Borç batağı içinde yüzen kulüplerimiz transfer dönemini oldukça hareketli geçirdi. Ortalama yaklaşık 4 milyar Lira borcu olan kulüpler, geçtiğimiz dönemde yaptıkları hataları yeni transferler gerçekleştirerek ya da bir başka deyişle yeniden borca girerek gidermeye çalıştı. Galatasaray kadrosuna 13 oyuncu katarken, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor 12’şer yeni futbolcuyla sözleşme imzaladı. Toplam 49 yeni transfer için kulüplerin kasasından çıkan meblağları, menajerlik ücretlerini, bu transferlerin gerçekleşmesi için yapılan görüşmeleri ve verilen emeği ise hayâl gücünüze bırakıyorum.
Hangi takımı tutarsanız tutun, hangi yıldız oyuncuyu yeni sezonda sevdiğiniz takımın formasıyla izleyecek olursanız olun, bir takımın 12-13 yeni transferle sezona başlıyor olması olağanüstü bir planlama hatası. Bu hata sadece yukarıda örneklerini verdiğim dört büyük takım için geçerli değil elbet. Transfer yasağı olan ve hiçbir yeni futbolcuyu kadrosuna katamayan Kayserispor dışında kalan 18 takım tam 243 transfer yaptı. Bu da demek oluyor ki; takımlar ortalama 13’ten fazla transfere ihtiyaç duydu. İki adım geriye çekilip, karşımıza çıkan manzaranın fotoğrafını çektiğimizde nasıl bir plansızlık ve yöntem bilmezliğin içinde yüzdüğümüzü çok net görebiliriz.
Galatasaray gibi bir kulüp sadece bir yıl arayla transferin son günü birbirinden tamamen zıt özgeçmişe sahip iki futbolcuyu nasıl transfer edebilir örneğin? 8 Eylül 2021’de Gustavo Assuncao adında 21 yaşında, henüz hiçbir tecrübeye sahip olmayan, Portekiz dışında başka bir ülkede forma giymemiş hem fizik, hem teknik, hem taktik hem de zihinsel manada oldukça eksikleri bulunan futbolcuyu transfer eden kulüp, aradan geçen 365 günün ardından nasıl olur da Mauro Icardi’yi renklerine bağlayabilir? Bu iki transfer hangi ortak stratejik hamleyle açıklanabilir? Ya da Fenerbahçe? İsmail Kartal ile geçtiğimiz sezon şampiyonluğun eşiğine kadar gelen kadro, nasıl olur da 12 yeni oyuncuya ihtiyaç duyar? Son şampiyon Trabzonspor’un takımı 12 transferle takviye etmesi normal mi? Ya da Beşiktaş’ta geçen sezonun sonunda 14 futbolcunun sözleşmesinin aynı anda bitmiş olmasının mantıklı bir açıklaması olabilir mi?
Rahmetli Cem Karaca’nın 1992’de çıkardığı albümde güzel bir şarkı vardı. Bu yazıyı; yukarıdaki satırları özetlediğini düşündüğüm şarkının çok kısa bir bölümüyle noktalamak isterim: “Yok içmeye bir şişe bile ayran. Nene gerek senin taht-ı revan…”