Kral III. Charles'ın tacı

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
3 Mayıs 2023 Çarşamba

Savaş yıllarının tanığı olan neslin çocuklarına veya torunlarına verdiği nasihatlerden biri evlendiklerinde mutfaklarında her zaman, ‘üç beyaz’ı, yani un, tuz ve şekeri bulundurmalarıydı. Böylelikle acil durum, kıtlık gibi durumlarda eldeki unla ailelerine ekmek yapabileceklerdi.

Zaman geçti, söz konusu öğüt unutulmadıysa da geçerliliğini yitirdi. İleriki yıllarda ‘beslenme uzmanları’ devreye girdi. ‘Üç beyaz’ renk değiştirmeye başladı. Un yerine karabuğday, siyez, çavdar gibi genetiği değiştirilmemiş ekmek, esmer şeker ve kaya tuzu öncelikli oldu.

Ebeveynler önceleri yeni beslenme tarzını yadırgadıysa da uyum sağladı. Sonuçta sağlıklı, bilinçli bir değişimdi.

↔↔↔

Ters yönde ilerleyen sağlıksız, bilinçsiz ve ne üzücüdür ki saygısız bir nesil de var. Adı, ‘X,Y,Z, boomer, zoomer…’, her ne olursa olsun, giderek bencilleşen gençlerle bir yaşam paylaşıyoruz.

Epeydir gözlemlediğim otobüs, metro vs gibi toplu taşımalarda, özellikle 15-20 yaş grubunun duyarsızlığı. Neredeyse hepsi, ayakta kalan yetişkinlere yer vermektense, elde cep telefonu ile oynuyor veya ilaveten kulaklık takmış müzik dinliyor. Dünya umurlarında değil. Yaşı çok daha büyük olanlar ise, ‘buyurun, lütfen oturun’ diyerek ayağa kalkıyor. Bu mudur geleceğe güvenle bakacağımız gençlik?

Eğitim evde başlar, okulda devam eder. Sanırım çözüm bulmakta zorlanan, dolayısıyla toplumsal değerlerden yoksun, ‘önce ben’ odaklı bir eğitim sistemi süregeliyor. Kültürümüzün bir parçası olan örf ve adetler bizi biz yapan, bizi bir arada tutan değerlerdir. Bu kavramlar da çağa göre değişmez. Çözüm nedir, diye sorguluyorum. Konu yine eğitimde odaklanıyor. Derslerle orantılı sosyal içerikli etkinlikler, gençlerin farklı ortamları tanımaları, zamanla hayata bakışlarını değiştirebilir.

↔↔↔

Bildiğimiz, yine de çoğu kez kulak arkası ettiğimiz tutumlarımız vardır. Örneğin, ‘yola çıkacaksan, hafif ye. Hazımsızlıkla uğraşmayasın’.

Bugünlerde mühendis altyapısı olanlar milletvekili sayısı hesaplarken, edebiyata meyilli olanlar Anneler Günü’nün getirisini düşünüyor. Oysa arada kalanlar zihni dağıtmak için görsel medyada daha renkli programlara odaklanıyor… Ve bu arada herkes sağlıklı/sağlıksız atıştırmalıkları eksik etmiyor. Sonuç hazımsızlık…

↔↔↔

6 Mayıs’ta İngiltere Kralı III. Charles’ın resmi taç giyme töreni Westminster Kilisesinde gerçekleşecek. Taç giyme töreni bir Hıristiyan geleneğidir. Yeni Kral III: Charles Anglikan Kilisesi Başpiskoposunun yöneteceği törende ‘tüm inanç ve dinlere mensup insanlarla kamu yararı için hep birlikte hizmet ederek birleşiyoruz’ sözünü verecek. Ülkenin ilk Hindu Başbakanı Rishi Sunak ise tören sırasında İncil’den bir bölüm okuyacak. ‘Kiliseye kim nasıl girmiş, Camilla hangi tacı takmış, Galler prensesi Charlotte (kralın torunu) ne yapmış?’ gibi perde arkasının da çokça konuşulacağı kesin.

Dünya televizyonları töreni naklen yayınlayacak. BBC’yi kaçırırsanız, diğer kanallardan bulmak zor değil. Simgesel de olsa 6 Mayıs İngiltere için önemli bir gün olacak. Tarihe tanıklık etmek ise olayın başka bir boyutu.

Sağlıkla kalın.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün