Zaman gelir ne yazsanız anlamsız ne söyleseniz yersiz olur. 14 Ekim Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTR) bağlı maden ocağında bir patlama meydana geldi. Patlamada kırk bir maden işçisi hayatını kaybetti. Olayın ardından AFAD, Kızılay ve çeşitli arama kurtarma ekibi bölgeye geldi. Kaybettiklerimize rahmet, kalanlara sabır diliyorum.
↔↔↔
Beyoğlu en eski sakinlerinden birini daha uğurladı. Pandora’nın ardından Tünel Pasajındaki yüz yılı aşkın kitapçılardan, ‘Kohen Hemşireler Kitap Evi’ de kapılarını kapattı.
1918’de kuruluşundan başlayarak ‘70’lere kadar yabancı dilde kitaplar satmaya başlayan Kohen Kardeşler sonraları tüm Fransız okullarının ders kitaplarını ithal etti. Türkiye’de tekstilin gelişmesiyle, dünyanın dört bir yanından modayı 12-18 veya 20 ay öncesinden veren dergi ve katalogları getirtti.
Mazalto Kohen ve Elisa Kohen Benzimra kardeşler kitabevini ilk olarak Narmanlı Han’ın karşısındaki İsveç Konsolosluğunun bahçesindeki küçük dükkânlardan birinde açtılar. Ancak sonradan dükkanların tahliye edilmesiyle Tünel Pasajındaki yerlerine geçtiler.
Tüneli yapan müteahhit ve çalışanların lojmanları olarak inşa edilen pasaj ileriki yıllarda bölüm bölüm ayrılmış ve şahıslara mülkiyet olarak satılmış. Tabelasında, ‘Kohen Hemşireler Kütüphanesi’ yazan kitabevi de Tünel Pasajında kendi yerini açmış.
Fransa’da yaşayan akrabaları sayesinde bağlantılar kuran kardeşler raflarında tarihi kitap ve belgeler bulundurmanın yanı sıra gravür ekspertizi de yaptılar.
Yaşlanan kız kardeşler kitabevini uzun yıllar beraber çalıştıkları yeğenleri Samuel Sapan’a, o da zaman içinde, oğlu Albert Sapan’a devretti.
Teknoloji bir yanda hayatı kolaylaştırırken öte yanda kimi iş dallarını yok etti. Değişime ayak uydurmak isteyen Albert Sapan, internet üzerinden kitap satışına başladı. Moda dergileri dönemi sona ermişti. İnsanlar bilgisayarda istedikleri dergiye ulaşabiliyordu. A. Sapan ortamı canlandırmak için ‘Kohen Kitap Cafe’yi bünyesine kattı. Aslında Sapan biri sosyolog, diğeri Mimar Sinan’da eğitim gören iki kızının günümüz koşullarında işi kitapçı olarak sürdürmeyeceklerinin bilincindeydi. “Cafeyi onları özendirmek için açtım” demişti Sapan. Kitap Cafe kitapçı dükkânının dokusuna uygun düzenlendi. Kahve çeşitleri A. Sapan’ın eşinin evde hazırladığı pastalarla birlikte sunuldu. COVID ve sonrasında gelen sağlık sorunları özlem duyulacak bir döneme son verdi. Mekânlar konumlarıyla değil, onu yaşatanlarla hatırlanır. Kohen Kardeşler şehrin en eski üç kitapçısından biri olarak sadece araştırmacıların ilgisini çekecek.
↔↔↔
Aynı tat, aynı haz değilse de birileri kapanıp, birileri açıyor. Beyazıt’ta bulunan, ‘Kütüphane Troleybüs’ geçtiğimiz mart ayında İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) tarafından restore edilerek hizmet vermeye başladı. Bina 1910’larda atlı tramvaylar için ahır olarak kullanılmış, sonraki yıllarda troleybüs güç merkezi şeklini almış. 1984’ten itibaren İstanbul’da troleybüslerin çalışmasının son bulmasıyla atıl halde bırakılmış.
İki katlı kütüphanede 20 bin kitap bulunuyor. İçeride edebiyat, mimarlık, felsefe, siyaset bilimi türünden kitaplar yer alıyor. Akşam 21.00’e kadar açık olan kütüphane konumu itibariyle daha çok üniversite öğrencilerine, tez hazırlayanlara hizmet veriyorsa da herkese açık. Üstelik Beyazıt’a kadar gitmeden ‘İBB Kütüphane Katalog Tarama’ adresine girerek aradığınız kitabın kütüphanede olup olmadığını öğrenebiliyorsunuz.
↔↔↔
Dünya hızla değişiyor. Sanırım bu değişimin içinde en çok sanat ve kitaplar kalıcılığını koruyacak. Bu bağlamda, Mimar Vedat Tek’in zamanında inşa ettiği küçük ama mücevher gibi bir yapı var: Yenilenen tarihi Moda İskelesi ve Kütüphanesi. 9 bin eserle, seksen yedi kişiyi barındırabilen kütüphane her gün açık. Ayda üç kitap alma hakkınız var. Her yaş emekliler için de paha biçilmez bir mekân.
Sağlıkla kalın.