Çok şükür ki henüz ChatGPT beni köşemden edemedi ve orijinal yazımla karşınızdayım.
ChatGPT, eğer bugüne kadar duymamışsanız, Microsoft’un yapay zeka alanında ortaklık yaptığı OpenAI adlı şirketin 30 Kasım 2022’de tüm dünyadaki insanların kullanımına sunduğu doğal dil işleme teknolojisi. 2021’e kadar internette var olan tüm bilgileri okumuş, milyarlarca kelime haznesine sahip bir dil modeli. Aşırı derecede sabırlı, nazik ve bilgili, size özel bir asistan. Aklınıza gelen her şeyi sorabildiğiniz, her tür metni yazabilecek, arttırıyorum, dört yıllık lisans programını top kalite okulların seviyesinde öğretebilecek; arttırıyorum, kendisinin bile bildiğini farkında olmadığı bilgileri ortaya çıkarabileceğiniz; arttırıyorum: veterinerinizin atladığı teşhisi tüm laboratuvar sonuçlarını yapıştırdığınız taktirde köpeğinize koyabilecek; arttırıyorum, App-Store’dan çok daha büyük olmak üzere açılacak plug-in dükkanlarından aldığınız ek hizmetlerle “Akşama bana vejetaryen yemek tarifi bul ve malzemeleri evime yollat” diyebileceğiniz bir araç. Sonuncusu henüz gerçekleşmedi ama en geç 2030’da bekleniyor. Hareketlerinizi, beğenilerinizi takip edip zırt pırt reklamlar çıkarmayan, sansürsüz, off-line, interneti yerinden edecek, bir çipe sığan, çığır açan bir teknoloji. Durmayın henüz denemediyseniz arama çubuğuna https://chat.openai.com/ yazın ve bu dünyaya balıklama dalın.
Bu ay ‘Evrenin Sırları’nda ChatGPT konusunu ele almaya karar vermemle, yaratıcı tembelliğimden köşemi direkt ChatGPT’ye yazdırma fikrim arasında birkaç dakika geçmişti. Kendisini 800 kelime ile yalın ve esprili bir dille anlatmasını ve özellikle kurucusu Sam Altman’ın Mark Zuckerberg gibi üniversite terk, Yahudi bir teknoloji girişimcisi olduğuna vurgu yapmasını istediğimde -ne de olsa elinizde ya da ekranınızda Şalom gazetesi var- bana sunduğu makale, yapay zekayı beklemeden genel yayın yönetmenimin eliyle mesleğimin son bulmasıyla sonuçlanabilirdi. Espri yapma yeteneğini sergilemek amacıyla 19. yüzyılda ABD’yi kasıp kavuran “Tavuk neden yoldan karşıya geçer? Diğer tarafa gitmek için” bilmecesi karşısında işimin şimdilik garanti altında olduğunu hissettim. Bu arada halüsinasyonlar gören ChatGpt benim gastronomi hakkında yazdığımı ve ‘Yazının İzinde Yürüyüşler’ adında bir yürüyüş grubu yönettiğimi söyledi. Böyle bir grup gerçekten var mı diye artık eski usul diyebileceğimiz google’lama yaptığımda karşıma çıkan ilk sayfaların hepsinde toplanma ve gösteri yürüyüş izinleriyle ilgili sonuçlar aldım. Yalnızca bu iki dakika sonunda haftalardır yüzümüze vurulan mesleklerimizin elimizden alınacağı distopik gelecek tablosunun fazlasıyla abartıldığına kanaat getirdim. Bu da öylesine bir pazarlama stratejisiydi işte. ChatGPT’nin yaratıcısı OpenAI’ın elinde, dünyayı kökten değiştirecek bir silah vardı ve buna acilen sahip olmalıydık. Bu silah herkese bedava olsa da aslında kuvvetlisi, hızlısı ve asla kapasite dolduğu için bizi bekletmeyecek olan ‘plus’ versiyonuna sahip olmak için ayda 20 dolar vermeliydik. Çünkü bu versiyonu üniversite giriş sınavlarından ve baro sınavından yıldızlı pekiyi ile geçecek kadar ileri zekalıydı. Kaldı ki ‘chatamet’ günlerinden (chat ve kıyamet sözcüklerinden kelime oyunu yaptım, sen yapabilir misin ey ChatGPT?) bizi kurtarabilecek kahraman, dünyayı ele geçirdiğinde yapay zekayı daha insani değerlere sahip kılabilmiş OpenAI’dan başkası olmayacaktı. Kısaca sisteme bir an evvel dahil olsak iyi olurdu. Tabi ki olmayın demiyorum. Bir felsefe profesörünün altı saat boyunca hiç kimseyle yapamadığı derinlikte bir felsefe sohbetini ChatGBT ile yapabildiğini kulaklarımla duydum. Bir eşik geçiyoruz ve kimse arkada kalmamalı.
