Şema duası ve kimlik bilinci
Tora’nın son kitabı olan Devarim birçok yönden farklılıklar gösterir. Moşe ölümünden önceki son sözlerini bir hitap şeklinde halkla paylaşır. Sevgi dolu bir bilge veya öğretmen olarak ayrılmadan halkına nasihat eder. Çölde geçirdikleri kırk yılın bir özetini yapar. Bir anlamda geçirdikleri sürenin üzerinden bir kez daha geçer. Bazen yanlışlarından dolayı toplumu paylamak için sesinin ve söyleminin tonunu sertleştirir. Bazen de Tanrı’nın yasalarını detaylandırarak onları topluma öğretmek için elinden geleni yapar. Bazen onlara gelecek ile ilgili kehanetlerde bulunur bazen de ilham vermek için övücü sözlere yer verir. Bu hafta okuduğumuz Vaethanan peraşasında ise Moşe Sina Dağı eteklerinde aldığımız ‘On Emir’in üzerinden bir kez daha geçer. Bu sözlerin tekrarından sonra da peraşamız Moşe’nin ağzından ilk kez ‘Şema Yisrael’ duasının ilk paragrafını paylaşır. Sefer Tora’yı incelediğimizde bu cümlenin yazılışının biraz farklı olduğunu görürüz. Sefer Tora yazma kurallarına göre ‘Şema’ sözcüğünün son harfi olan ‘ayin’ ile ‘Ehad’ sözcüğünün son harfi olan ‘dalet’ normalden büyük yazılır. Bu farklılığı mezuza ve tefilin içinde görmek de mümkündür. Rabiler bu iki harfin ‘şahit’ anlamına gelen ‘ed’ sözcüğünü oluşturduğuna ve bir Yahudi’nin en temel görevlerinden birinin Tanrı’nın Tek’liğine şahit olması olduğunu vurgularlar. Günde Şahrit ve Arvit dualarında iki kez okunan bu dua “Dinle Yisrael Ad… Tanrı’mız, Ad… Tek’tir” anlamını taşımaktadır. Yeşiva öğrenimim süresinde güzel bir arkadaşlık kurduğum, birçok şeyler öğrendiğim hâlâ da öğrenmeye devam ettiğim arkadaşım Rabi Nissim Elnecave bir yazısında bu sözcüklerin anlamının ne demek istediğini ve nereden geldiklerini sorgulamaktadır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi üç paragraftan oluşan Şema günde iki kez okunur. Bu uygulama ‘Keriat Şema / Şema’nın okunması’ olarak bilinir. Birinci paragrafta bilgelerimiz Tanrı’nın ebedi krallığını kabul ettiğimizi öğretirler. Bu paragraf aynı zamanda Tanrı’ya karşı olan bazı sorumluluklarımızı da hatırlatır. İkinci paragraf mitsvaların kabulü olarak karşımıza çıkar. Elbette mitsvaları yerine getirmemiz halinde Tanrı’nın bizi ödüllendireceği, mitsvaları yerine getirmeyip doğru yoldan sapmamız durumunda ise ceza ve yaptırımlarla karşı karşıya kalacağımız yazılıdır. Tsitsit emrinin verilmesi ile giriş yapan üçüncü bölüm Rabi Elnecave’ye göre Mısır’dan kurtuluşu hatırlatan ve bir toplum olarak mucizevi doğuşumuza değinen bir bölümdür.
Yirminci yüzyılın başlarında yaşayan ve Şomea Yosef kitabı ile bilinen Rabi Yosef Inb David Alnakawa kitabında Şema duasının ilk cümlesini detaylı olarak inceler. Her şeyden önce bu cümleyi okuduğumuz zaman önemli bir mitsvayı yerine getirdiğimizi paylaşan Rabi bu mitsvanın Tanrı’nın Tek’liğini kabul etmek ve O’ndan başka Tanrı olmadığını ilan etmek anlamına geldiğini söyler. Rabi aynı zamanda başka bir yaratıcı olmadığı için Tanrı’nın her şeyin yaratıcısı ve doğa kanunlarının da sahibi olduğunu belirtir.
Rabilerin günde iki kez Şema duasının okunması mitsvasının da önemli bir anlamı vardır. Putperest toplumlarda her şeyin ve her olayın ayrı bir güç tarafından kontrol edildiği ifade edilir. Avoda Zara dediğimiz bu inancın boş ve anlamsız olduğunu ilan etmek için de günde iki kez Şema duası dudaklarımızdan dökülür.
Gemara Masehet Pesahim 56/A’daki öğretiyi esas alan Midraş’a göre bu öğreti atalarımızdan çocuklarına geçmiştir. Avraam Avinu bunu oğlu Yitshak’a o da Yaakov’a aktarmış; Yaakov da kölelikten öncesinde bunu oğullarına ve Yisrael toplumuna öğretmiştir. Bu kavram kölelik döneminde ayakta kalmayı sağlayan hayati temellerden biri olarak kabul edilir. Hatta Yaakov Avinu’nun çocukları vefatından hemen önce bu cümleyi kendisine söylemişlerdir. Şehina’nın kendisinden uzaklaştığını hisseden Yaakov bu cümleyi duyduktan sonra Şehina’nın yeniden geri döndüğünü görür ve kabileleri bu kudretle mübarek kılar.
Gerçekten de bu öğreti Tora’nın ve Yahudi halkının çok eski zamanlardan beri dünyaya öğrettiği Tek Tanrı mesajıdır. Monoteizm dediğimiz Tek Tanrı inancının da temelidir. Şüphesiz bu, insanlığı ve dünyamızın algısını değiştiren temel bir kavramdır. Bu cümle aynı zamanda uyumaya giderken de söylenir. İnancımızın başkaları tarafından sorgulanması gibi durumlarda da mutlaka ifade edilmesi gereken önemli bir kavramdır. Şema duası bir ‘dua’ olmaktan ziyade Yahudi kimliğini ve izlenmesi gereken yolu anlatan, önemi tartışılmayan bir yol gösterici konumundadır.