Başlıkta gördüğünüz mektuptaki talebe uyarak geçen haftaki Şalom’un ikinci sayfasında açıklama metninin tamamını yayınladık.
Her şeyden evvel yazımı okumak zahmetinde bulunan ve yorumlarını kaleme alan elçilik mensuplarına teşekkürlerimi arz etmek isterim.
Öncelikle şunu belirteyim… Yazımın maksadı ne Falkland /Malvinas Adalarının aidiyeti ne de savaşın haklılığı veya haksızlığı hakkında bir fikir beyan etmekti… Zaten bu yönde bir şey de yazmadım.
Savaşın birdenbire niçin gündeme geldiğinden bahisle, Rusya Devlet Başkanının İngiliz Başbakanına verdiği cevabı aktardım. Bu cevabın neye istinat ettiğine işaret ettim.
Ancak gelen açıklamayı gördükten sonra ister istemez, savaşın bağımsız ve tarafsız kaynaklarca yayınlanan detaylarına girdim…
Sizlerle bu bilgiyi mümkün olduğu kadar özetleyerek paylaşmayı uygun gördüm.
Bu meyanda da İngiliz elçilik veya konsolosluğundan gelebilecek yorumlara da sütunlarımın açık olduğunu bilhassa belirtmek isterim…
1) Adalar 19. asrın başlarından itibaren yerleşik, bilhassa İngiliz kökenli kişilerin mekânıdır.
2) İngiliz hükümeti 1841 yılında buraları Britanya Krallığının bir kolonisi ilan etmiştir.
3) Birleşmiş Milletler 1965 yılında adaların aidiyeti hususunda Arjantin ve İngiliz hükümetlerine çağrıda bulunarak bir antlaşmaya varmalarını talep etmiştir. Her iki hükümet bu isteğe uyarak görüşmelere başlamışlardır.
4) Neredeyse bir çözüm bulunmuş ve adaların Arjantin hâkimiyetine verilmesi hususunda bir antlaşmaya varılacaktı ki bu haberi alan Falkland/Malvinas sakinleri kesinlikle Arjantin’in idaresini kabul etmeyeceklerini açıkça dile getirmişlerdir. Bunun üzerine görüşmeler kesilmiş. Ancak sona ermemiştir. 70’li yılların nihayetine kadar temaslar devam etmiştir. Hatta bazı ekonomik tavizler dahi Arjantin’e tanınmıştır.
5) İşler, Arjantin’e askerî bir cunta yönetimi gelmesiyle karışmaya başlamıştır. O idare altında Arjantin korkunç bir ekonomik krize girmiş ve darbecilere karşı yer yer isyanlar patlak vermiştir.
6) Aralık 1981’de askerî yönetimde bir iktidar devri yaşanmış. Eski cunta yerine yeni bir üçlü cunta gelmiştir…
Bu yeni cunta, ülkedeki ekonomik problemleri ve tatbik ettikleri yoğun insan hakları ihlallerinin yarattığı sıkıntılardan halkın dikkatini döndürmek için milliyetçi hisleri tahrik etmeye başlamışlardır.
En iyi yöntem Falkland/Malvinas Adaları meselesini tekrar canlandırmak ve askerî bir müdahaleyi başlatmaktı. Askerî liderlerin kanaatlerine göre İngiltere’nin bu harekâta karşı askerî tepki vermesi de zaten imkânsızdı.
7) 2 Nisan 1982’de Arjantin askerleri “Rosario” adını verdikleri bir harekâtla adalara çıkmaya başladılar. O anda mevcut yerleşimciler ve 60 kadar İngiliz komandosu direnmeye gayret ettiler ama kısa sürede Arjantin güçlerine teslim oldular.
8) Birleşik Krallık derhal o yöreyi harp sahası ilan ederek müdahaleye başladı. Bilhassa ABD ve Fransa’nın lojistik desteklerini de arkalarına alarak 74 gün içinde adalara hâkim oldular. Arjantin ordusu 14 Haziran 1982 tarihinde teslim bayrağını kaldırdı. İki tarafın maruz kaldıkları insanî ve maddî kayıplar gerçekten çok üzücü idi.
9) Hemen akabinde tüm halk desteğini kaybeden askerî yönetim çekilmek zorunda kaldı. 1983 yılında Arjantin’de tekrar sivil yönetime geçildi.
10) Bugüne kadar Britanya ve Arjantin hükümetleri arasında konu ile ilgili müzakereler devam etmektedir. Henüz bir antlaşmaya varılmadığından Falkland /Malvinas Adalarının bugünkü statüsü şöyle ifade edilmektedir: “self-governing British Overseas Territory” (tercüme yanlışına mahal vermemek için İngilizce yazdım)1.
Ümidim batı medeniyetinin gelenek ve görenekleriyle yoğrulmuş iki ülkenin, bir an evvel - bu güzel adalarda2 yerleşik halkın arzu ve taleplerini de dikkate alarak - huzur ve güven içinde yaşamlarını devam ettirecek bir çare üzerinde anlaşmalarıdır.
---
1 Özerk Denizaşırı Britanya Bölgesi (benim tercümem).
2 Trip Advisor’a baktım: gezilecek çok, ama çok ilginç tabiat parkları var… Sevgili eşimi razı edebilirsem oraya gideceğiz… Bütün mesele 13.500 kilometre mesafeyi uçakla geçmek.