Bamidbar peraşasının Matan Tora yani Tora’nın verilişinin öncesinde okunduğunu defalarca paylaşmıştık. Ondan dolayı bu hafta yazımızda odağımızı bu olağanüstü olaya çevirmeyi istedik.
Rabi Joey Haber bir konuşmasında yaşamımızda nelere öncelik verdiğimizi ve o öncelikler için ne kadar zaman harcadığımızı sorgular. Hepimiz kendimiz için, ailemiz için, ailece veya kişisel anlamda gerçekleştirdiğimiz etkinlikler için sayısız zaman ve emek harcarız. Bunu da yaşamımızın bir parçası olarak kabul ettiğimizden bizleri aşırı veya olağanüstü gelmez. Ancak yaşamının merkezine Tora ve mitsvot yerleştirmeleri gereken Yahudi toplumu için durum biraz daha farklı olmalıdır. Özellikle Şavuot Bayramı’nın gelişine Omer sayarak, Pirke Avot okuyarak, Şir Aşirim’de yer alan birbirinden anlamlı dizeleri söyleyerek gelen bizler acaba kendimizi bu bayrama nasıl hazırlamaktayız?
Yitro peraşasının önemli bir bölümü Tora’nın verilişi olayına ayrılmıştır. Pasuk bu bölümün başında Bene Yisrael’in Sinay Çölü’ne geldiklerini ‘bau midbar Sinay’ ifadesi ile verir. Hemen devamındaki pasukta ise Bene Yisrael’in Refidim’den seyahat ettikleri ve Sinay Çölü’ne geldikleri ‘vayisu merefidim vayavou midbar Sinay’ ifadesi ile verilmektedir. Rabi Yosef Palacci bir konuşmasında bu tekrarın Or AHayim AKadoş’un da dikkatini çektiğini söyler. Rabi Hayim ben Atar’a göre burada ‘gelme’ sözcüğünün tekrarının önemli bir mesajı vardır. İlk kullanımda bütün dünyanın Tora’nın verilişini ne kadar beklediği anlaşılır. Sadece insanlar değil bütün kâinat bu muhteşem olayı beklemektedir. Sinay Çölü bu olayın başlangıcı anlamına gelen Bene Yisrael’in çöle ulaşmasına özlemle beklenen birinin kavuşması gibi bakmış ve Tora da öncelikle bu sevince yer vermiştir. İkinci kullanım ise tarihsel sürecin betimlenmesidir ki bu da Bene Yisrael’in Refidim’den Sinay Çölüne gelmesini anlatmaktadır.
Her gün Barahot sonunda söylediğimiz ‘aşer bahar banu mikol aamim / bizleri toplumlar arasından seçen’ ifadesi bu seçimin tek anahtarını bizlere devamı ile göstermektedir. ‘Venatan lanu et torato / ve bizlere Kendi Tora’sını veren.’ Tora olmadan Yahudi toplumu bir anlam kazanmaz. Bu yüzden Tora’nın verilişi toplum olmanın da işaretidir. Şlomo Ameleh Mişle adlı eserinde ‘Ki lekah tov natati lahem torati al taazovu/ sizlere iyi bir doktrin verdim Tora’mı bırakmayınız,’ derken Tora’ya sahip çıkmanın toplum olmanın en önemli şartı olduğunu da paylaşmaktadır.
