Galatasaray son yılların belki de en flaş transfer operasyonuna imza attı. Geçtiğimiz sezon Süper Lig’i 13. sırada noktalayarak tarihinin en kötü dönemlerinden birini geçiren Sarı- Kırmızılılar, yaşanan hüsranın yaralarını sarmak için pansuman yerine deyim yerindeyse ameliyat yaptı. Yeni bir teknik direktörle sezona başlayan Galatasaray çok kaliteli oyuncuları da kadrosuna kattı.
Bu yıl geminin dümeninde Okan Buruk olacak. Galatasaray altyapısından yetişip, muhteşem bir futbolculuk hayatı geçiren, Sarı-Kırmızılıların UEFA Kupası ve Süper Kupa zaferlerinde önemli rol oynayan Buruk, başarılı çalıştırıcılık kariyerinin ödülünü yuvasına bu kez teknik direktör olarak dönerek aldı. Galatasaray’ın başına geçmeden önce görev yaptığı takımlarda bir Türkiye Kupası ve bir de Süper Lig şampiyonluğu yaşayan Okan Buruk artık başka bir seviyede kendisini test etmiş olacak.
Bir hastanın iyileşme sürecinde hiç kuşku yok ki şu üç aşama çok ama çok önemli; tetkik, teşhis ve tedavi… Yapılan yeni transferlerden görülen o ki; Okan Buruk, Galatasaray’da kanayan yaraları iyi tespit etmiş. Birkaç sezondur orta sahada yaşanan kaliteli eleman eksikliğini Torreira, Midtsjö ve Oliveira ile telafi etmeyi planlayan Buruk, istikrarsız forvet performanslarına da Seferovic ile Mertens gibi kaliteleri ve verimleri yüksek seviyede olan yıldızlarla nokta koymanın yolunu arayacak. Hücumu destekleyecek isimleri geçtiğimiz sezonu çok yüksek ortalamalarla tamamlayan üç yerli isim; Kerem Aktürkoğlu, Emre Akbaba ve Yunus Akgün arasından seçecek Galatasaray teknik heyeti, ligin kalitesinin hayli üzerindeki ofans gücüyle sonuca ulaşmaya çalışacak.
Savunma hattı Marcao’nun ayrılığı sonrası hasar alırken, Nelsson ile gerçekleşebilecek bir veda bu bölgede transfere olan ihtiyacı öncelikli kılabilir. Transfer döneminin son günlerine dek bu bölgede dinamiklerin ve oyuncuların değişebileceğine inanmakla birlikte, mevcut haliyle bile savunmaya bir takviyenin şart olduğu düşüncesini taşıyorum.
Galatasaray son yılların en flaş transfer operasyonunu gerçekleştirirken maliyetler de fazlasıyla konuşuldu. Transfer edilen oyuncular için ödenecek bonservis bedelleri, imza paraları ve yıllık ücretler futbolseverlerin elinin kaleme ve kağıda gitmesine neden oldu. ‘Çilek transferi’ olarak adlandırılan kaliteli oyuncuların maliyeti dünyanın her yerinde her zaman yüksek oldu. Ve Galatasaray camiası özellikle son birkaç yılda çok acı bir şekilde şunu tecrübe etti; kalite seviyesi düşük futbolcularla kalitesi yüksek oyunlar oynanamıyor. Galatasaray; iskelet kadro kurulmadan, bir oyun omurgası oluşturulmadan, yaralı bölge veya bölgelerin nereleri olduğu doğru teşhis edilmeden yapılan müdahalelerin başarısızlıkla noktalandığı örneğini geçtiğimiz sezon çok tatsız bir dönem geçirerek deneyimledi.
Birkaç ay önce hasta yatağında olan Galatasaray bakalım şampiyonun belli olacağı önümüzdeki Mayıs ayına kadar depar atabilecek bir pozisyona geçebilecek mi?.. Bunu yapılan transferlerin performansları ve Teknik Direktör Okan Buruk’un dokunuşları belirleyecek…