Ülke futbolunu çoğunlukla yerden yere vursak da yeri geldiği zaman övmek boynumuzun borcu olmalı. Bu sezon Avrupa kupalarına katılan takımlarımız kış dönemini oldukça verimli şekilde geride bıraktı. Konyaspor’un Liechtenstein gibi futbol geçmişi çok yeni bir ülkenin Vaduz gibi sıradan temsilcisine ön eleme turunda elenmesi dışında, diğer dört takımımız da iddialarını şubat ve mart ayına taşımayı başardı. Bu öyle bir başarı ki; 66 yıllık Avrupa kupaları tarihinde bir ilk... Avrupa Ligi’nde mücadele eden Fenerbahçe, grubunu lider tamamlayıp kupada adını son 16 takım arasına yazdırırken, Trabzonspor grubunu üçüncü bitirdi ve bir alt kademe turnuva olan Konferans Ligi’ne dahil oldu. Konferans Ligi’ndeki takımlarımız Başakşehir ile Sivasspor ise gruplarında ilk sırayı alarak, söz konusu turnuvanın en iyi 16 takımı arasına girdi.
Türk takımları bu sezonki başarılı performanslarıyla önümüzdeki sezonlara da yatırım yapmış oldu. Bunun ne manaya geldiğini de açalım, zira durumlar biraz karışık. Ülkelerin Avrupa Kupaları’na kaç takım gönderebileceği her sezon değişebiliyor. Beş büyük lig dışında kalan Avrupa’nın diğer ligleri için bu ortamda müthiş bir rekabet yaşanıyor. Örneğin; takımlarımızın geçtiğimiz sezonlarda Avrupa kupalarında aldığı başarısız sonuçlar nedeniyle lig şampiyonumuz, Şampiyonlar Ligi’ne artık direkt katılamıyor. Ön eleme turları oynayarak ya da bir başka deyişle zorlu engelleri aşarak Devler Liginde boy göstermeye çalışıyor. Farklı bir misal daha verelim; temsilcilerimizin geçtiğimiz sezonlarda Avrupa kupalarında aldığı başarısız sonuçlar nedeniyle önümüzdeki yıl Avrupa Liginde -kıta futbolunun kulüpler bazında düzenlenen ikinci önemli turnuvasında- hiçbir takımımız yer alamayacak. Bunun yerine takımlarımız Avrupa’nın üç numaralı organizasyonu olan Konferans Ligi’ne katılmaya çalışacak. Ayrıca lig şampiyonumuz tam dört eleme turu geçerek, Şampiyonlar Ligi’nde yer edinmeye gayret edecek. Dolayısıyla Avrupa kupalarına katılan takımların sezon içinde gösterdikleri performansın yansıması diğer sezonlara sirayet ediyor, ülke puanına olumlu ya da olumsuz dokunuşları söz konusu olabiliyor.
Mevcut durumda yani Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir ve Sivasspor’un Avrupa serüvenlerine devam etmesiyle ülke puanı sıralamasında müthiş bir sıçrama yaşadık. 20. sırada başladığımız sezonda alınan puanlarla 12. basamağa kadar yükseldik. Ülke puanı sıralamasında 12. basamakta yer alan Türkiye’nin dört takımı halen Avrupa kupalarında. Bu da önümüzdeki dönemde oynanacak maçlarda elde edilebilecek olumlu sonuçların yeni bir tırmanışın habercisi olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. 10. ve 11. sırada yer alan Sırbistan ile Avusturya’nın ise Avrupa arenasında sadece birer takımları kaldı. Bu da söz konusu ülkelerin takımlarının hanelerine yazdıracakları puanın bizden daha düşük olabileceği olasılığını akıllara getiriyor. Peki Türkiye sezonu ilk 10 içinde bitirirse hayatımızda ne gibi değişiklikler olabilir?..
Bu sezonu ilk 10 ülke içinde tamamladığımız takdirde, 2023-2024 sezonunun lig şampiyonu, geçmişte olduğu gibi Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılabilecek. Bununla birlikte takımların elde ettiği puanlar, kendi hanelerine eklenecek ve ilerleyen dönemde gerçekleştirilecek kura çekimlerine seri başı olarak katılma ihtimalleri güçlenecek. Kısacası Türk takımları için şubat ve mart ayında Avrupa Ligi ve Konferans Ligi’nde oynayacakları eleme karşılaşmaları son derece kritik olacak. Deyim yerindeyse kış döneminde ekilen ekinlerin toplanması adına şubat ve mart ayı tam bir hasat zamanı olacak.