İstemek böyle bir şey işte

Tülay GÜRLER KURTULUŞ Köşe Yazısı
31 Ağustos 2022 Çarşamba

Birkaç hafta önce ‘İstemek’ başlıklı bir yazı yazmış ve hayattaki hedeflerini belirlerken yalnızca kendi aklının ve kalbinin sesini dinleyen genç bir adamdan söz etmiştim size. Demiştim ki: “Sınavın sonucunu hep beraber merak edeceğiz değil mi? İnanın; o, çok da merak etmiyor. Hatta sadece bekliyor sonucu. Akademiye de girse de girmese de, istediği yere geleceğini biliyor. Adı gibi emin. Kendinin o kadar farkında ki… Hayatın; dünün, bugünün, yarının o kadar farkında ki… O, ne istemediğinin ne istediğinden daha çok farkında her zaman…”

Tam da dediğim gibi oldu.

Birdenbire, aslında akademide okumaktan çok; yepyeni bir alanda, yepyeni adımlar atmayı daha çok istediğini fark etti. Akademiyi çok da istemediğini… Sınavdan aldığı puandan sonra, şahane çizimleri onu Bahçeşehir Üniversitesinin kapısına taşıdı. Yüzde yetmiş beş bursla alıyoruz seni, dedi üniversite…Kayda bile gitmedi. Çünkü hâlâ ne istemediğini biliyordu.  Bir başkası için nimet sayılacak bu sonuç, onun için son derece sıradan kalmıştı. Üstelik zerre kadar da tedirgin değildi. Ailesi, yakınları ve ben, yürek çarpıntısıyla nasıl bir sonuca ulaşacağını sessizce beklerken o, sükûnetini hiç bozmadan yoluna devam etti. Bu konuda beni, hizaya soktuğu kesindir, emin olun. Neden mi? Ben, otuz yılın, hatta özel derslerimin başlangıcından sayarsam, tam otuz dört yıldır üniversiteye öğrenci hazırlayan biri olarak kalp atışlarımı böyle bir süreçte hiçbir zaman dengeleyemedim. İlk defa, susup bekledim. Bu genç adam, sonucu sabırla beklemeyi öğretti bana…

Başka bir üniversitenin özel yetenek sınavına yine sessiz sedasız girdi. Ne zaman girdiğinden haberimiz bile olmadı. Aynı sessizlik, farkındalık içeren bir umarsızlıkla bekledi. Kendinden emin… Ben bu süreçte yine, acaba sonuç ne olacak, diye bekledim tabii. Çünkü gireceği başka bir sınav yoktu ve bu adam, şansını seneye bir daha deneyecek biri asla değildi. Ya bu sene ya hiç’ti durumun açıklaması.

Bir gece, yine aynı sessizlikle telefonuma bir mesaj düştü:

“2022-2023 Güz Dönemi, Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi-Moda Tasarımı Uluslararası Ortak Lisans Programı, İstanbul Teknik Üniversitesi.

Çok teşekkür ederim.

Moda, beni bekler.”

Gözlerimden yaşlar süzüldü.

Ne istemediğini bilerek en çok neyi istediğine ulaşan nadir gençlerden biriydi ve bu yolda onun yanında olmuş olmanın mutluluğunu yaşatmıştı bana… Moda, beni bekler, diyecek kadar kendinden emin… Acaba bu yeni süreçte beni neler bekliyor, demek yerine;  modada neler yaratacağımı, moda bile bilmiyor anlamı içeren nefis bir öngörüyle atıyor yeni hayata adımını…

Size söz vermiştim sonucu yazarım diye…

Yazdım, yazdım ki çocuklarınızın hayallerine saygı gösterin, yeteneklerinin farkında olun, isteklerinin en az onlar kadar arkasında durun, istemediklerini fark ettiğinizde sessiz kalmaya çalışın ama en önemlisi de onlara güvenin. Alkışı, en az bu genç adam kadar hak eden iki kişi daha var bana göre: Annesi ve babası. Aldığı bütün kararlara saygı gösterdiler ve ona asla müdahale etmediler. Sonuç ne olursa olsun, onu çok sevmeye devam edeceklerinden çocuklarının hiç kuşku duymamasını sağladılar. Bir genç için, bundan büyük hazine olabilir mi?

Yeni nesil, bizden daha cesur… Bizler gibi standart kalıpların içinde boğulmak, sıkışmak, kurala uygun yaşamak, herkesin yaptığını yapmak gibi bir niyetleri yok. Buna zorunlu hissetmiyorlar kendilerini çünkü biz onları daha özgür, daha aydınlık, daha rahat bir ortamda yetiştiriyoruz. Sonrasında, hadi benim gibi ol, deme hakkımız kalmıyor onlara. Onlara kulak vermekten, onları takip etmekten, onların yanında olmaktan asla vazgeçmeyin. Biz büyükler için de bundan büyük hazine yok, inanın.

Ne istemediğini bilen çocukları iyi takip edin.

Dünyayı, onlar değiştirecek.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün