Peraşamızın en bilinen bölümlerinden biri ‘Şaloş Regalim’ olarak nitelendirdiğimiz Üç Ziyaret Bayramı ile ilgili olan açıklamalarıdır. Bu bölümde Pesah, Şavuot ve Sukot bayramlarının gereklilikleri vurgulanmakta aynı zamanda Sukot Bayramı’ndan söz edilirken ‘veayita ah sameah’ emri verilerek ‘sevinçli’ olmamız mitsva olarak verilmektedir.
Baal Şem Tov’un torunu olan Mezhbizh'li Rav Baruch, geçimimizi sağlamak için en büyük ‘segula’nın neşe mutluluk ve memnuniyet içinde yaşamak olduğunu bizlere öğretir. Pirke Avot 4/1’de yer alan ‘ezeu aşir asameah behelko / zengin olan kimdir payına düşenle mutlu olan’ ifadesi bu öğretiyi destekler. Gerçek bir neşe içinde yaşamak, gelecek hakkında dikkatli olmak ama boş nedenlerle endişelenmemek ve sahip olmadığımız şeyler için üzülmemek bizlere ‘simha’ dediğimiz gerçek neşenin anahtarını verecektir.
Arizal ismi ile bilinen Rav Yitshak Luria parnasadan sorumlu gizemli ismin ‘hatah’ şeklinde bilindiğini ve ‘Het – Tav Haf Sofit’ şeklinde yazıldığını bildirir. Yukarıda belirttiğimiz ‘veayita ah sameah’ ifadesinin son harfleri de bizlere bu ismi verir. Yine Arizal’a göre Teilim 145. mizmoru Tefila sırasında okurken ‘poteah et yadeha’ ifadesinde ellerimizi açmak gerekir. Cümle ‘ellerini açar ve tüm canlıları doyurursun’ demektedir. Buradaki ilk üç sözcüğün ilk ve son harfleri parnasadan yani geçimden sorumlu isimlere gönderme yapar. Arizal da bu isimlere bu cümle söylenirken konsantre olmamızı önerir.
İlk bakışta çok da mantıklı gelmeyen bu öğretiye yakından bakıldığı zaman aslında derin bir anlam barındırdığı görünür. Normalde insanın finansal başarıya ve zenginliğe ulaşması için durmadan çalışması, hırs yapması, endişelenmesi, durumundan memnun olmaması ve daha fazlasını elde edebilmek için çabalaması gerekir görüşü hâkimdir. Sahip olduklarından memnun olmayan kişi daha fazla hırs ve çalışma ile istediği finansal rahatlığa ulaşabilir görüşü çoğumuzun aklına yatar. Ancak bunun tam tersi doğrudur. Çünkü mutlu olmadan, payımıza düşen ile memnun olmadan daha iyisini yakalamak bir mutsuzluk girdabında çabalamak istenen şey değildir.
İşte tam da bu nedenle evlerimizin konforunu terk ederek son derece basit bir yapıda bazen serin bazen de yağmur damlaları altında yaşamakla mükellef olduğumuz Sukot Bayramı’nda bu emir verilmiştir. Sukot Bayramı’nın mesajlarından biri hayatın geçici olduğudur. Maddi varlığımızı sonsuza kadar sahiplenmek ve gideceğimiz ebedi dünyaya götürebilmek mümkün değildir. Sukot Bayramı’nın sevincini basit bir ortamda paylaşarak yaşarken aynı zamanda gelenek Kohelet kitabının okunmasıdır. Kohelet hayatın zevklerinin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu anlatan Şlomo Ameleh’in bir şaheseridir. Hasat bayramı olan Sukot’ta kazandıklarımızla mutlu olmak ve şükretmek esastır. İşte parnasanın anahtarı burada gizlidir.
Parnasa ile ilgili olarak bayramın bir başka özelliği daha vardır. Suka içinde Talmide Hahamim, yetim, dul ve ihtiyacı olanlarla bu sevinç paylaşılmalıdır. Bu şekilde paylaşılan sevinç ailemizin daha mutlu ve müreffeh olması şeklinde bizlere geri dönecektir.