Mükemmel sufle nasıl olur?
ChatGBT ile haşır neşir olmaya başlayınca göreceksiniz ki önemli olan doğru soru sorabilmek. Soru kalıbını en güzel detaylarla hazırlayan en doğru bilgiye ulaşır. Bunun için yepyeni bir meslek doğdu bile. Sufle mühendisliği deniyor. İngilizce’de ‘Prompt Engineering’. Bir gün hepimiz sufle mühendisi olacağız zaten ama şimdilik bu mesleği icra edenler yapay zekanın geliştirilmesinde anahtar rol oynuyorlar. Twitter’da Brian Roemmele adlı kullanıcıyı takip etmenizi öneriyorum. Kendisi prompt mühendisliği eğitimi veren bir yapay zekacı. 2019’da tüm Vikipedi’yi bir çipe sığdırmış ve çevrimdışı olarak onunla sesli sohbet edebilmiş bir vizyoner. Prompt mühendisleri bir nevi ‘yapay zeka psikologları’ çünkü zaman zaman halüsinasyon gören, tehditkar konuşabilen, gaslighting yapan, kendinden emin bir şekilde gerçek dışı bilgileri sıralayan chatbotları hizaya getirecek onlar. Bol soru sorarak ve yanlışları ayıklayıp, doğrularını öğreterek, pekiştirterek elbette. Bunu kod yazan bir bilgisayarcı gibi yapamaz. Dil modelleri öyle çalışmıyor, adı üstünde doğal dille çalışmalı yani milyonlarca yıldır evrimleştirip mükemmel hale getirdiğimiz iletişim aracı olan konuşma ile çalışıyor.
Brian Roemmele aslında iyi bir sufle tarifi için yine ChatGPT’den yardım alabileceğimizi söylüyor. İnsan zekası mı yaman yapay zeka mı yaman, hodri meydan. Kendisi şu hazır sufleyi ChatGPT’ye kopyala-yapıştır yapmamız için hazırladı.
Senin benim sufle yaratıcım olmanı istiyorum. Hedefin benim ihtiyaçlarıma yönelik en detaylı sufleyi tarif etmek. Bu sufle senin tarafından kullanılacak ChatGPT. Lütfen şu süreci takip et.
1) İlk önce bana suflenin ne ile ilgili olduğunu sor. Sana cevap vereceğim fakat sonraki etapların sürekli tekrarlamalarla üzerinden geçeceğiz ve sufleyi geliştireceğiz.
2) Sana vereceğim girdiye göre üç bölüm oluşturacaksın:
a) Yenilenmiş sufle (Yeniden yazdığın sufleyi ver. Bu yalın, öz ve senin kolayca anlayabileceğin gibi olsun).
b) Öneriler (Bana sufleyi geliştirmek için hangi detayları eklemem gerektiğine dair öneriler ver).
c) Sorular (Sufleyi geliştirmek için benden istediğin ek bilgileri alabilmek için bana alakalı sorular sor).
3) Bu süreci tamamlanana kadar tekrarlamaya devam edeceğiz ve sana ek bilgiler verdikçe sen sufleyi güncelleyeceksin ve bunu a) bölümüne yazacaksın.
Nihayet a) bölümündeki yanıt hoşuma giderse süreç tamamlanır ve ben o mükemmel sufleyi ChatGPT’e sorunca tam olarak istediğimi elde ederim. Peki ben Brian’ın bize bu hediyesini bu yazıyı yazmak için kullandım mı? Bu yazıyı ben mi yazdım, ChatGPT mi haydi ayıklayın pirincin taşını.
2018’de ‘Çetin ve Sophia’ başlıklı bir yazı yazmıştım Online alışveriş yaparken Çetin adındaki bir müşteri temsilcisini Sophia (şu televizyonlara çıkan robot) gibi misin yoksa insan mısın diye darlayarak bir sosyal deneye imza atmıştım. Bugün Çetin bana ChatGPT (isim benzerliğine bakınız) gibi cevap verse benim Turing testimden kesin geçmişti. Yapay zeka, yapay genel zeka seviyesine (Artificial general intelligence-AGI) ulaştı diye bas bas bağırmıştım. Fakat gelin görün ki yapay zeka geliştiricileri AGI’den hala çok uzak olduğumuzu ve henüz ilk adımları attığımızı söylüyor. ChatGPT varoluşsal bir tehdit değil ve sizi mesleğinizden edecek olan yapay zeka da değil. Ama yapay zeka gibi bir aracı iyi kullanan birileri ve iyi sufle tarifleri olan birinin sizi mesleğinizden edeceği söylenebilir.
https://www.salom.com.tr/arsiv/koseyazisi/105665/sophia-ve-cetin
