Her sene 31 Ekim’de Cadılar Bayramı adıyla anılan Halloween kutlanır. Aslında kışın gelişini simgeleyen bir Kelt geleneği olan Halloween’de bazı inanışlara göre, yılın o zamanında öbür dünyadan ruhların ziyaret ettiği ve insanların da hayaletleri korkutmak için değişik kılıklarda kıyafetler giydikleri söylenir. Günümüzde ise kışı karşılayan bir Kelt geleneğinden ziyade insanların bir günlüğüne eğlenceli kostümler giydiği, bazı ülkelerde çocukların kapı kapı dolaşıp şeker topladığı, büyüklerin o hafta sonu günlük hayatın stresini unutup maskeli balo kıvamında partiler yaptığı eğlenceli bir güne dönüştü.
***
Halloween’le uzaktan yakından alakası olmayan Purim Bayramı ise, her sene -özellikle de sosyal medyada- mutlaka bir sürü insan tarafından mukayese edilir. Hatta Purim’e ‘Yahudi Halloween’i’ yakıştırması bile yapılır. Halbuki ikisi arasındaki tek ortak nokta, Purim Bayramı’nda da maskeli balo kıvamında partiler yapılmasıdır. Yani ikisinin tek ortak noktası insanların yaratıcılığını kullanması, bir günlüğüne bile olsa bambaşka bir kılıkta kutlamalar yapmasıdır. Purim’de kılık değiştirmemizin sebebi olarak, Kraliçe Ester’in Yahudi olmasını gizlemesi ve bu sayede Purim mucizesinin yaşanması gösterilir. Bir inanışa göre de Purim mucizesinin sebebinin Tanrı’nın yardımları olduğu için, bir anlamda Tanrının kılık değiştirmesi sayesinde mucizenin yaşandığını söylenir. Purim’le Halloween karşılaştırmaları yapmak birçok sebepten dolayı bana anlamsız gelir, ama ikisinin de kılık değiştirme geleneği hem çocukları hem büyükleri yılın birer günü birkaç saatliğine de olsa eğlendirdiğinden, iki geleneği de severim.
***
Bu yıl pandemiden beri ilk defa, uzun bir aradan sonra bir Halloween etkinliğine katıldım. Dikkatimi çeken ilk unsur, insanların büründükleri kılığa çok özen göstermeleri, çoğu kişinin makyajlarına kadar bu eğlenceye baya profesyonel yaklaşması oldu. Kendi kılığımı beğensem de, bir daha böyle bir etkinliğe katıldığımda daha da yaratıcı olmaya kendime söz verdim. Dikkatimi çeken ikinci unsur ise Halloween partileri hakkında oluşan önyargıların aksine sadece şuh, şeytani veya kanlı kostümlerin olmadığı, çok fazla yaratıcılığın olduğuydu. Patates kızartması kostümden, uzaylı kızlara kadar büyük bir yaratıcılık vardı. Belki pandemiden dolayı uzun süre bu tarz etkinliklerin iptal olmasından dolayı, belki de insanların artık hayalet ve ruh kovalamakla işi olmadığından olsa gerek bu tarz etkinliklerin kostümleri her sene daha renkli ve yaratıcı hale geliyor. “Cadılar Bayramı” Halloween’de artık cadı kostümleri çok az, yaratıcılık çok fazla, kostümler çok güzel. Yolda araba kullanırken birkaç kişiyi kırmızı ışıklarda arabamın içine bakarak gülümsediklerini gördüm. Dalga geçer gibi değil, iyi niyetli olan tarzda gülümsemelerdi. O kılıkta taksiye binmek istemedim, isteseydim de bulamazdım sanırım. Yılda bir gün, birilerini yoldan geçerken bile gülümsetebildiysem ne mutlu bana…