Gerek Ortadoğu, gerek Avrupa, gerekse her iki kıtada toprakları olan ülkemizde insanların atmosfere yaydığı aykırılıklar dengeyi sarsarak iklim krizine yol açtı. Aynı bağlamda, yine aynı yörelerde siyasi kutuplaşmalar, iklim krizi kadar tehlike oluşturmaya devam ediyor.
İsrail’i ilk ziyaretimde, bir tanıdık, “Burada saat başı radyo haberlerini dinlemezsen günü yakalayamazsın” demişti. O dönem için kulağa biraz garip geldiyse de uzun vadede aynı konumda olacağımızı tahmin edemezdim.
Artık radyo yerine televizyon var. Onlarca kanal… Hangi haberi nereden izleyeceksin? İç basını mı, dış basını mı takip etmeli?
Belirsizlik huzursuzluğu, huzursuzluk da olumsuzluğu peşinden sürükler. Ne yazık ki her biri zincirleme tamlamanın birer halkasıdır. Sonuçta günün sonunda, deist, ateist veya inançlı herkes aynı cümleyi söylüyor. Kimileri için istemsiz de olsa, “Ya Rabbim, gün ışısın, huzur gelsin…”
↔↔↔
Ailenin ilk çocuğu genelde deneme tahtasıdır. Babam hümanist bir yaklaşımla, ilkokul müfredatında olan ‘din dersi’ne katılmamda bir sakınca görmemiş, bahçede boş boş dolaşacağına ne öğrense kârdır diyerek izin kâğıdını imzalamıştı.
En büyük şansım, derste etik değerlerde yoğunlaşan bir öğretmenimiz olmasıydı. Sınıfta ise farklı inançtan geldiğime dair bir ayırım da hissetmedim. Çok değerli günlerdi. Yıllar sonra ‘öteki’ olduğum kavramıyla yüzleştiğimde ise tokat yemiş gibi olmuştum. Sıra kardeşime geldiğinde, ebeveynlerimin aynı konu ile ilgili nasıl bir karar verdiklerine dair hiçbir şey hatırlamıyorum.
↔↔↔
Yıllar geçti, büyük oğlum ilkokula başladı. Hümanist bir babanın kızı olarak, oğlumun da din dersine katılmasında herhangi bir sakınca bulmadım. Ne var ki yöntem biraz değişmişti.
Anlatıdan ziyade ezbere dayalı öğretiler çoğunluktaydı. Bir gün anlamını bilmediği bir dörtlüğü evde tekrar ettiğinde, bunun ‘Şema’ ile eşanlamlı olduğunu anlatma gereğini duydum. Aldığım yanıt kısa ve netti. “Birincisini zor ezberledim, ikincisi sonraya kalsın…”
Şekilciliğin ön plana çıktığı her konuda hümanizm anlamını yitirir. Dolayısıyla küçük oğlumun din dersi saatlerinde bahçede top oynamasına gönül rahatlığıyla izin verdim. Değişim her zaman yeni ufuklara yol açmıyor. İster iklim, ister inanç, ister siyasi, kimlik altüst olmaya başlayınca, ellerimi göğe kaldırıp yakarmaktan başka çare bulamıyorum son zamanlarda.
Herkes güneşi, barışı istiyor; yöntem fark etmez.
Sağlıkla kalın.