Vayakel – Pekude – Şabat Ahodeş 'SOKETLER'

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
15 Mart 2023 Çarşamba

Bu hafta iki peraşa okuruz; Vayakel ve Pekude. Açıklamalarımız Pekude peraşası ile ilgilidir.

Pekude peraşası ile birlikte ‘Sefer aGalut veaGeula’ dediğimiz Şemot kitabını tamamlamış oluyoruz. Mısır esaretiyle başlayan ve Mişkan inşasıyla tamamlanan süreç esaretten toplum olma yoluna atalarımızın nasıl girdiğini anlatmaktadır.

Teruma peraşasından söz ederken Mişkan inşasında kullanılan ‘keraşim’ dediğimiz kalas ve tahtaların ‘özel’ olduklarının Tora’nın kullandığı bir ‘he’ harfi ile gösterildiğini söylemiştik. Bu ‘he’ harfi bir yerde ‘mizbeah’ için kullanılsa da sunak kavramı yeni bir şey değildir. Kâinatın yaratılışından beri sunak inşa etme ve Tanrı’ya korban getirme geleneği hep vardır. Yani ‘mizbeah’ dediğimiz obje ilk kez Mişkan çadırında geçmemektedir. Ancak ‘keraşim’ için durum biraz daha farklıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi ‘keraşim’ Mısır’a Yaakov tarafından getirilmiş, orada o ağaçlar tekrar dikilmiş ve Mişkan’da kullanılmak üzere Mısır çıkışı sırasında toplum tarafından taşınmıştır. Vayigaş peraşasında yer alan bir pasuğa istinaden Yaakov’un bu ağaçları beraberinde Mısır’a taşıdığını öğreniyoruz. Baal Aturim’in görüşüne göre üç şey Eden bahçesinden gelmektedir. Bunlardan biri Adam Arişon’un yaratıldığı Eden’in ta kendisidir. Noah, tufandan sonra hemen ürün elde edecek kadar bereketli bir şey yapma hakkını bir bağ dikerek kullanırken diktiği bağın ürünü ile ne yazık ki sarhoş olmuştur. Bir başka anlamıyla Noah Gan Eden’den kendisine verilen bu bereketin ayırdına varamamıştır. Avraam’ın diktiği ağaçlar da ‘eşel’ olarak adlandırılır ve onlar da Eden kökenlidir. Avraam bu ağaçların yetiştirilmesi için değişik bir yöntem kullanır. Çadırında misafir ettiği kişilerin Tanrı yolundaki duaları ve bereketlendirmeleri ile bu ağaçlar büyürler ve özel bir konuma gelirler.

Mişkan’da yer alan ve atalarla bağlantılı olan üç bölüme daha yakından bakalım: Bunlardan biri hakkında yukarıda oldukça fazla söz söyledik. Keraşim ‘hesed’ özelliğini simgeler ve Avraam ile bağlantılıdır. Dediğimiz gibi ağaçlar Avraam tarafından dikilmiş, yetiştirilmiş ve Yaakov tarafından Mısır’a atalarımız tarafından da çöle getirilmiştir. Adanim dediğimiz gümüşten yapılan soketler ise Yitshak ile özdeşleştirilir. Çünkü Yitshak’ın özelliği ‘gevura’ yani yargıdır. ‘Adanim’ sözcüğü ile Tanrısal İsimlerden olan ‘Adnut’ yani ‘A.do.nay’ etimolojik olarak aynı kökenden gelirler. Bir yanda hesed diğer yanda gevura Mişkan’daki yerini almıştır. Şimdi iş bunları birbirine bağlamaktadır bunun için de kalasların içinden geçen orta sürgü yani ‘beriah atihon’ gereklidir. Bir yanda iyilik diğer yanda da yargı varken bu ikisini Zohar’a göre birleştirici bir kavram gerekir. O kavram da atalardan Yaakov’un temsil ettiği ‘Tiferet’ yani güzellik görkemdir.

Görüldüğü üzere bu haftaki peraşamızda kurulan ve Tanrı’nın varlığı ile doldurulan Mişkan birçok mesaj veren tarihsel olarak kâinatın kuruluşuna kadar birçok olay ile bağlantılı olan bir yerdir. Bu da Tora’nın her zaman ve her yerde her şey ile mutlak bir bağlantısı bulunan bir değer olduğunu basitçe anlatan çok önemli bir ders demektir.   

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün