımı istedim. Gelin görün ki, Vakıflar Müdürlüğünün 2013 yılında Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliğini iptal etmesiyle birlikte son seçilen Aşkenaz Vakfı Yönetim Kurulunun görev süresi gereğinden fazla uzadı. Bu durum, ister istemez gönüllülük esasına göre ve dönüşümlü olarak üstlenilmesi gereken vakıf yönetim kurulu sorumluluğunun, aynı kişilerin üzerinde on yılı aşan bir yük oluşturmasına neden oldu. Bu nedenle yeni seçim yönetmenliğinin yayınlanmasını, yeniden görev alabilme düşüncesiyle bekleyenler arasındaydım.

Geçtiğimiz ay, yıllardır beklenen yeni seçim yönetmeliği yayınlandı. Fakat bir takım sakıncalarla birlikte. Bunların çoğu hiç şüphe yok ki hukukçuların ve azınlık vakıfları yöneticilerinin Vakıflar Genel Müdürlüğüyle yapacakları görüşmeler sonucunda zaman içinde düzeltilecektir. Ancak bir konu var ki beni çok yakından ilgilendiriyor: İkametgâh adresim 1. seçim bölgesi olan Kadıköy’de, yani vakfın merkezine vapurla en fazla yarım saat uzaklıkta. Buna karşın, Aşkenaz Vakfı 2. seçim bölgesinde bulunduğundan, yeni yönetmelik gereği oy kullanamadığım gibi seçilme hakkım da yok. Fakat, sanırım bonus olarak, Büyükada Hased LeAvraam Musevi Sinagogu Vakfı için oy kullanabilirim! Ne yazık ki üyesi değilim…

Yönetmeliği okur okumaz, kafamı kurcalayan soruları paylaşmak amacıyla başkanımı aradım. Her zamanki sakin üslubu ve dingin duruşuyla beni aydınlattı. “Oy kullanamayacaksın ve seçilemeyeceksin” diyerek kooocaman ‘derdim’den kurtardı. Üzerine de ekledi: “Yoksa ben seni yönetim kurulumda isterdim!”

Ne güzel! Demek ki başkanımız gönüllülük esasına dayalı bu zorlu görevi icabında bir on yıl daha yapmayı göze alıyormuş! Bu sözleri duyunca, “Ama olur mu? Haksızlık bu…” diye itiraz etmeye yeltendiğimde, “Yönetmelik böyle, yapacak bir şey yok” diyerek beni sakinleştirdi. Oysa ne yalan söyleyeyim, mesleği avukatlık olan başkanımızdan, “aksaklıkların giderilmesi için Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde gerekli girişimlerde bulunuyoruz” cümlesini duymayı bekliyordum.

Öte yandan, Agos Gazetesinde okuduğuma göre geçtiğimiz günlerde Türkiye Ermeni Toplumundan bazı vakıf yöneticileri İstanbul’da Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilileri ile bir araya gelmişler bile. 19 Temmuz’da da Rum vakıflarıyla görüşülmüş. Cemaat Vakıfları Temsilcisi Prof. Dr. Toros Alcan ise şöyle konuşmuş: “İl bazında seçimler yapmak için müzakerelerimiz devam ediyor, fakat resmi bir başvuru henüz yapmadık. Bu hafta Vakıflar Genel Müdürü yardımcımızla yaptığımız görüşme gayet olumlu geçti. Kendilerine Tıbrevank Vakfının il genelinde seçim yapması gerektiğinin sebeplerini izah ettik, müzakerelerimiz devam edecek.”

Demek oluyor ki -sonuç ne olur bilemem?- harekete geçenler var. Geçen haftaki Şalom’un web sitesinde yer alan ‘Dünden Bugüne Cemaat Vakıfları Yönetim Kurullarının Seçimi başlıklı yazısında Av. Ester Zonana sorunlara parmak basarken Aşkenaz Vakfını da örnekler arasında sayarak, “Örneğin, Galata Yüksek Kaldırım Eşkenazi Musevi Sinagogu Vakfının merkezi ve hayratı Beyoğlu’ndadır, Beyoğlu milletvekili seçim bölgesi olarak 2. bölgededir, ancak bu vakfın yöneticileri olsun seçmenleri olsun tüm İstanbul’a dağılmıştır. Getirilen kısıtlama ile sadece 2.bölgede altı aydır ikamet eden seçmenler ve görev yapmak isteyen yönetim kurulu adayları katılabilecektir, diğerleri dışarıda kalacaktır” diye yazdı.

Konunun iyice anlaşılması için herkesin okuması gereken Avukat Zonana’nın kapsamlı yazısı bir temenniyle son buluyor: Ümidimiz, bu yönetmeliğin, bu sorunların giderilerek, vakıf yönetim kurulu seçimlerinin sorunsuz bir şekilde düzeltilmesidir.” Keşke benzer cümleyi bir hukukçu olan kendi başkanımın ağzından duyabilseydim!

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün