Geçen hafta Fransa’da yaşayan bir aile ferdimin evlendiğini öğrendim. “Ancak…” dedi hem babası hem de büyükbabası: “…bu bildiğin evlilik değil, Pacs!”
İnsan merak etmez mi? Ben ettim. ‘Pacte civil de solidarité’ adı verilen ve kısaca Pacs olarak tanımlanan bu evlilik türü Fransızcada aynı zamanda bir fiil olarak da kullanılmakta: “Se marier” (evlenmek) fiili kadar “se pacser” de kullanılıyor.
Pacs, bir çeşit evlilik akdi. Mahkeme katibi, ilçe belediye başkanlığı veya noter huzurunda birlikte yaşamayı seçen iki yetişkin insanın devlet karşısındaki yasal statülerini ve vergi durumlarını düzenlemek için tercih ettikleri bir sözleşme. Önceleri aynı cinsten eşlerin yasal bir statüye kavuşabilmeleri için düşünülmüş ise de giderek artan oranda gençler “se pacser” türünden bağlanmayı tercih ediyor: Fransa’da 2021 senesinde normal evlilik sayısı 220 bin iken, Pacs ile evlenen çift sayısı 200 bin dolayında olmuş. Yani, artık neredeyse her iki evlilikten biri Pacs akdi olarak gerçekleşiyor. Normal evliliklerde ise ciddi azalma var: 20 sene önce yılda 305 bin evlilik akdi imzalanırken geçen sene 220 bine düşmüş.
Toplam nüfus içerisinde evli insanların payı 2006’da yüzde 48,7’den 2021’de yüzde 42,5’e düşerken, hiç evlenmemiş bekarların payı ise yüzde 5 artarak 2021’de yüzde 41,3’e çıkıyor. Evlilik yaşı, son 20 senede erkeklerde 33’ten 39’a, kadınlarda ise 30’dan 37’ye çıkıyor.
Öte yandan, gay evlilikler öyle beklendiği gibi artmıyor. 20 sene önceki sayılar şimdi de aynı: her 100 evlilikten sadece bir ya da ikisini oluşturmakta.
Pacs usulü evliliğin birinci avantajı vergi sisteminden kaynaklanıyor. Fransa’da aynı çatı altında uzun süreli oturan çift ya da çocuklu ailelerin gelir vergileri (arada bir evlilik veya Pacs akdi var ise) ciddi şekilde düşüyor. Özellikle, çiftlerden birinin geliri yüksek, diğerininki düşük (veya sıfır) ise, toplamda ödenen gelir vergisi azalıyor. Fransa’da aynı çatı altında yaşayan insanlar gelir vergi beyannamelerini birleştirerek indirimlerden yararlanabiliyor.
Pacs’ın ikinci özelliği miras ya da otomatik bir mal birliği rejiminin söz konusu olmaması. Eşlerden birinin vefatı halinde (aksine bir vasiyet bulunmuyor ise) mal ve mülkler hayatta kalan eşe otomatik olarak geçmiyor. Evlilik öncesi var olan mallar paylaşılmıyor; evlilik sırasında edinilenler ise çiftin Pacs anlaşmasındaki kararına göre ya ortak mülk sayılıyor ya da istenirse paylaşım dışında tutulabiliyor.
Pacs evliliğini bitirmek için mahkemelere gerek yok; taraflar ortak beyanları ile çatt diye bitirebiliyorlar. Dahası, anlaşma (üç aylık ihbar süresi ile) tek taraflı olarak dahi feshedilebiliyor! Böyle bir durumda, taraflar anlaşmadaki mal paylaşımı ve benzeri sorumluluklarını kendileri yerine getirmekle yükümlü. Avukat yok, uzun süren davalar yok, sosyal medyaya düşen kirli çamaşırlar yok. Getirmedikleri takdirde, hakkı yenilen tarafın mahkeme yolu ile anlaşmanın ifasını zorlama şansı var tabiatıyla.
Evlilik içerisinde eşlerin hukuken diğerine karşı ödevleri ne ise, Pacs içinde de çoğu aynı. Karşılıklı saygı, yardımlaşma, başkası ile evli olmama, diğerinin borcundan sorumlu olma gibi normal evlilik akdi ile gelen yasal sorumlulukların birçoğu Pacs için de geçerli. Pacs içinde doğan çocuklar otomatik olarak anneye bağlanıyor ama babaya bağlanması anlaşma ile mümkün.
Türkiye’de hukuki çerçeve olarak sadece Medeni Kanun’a göre yapılan bir evlilik akdi mevcut. Evlilik sayıları 20 senedir ortalama 550 bin/yıl dolayında seyrediyor. Biraz daha dikkatli baktığımızda, 10 sene önce 604 bin olan yıllık evlilik sayısının 2021’de 560 bine düştüğünü; ancak, boşanma sayılarının sürekli artarak 2001’deki 92 bin seviyesinden 2021’de 175 bine çıktığını görüyoruz. Yine TUİK’in bilgilerine göre 2021’deki boşanmaların yüzde 34’ünün evliliğin ilk beş senesinde, yüzde 21’inin ise evliliğin ikinci beş senesinde gerçekleştiğini anlıyoruz.
Evlilikler azalıyor, boşanmalar artıyor, evlenme yaşı yükseliyor, yarıdan fazla evlilikler ilk 10 senede sonlanıyor.
Buradan sivil evlilik müessesesinin baskı altında olduğuna dair bir çıkarsama yapabiliriz. Ekonomik mecburiyetler gençleri ortak yaşama sevk etse de bu birlikteliği “ölüm ayırana kadar” diye tarif edilen bir hukuki çatı altına taşımaktan kaçınıyor olabilirler. Özünde kadın, erkek ve çocuktan oluşan geleneksel aile tanımının dışındaki insanlara hak tanımak için yaratılan Pacs gibi bir anlaşma çerçevesi bu yüzden yoğun rağbet görüyor olabilir. Tabi Fransa bu konuda bir laboratuvar ama Almanya ve Hollanda gibi birçok ülkede de evliliğin hukuki çatısının altına girmeksizin aynı çatı altında hayatlarını birleştirmiş çok insan var.
Nikah memuru ve şahitlerin huzurunda veya bir Hupa altında veya bir kilisede hayatlarını birleştirmeye karar veren gençlerimizi görmekten sonsuz mutluluk duysam da, Pacs gibi alternatiflere bu kadar rağbet olmasının nelerin öncü göstergesi olduğunu düşünmeden edemiyorum. Zamanla göreceğiz.
Kaynaklar: statista.eu, tuik.gov.tr, ined.fr, le-pacs.fr, legalplace.fr