Zamanımızdan 28 asır önce yazılmış hâlâ geçerli, sanki mürekkebi bile kurumamış, uygulanabilir, bilgelikle dolu bir kitaptan söz ediyoruz. Bu kitapta ustasından bilgelik öğrenmeye gayret ediyoruz. Bu kitabın adı Kohelet.
Kitabın yazarı Şlomo Ameleh daha ikinci cümlesinde bu kitabın ana temasının ne olduğu öğretmektedir. “Evel avalim amar Kohelet akol evel / Kohelet boşların boşu diyor her şey boş.” Burada sözünü ettiği boşluk İbranicede ‘gaşmiyut’ dediğimiz fiziksellikten ibarettir. 12 bölümlük kitabının başında ve sonunda bu ifadeyi kuvvetlice kullanan Şlomo aradaki bölümlerde bunun kanıtlarını sorgulamakta ve bunların ne olduğunu paylaşmaktadır. Yazan kişinin Şlomo olması kitabı daha da önemli kılmaktadır. Normal şartlarda parasız insanlar paralıların yaptıkları harcamaların boş olduğundan, gereksiz olduğundan sıklıkla söz eder. Gereksiz harcamaların ne denli boş olduğu hep dillerindedir. Ancak kitapta bunu söyleyen Şlomo çok zengindir. Sadece oturduğu taht bile dillere destandır. Şlomo güçlü bir kraldır. Zamanında İsrael Krallığı en parlak dönemini yaşar. Şlomo prestij sahibidir. Onu görmeye gelen elçiler, krallar, bilgeler, kraliçeler hep hayranlıkla ondan söz ederler. Şlomo, David’in oğludur. David’in sahip olduğu ‘ruah akodeş’ onda da vardır. David tarafından yazılmış, derlenmiş Teilim başlı başına ebedi sözlerle derlenmiş bir eserdir. Şlomo böyle bir kralın oğludur.
Hemen giriş cümlesine bakalım ve ne demek istediğini anlamaya çalışalım: “Divre Kohelet ben David meleh biruşalayim /Yeruşalayim’de kral David’in oğlu Kohelet’in sözleri.” Öncelikle kitabın adı başlı başına bir simgedir. Kohelet büyük toplulukları bir araya getiren, onlara seslenebilen demektir. Öyle ki Şlomo bu kitapta yer alan söylevlerini büyük topluluklara vermektedir. Kitabın ilk sözcüğü bile başlı başına önem taşır; ‘Divre.’ Bilgeler eğer bir yerde ‘dibur’ varsa sert söylemlere, ‘amira’ varsa daha yumuşak söylemlere delalet olduğunu öğretirler. Tanrı Moşe’ye yumuşak bir söylemde bir mitsva vereceği zaman ‘vayomer’ lafını kullanır. Daha ciddi bir durumda kullanılan ifade ise ‘vaydaber’ şeklindedir. Her lafı, her konusu ayrı bir etik konu olan Kohelet elbette ‘laşon kaşe / sert söylem’ ifade eden ‘divre’ sözcüğü ile başlamalıdır.
Eğer bir kişi geniş topluluklara hitap edecekse kimliği çok önemlidir. Her önüne gelenin büyük toplulukları bir araya toplayarak söylev verme yetkisi de kapasitesi de yoktur. Şlomo daha ilk cümlede kimliğini “Ben David – David’in oğlu” olduğunu ortaya koymaktadır. İlk cümlenin sonunda Yeruşalayim’de kral olduğu belirtir.
Dünyada bazı yerler bilgelik, anlayış, kavrama yönünden çok özeldir. Harvard Üniversitesinde bir konferans vermekle çok daha basit yerlerde konuşmak arasında büyük fark vardır. Yeruşalayim bilgelerin şehri olarak bilinir. Gemara “Avira de erets Yisrael mahkim / Yisrael’in havası dahi bilgelik verir” derken bilgeler bunun Yeruşalayim için ‘kol şeken’ çok daha fazla olduğunu söyler.
O çağlarda iki önemli bilgelik merkezinden söz edilir; Yunanistan’da Atina ile Yeruşalayim. Atina daha ziyade ‘cismani’ konuların bilgelik merkeziyken Yeruşalayim ‘ruhani’ konuların merkezidir. Midraş Yeruşalayim’deki çocukların bile bilge olduklarını öğretmektedir. İşte Şlomo burada yer alan büyük topluluklara her şeyin boş olduğunu öğretecek söylevler vermektedir.
Rabiler burada klasik bir soru sorar. Şlomo ‘Şir Aşirim’ megilasının da yazarıdır. Burada kendisinin kimliği hakkında hiç bilgi yoktur. Sadece yazarı olduğu belirtilir. ‘Şir Aşirim aşer liŞlomo.’
Şir Aşirim Yahudi toplumunu yücelten, ona cesaret veren Tanrı’nın ebedi sevgisini anlatan bir megiladır. Burada Şlomo halka cesaret vermektedir. “Şehora ani venava / kararmışım ama güzelim” derken günah işleseler bile Bene Yisrael’in Tanrı’nın gözünde güzel ve özel oldukları belirtilmektedir. Hâlbuki etik vereceği kitapta Şlomo halka tesir edecek bir kimlik ve tarzla konuşmalıdır. Bu yüzden kendi kimliğinin ne olduğunu daha ilk cümlede ortaya koyar.
Aşkenaz ve bazı Sefarad geleneği bu kitabın Sukot Bayramında okunması şeklindedir. Hayatın geçiciliğini en iyi anlatan Sukot Bayramı aynı zamanda ‘Hag Aasif / Toplama Bayramı’ olarak bilinir. Ürünlerini toplayan Bene Yisrael elde ettikleri geliri de toplamışlar, ‘Zman Simhatenu / Sevinme Zamanında’ bayram yapmaktadırlar. Rabiler insanların kendilerine gelmeleri ve paranın yaşamın tek hedefi olmadığını anlamaları için bu kitabın okunmasının gerekliliğini savunur.
Öğretmen tahtaya büyük bir ‘sıfır’ çizer ve öğrencilere bunun değerini sorar. Öğrenciler beklendiği gibi değerinin olmadığını ifade eder. Kohelet için ‘gaşmiyut’ bu değerdedir. Öğretmen daha sonra sıfırın önüne ‘bir’ rakamını ekler. Değeri olmayan sıfır birdenbire değerini ona katlamıştır. Eklenen diğer ‘sıfır’ sayıları bu değeri yüz ve daha yukarı katlara taşıyabilir. Aslında Kohelet’in anlatmak istediği de budur. Para, gaşmiyut ve benzeri değerler Tanrı yolunda kullanıldığı zaman değerini bulur. Kimse para kazanmama taraftarı değildir. Burada amaç Tanrı’ya hizmet araç ise ‘gaşmiyut’ olmalıdır. Fizikselliğin ruhanilik yolunda kullanılması hayatımızın esas hedefini ortaya koymaktadır.