Kayınvalide nereden geldi?

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
18 Ocak 2023 Çarşamba

Sıcaktan bunalıp nefessiz kalır gibi hissettiğim boğucu yaz günlerinde, “Üşümeyi özledim” dediğimi hatırlarım. Kış aylarında ise uyanıp perdeleri açtığımda gri, yağmurlu havayı gördüğümde, “Yine mi?” nakaratı ile güne başlardım.

Son zamanlarda, tam aksine, camı açıp masmavi bir gökyüzüyle karşılaştığımda, “Bugün de yağmur yok” diye hayıflanıyorum.

İnsanoğlunu memnun etmek zor. İklimlerin değiştiğini, atmosferin ısındığını biliyoruz. Ancak insanın doğası aynı paralelde gitmiyor. Sonbahar derken aralık, ocak da geçti, şemsiyeler henüz açılmadı. Barajlarda su seviyesi giderek düşerken, kişinin ruhsal dengesini de etkiliyor. Migren, uykusuzluk gibi şikâyetler çoğaldı. Güneşe rağmen, günlük hayatın sıkıntıları ile huzursuz olan sokaktaki adamın yüzü daha da asık. Sonuçta, hava doğayı ve insanı farklı şekillerde etkiliyor.

↔↔↔

Tu Bişvat’a kadar toprak iyice ıslanacak diye ümit ediyorum. ‘Ağaçların Yılbaşı’ olarak bilinen Tu Bişvat Bayramı, yağmurların toprağı suya doyurması, ağaçların artık kendi özsuları ile beslenip, meyvelerin şekillenmeye başladığı tarihe denk düşer. Tu Bişvat, binlerce yıl önce ‘ekoloji’nin bilinmediği dönemlerde başlayan fidan/ağaç dikme, özellikle çocuklara doğa bilincini yaşatan bir gelenektir.

Tora, insanı başarılarının meyve verebilmesi zaman aldığı için ağaca benzetir. Diğer bir açıklamaya göre hem ağaçtan hem insandan doğru şekilde yararlanıldığında sahip oldukları potansiyel ortaya çıkar.

↔↔↔

Biz yağmur yağmasını beklerken zaman hızla akıp gidiyor. Ocak ayını çoktan yarıladık. 6 Şubat Tu Bişvat, 6 Mart Purim, ardından 6 Nisan Pesah… Artık çocuklara ‘Mahpurim’ ya da hediye mi düşünürsünüz yoksa Pesah kekleri için kullandığımız ve giderek pahalılaşan cevizi şimdiden mi alırsınız, size kalmış. Benden hatırlatması.

↔↔↔

 Ağaçlardan bahsetmişken…

Frankofon altyapıdan geldiğim için ara sıra bazı kelimelerde takılırım. Fransızcada amca, dayı, enişte, kayınço, ‘oncle’ ve teyze, hala, yenge gibilere ‘tante’ denildiği için, Türkçenin daha zengin sözcüklerle betimlenen aile bağlarını öğrenmem zaman aldı. Tu Bişvat’ı araştırdığımda internette önüme kayın ağacı çıkınca okumaya devam ettim.

Kayın ağacı dünyanın en hızlı kaynaşan, birleşen ağacı. Her ortamda doğal olarak yetişen, 700 sene yaşayabilen ve 40 metreye kadar uzayabilen, kırmızı yapraklı, kutsal olduğu söylenen bir ağaç. Orta Asya Şaman Türkleri, bu kelimeyi -kayın- iki ailenin birleşmesi, kaynaşması anlamında kullanmışlar. Böylelikle evlilik yoluyla akraba anlamına gelen kayın ile Arapçada ‘anne-valide’den ‘kayınvalide’ sözcüğü oluşmuş. Kayınpeder de yine birleştirici anlamı taşır.

Aile bireyleri için kullanılan hitap şekillerine bazen şaşırabilirsiniz. Oysa kayınvalide ile kayınpederi kimse karıştırmaz.

Sağlıkla kalın.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün