Herkese merhaba. Tahmin ediyorum seçimlerden ötürü herkesin kafası karışık ve iki hafta daha bu şekilde devam edeceği için tatlar kaçık. Yapacak bir şey yok, sandık ne derse o. Gelin biraz uzaklaşalım. TFF’nin pazartesi resmi olarak açıklamış olduğu yabancı kuralını konuşalım. Yani, saçmalığı biraz konuşalım.
Bildiğiniz üzere şu anda futbol sahasında süper lig müsabakalarında, 11 kişinin en fazla 8’i yabancı olabiliyor. Yani başka bir deyişle minimum üç Türk oynatma zorunluluğu mevcut. Bu da teknik direktörleri bir o kadar zorlayan bir kural. Öyle ki, ligimizdeki yabancı oyuncularla Türk oyuncuların arasında ciddi bir fark varken teknik direktörler belki de 11 oynamayı hak etmeyen oyunculara forma vermek zorunda kalıyor. Peki, Türk oyuncular neden bu kadar kalitesiz kalıyor? Biz neden gelişemiyoruz? Tam da bu kural yüzünden aslında. Nasılsa ilk 11’de yeri garanti olan Türk futbolcular tabiri caizse ‘çok da kasmıyor’. Nasılsa yerleri garanti… Halbuki TFF’nin yapması gereken ‘Bırakınız yapsınlar’ mantığı olmalı. Bırakınız oynatsınlar her yabancıyı, bırakınız Türkler forma için uğraşsınlar efendim. Kimseye bir zararı olmaz. Zira bütün taktikler birbirine girmiş durumda. Siz, en kritik giden maçta yurtdışından getirdiğiniz oyuncuyu sokabilmek için, bir türkün yanında bir de yabancı çıkartabilmek zorunda kalabiliyorsunuz.
Peki, yine de bu kurala izin verildi. O halde ne yapılmalı? Aslında cevap basit. Altyapıya yatırım yapılıp belki de ilk 18’de bir tane de 20 yaş altı oyuncu zorunluluğu koyulmalı. İnanın bana ruhsuz bir İrfan Can, ruhsuz bir Mert Halkan izlemektense, genç, heyecanlı bir 17 yaşında genci izlemeyi yeğlerim. Bu kural acilen kaldırılmalıdır. Yoksa daha çok ‘komutan’ gibi hiçbir şey oynamadan lakap olan futbolcular görürüz. Türk futbolu zerre ilerleyememiştir, ne yazık ki yabancıya da muhtaçtır. Yabancı eğitimi almış, o antrenman kültüründen gelene de ihtiyaçlıdır. Futbolumuz nereden tutsak elimizde kalmakta. Dolayısıyla bu yabancı kuralı değil, yabancıların koyacağı bir kural olabilir ancak. Bırakın efendim, bırakın. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler. Sadece futbolda değil tabii, her yerde.
Çok daha güzel günlerde görüşmek üzere.