Esav ve Yaakov karşılaşmasının en önemli anlarından birine tanıklık eden cümle Yaakov’un Esav’a gönderdiği hediyelerin önce Esav tarafından kendisinin mal varlığının çok olduğunu öne sürmesi ile reddedilmesini anlatmaktadır. Temel olarak bakıldığında Esav’ın bu yaklaşımı oldukça nazik görünümdedir. Kardeşine kendisinin çok mal varlığı olduğunu ifade etmekte hediyelerinin kendisinde kalmasını istemektedir. Yaakov ile devam eden konuşmasında ise Yaakov “Ki hahani E.loim veyeş li kol / Tanrı bana lütuf gösterdiği için benim her şeyim var” ifadesine yer verilmekte kardeşinin yollanan hediyeleri kabul etmesinde ısrarcı olmaktadır. Hatta Tora burada “Vayiftsar / ısrar etti” sözüne yer verir ve nihayetinde Esav hediyeleri alır.
Rabenu Şlomo Efrayim tarafından kazandırılan ‘Kli Yakar’ adlı eser Yaakov ile Esav arasında geçen bu konuşmayı büyüteç altına alır. Kli Yakar’a göre Esav düşüncesinde olanlar ellerinde altın, değerli madenler ve dünyanın mülkü olsa da bir taraftan sürekli bir eksiklik hissederler. Çünkü içlerinde bulunan daha da fazlasına sahip olma dürtüsü artık bir ihtiras haline dönüşmüştür.
Kli Yakar, Yaakov düşüncesinde olanlara da açıklama getirir. Ellerinde olanın farkında olan bununla mutlu olmayı bilen ve sahip oldukları için şükredebilenlerdir. Kohelet 5/18’de bu düşüncede olanlar için Tanrı’nın vermiş olduğu nimetlerin farkına varanların ve onlardan faydalanabilme şansını elde edenlerin bu nimetlerin Tanrı’nın bir lütfu olduğunu anladıkları yazılıdır. Zaten Yaakov konuşmasının başında ‘ki hanani E.loim’ demekte ve bunları elde edebilmesi için Tanrı’nın kendisine lütfettiğini kardeşine anlatmaktadır.
İki düşünce arasındaki en önemli ayırım da burada bulunmaktadır. Kazandıklarımızın, elimizdeki nimetlerin sahibi Tanrı’dır ve O’nun lütfu sayesinde bizler bunlara sahip olabilmekteyiz. Sahip olduklarımız harcadığımız çabanın gösterdiğimiz gayretin Tanrı tarafından ödüllendirilmesidir. Bunun için Pirke Avot dördüncü bölümünde zengin olanın kim olduğunu sorgularken “Asameah behelko / Payına düşenle mutlu olmayı bilen” demektedir. Kli Yakar tarafından Esav örneğinde betimlenen kişilerin bu dünyada mutlu olma şansları yok gibidir. Çünkü sürekli olarak ellerinden daha fazlasını arzulamakta, bu ihtiras onları tüketme noktasına getirmektedir.
Daha fazlasına sahip olabilmek için çaba göstermek doğaldır. Ancak her şeyden önce elimizdekinin kıymetini ve kaynağın nereden geldiğini bilmek gerekir.
Çocuklarımızın her gün çevrelerinde, arkadaşlarından, yaşam koşullarından kaynaklanan nedenlerde bu sıkıntıyı yaşadıklarının farkındayız. Maddi anlamda doyumsuz bir neslin yetiştiğini görmek üzüntü vericidir. Bunun nedeni neslimizin ve bizden sonraki neslin maneviyatının çok zayıflamış olduğu gerçeğidir. Maneviyatın zayıf olduğu noktalarda maddiyata duyulan arzu kuvvetlenmektedir. Bu da yaşamın boşluğuna bir başka boşluk daha getirmektedir. Kohelet sayfalarında defalarca hayatın geçici zevklerinin boş olduğunu haykırmakta gerçek mutluluğun Tanrı’ya yaklaşarak verdiği nimetlere şükretmeyi bilmek olduğunun altını çizmektedir.