Hayat, tercihlerden ibarettir.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin çiçeği burnunda başkanı Nelson Mandela da göreve geldiği 1994 yılında ulusunun kaderini etkileyecek bir tercih yapmak zorunda kalmıştı.
Güney Afrika Cumhuriyeti, apartheid sisteminden yeni çıkmıştı. 1995 Rugby Dünya Kupası, Güney Afrika’nın ev sahipliğinde düzenlenecekti. Fakat ev sahibi takımın taraftarları, kendi ülkelerinin takımını desteklemiyor, kalplerine basmıyordu.
Mandela, bir tercih yaptı. Riskli bir tercihti çünkü tüm siyasi tabanını kaybedebilirdi. Ülkenin nüfusunun büyük kısmını oluşturan siyahiler için ülkenin ulusal rugby takımı Springboks, apartheid düzeninin halk üzerinde sembollerinden biriydi. Takımın biri dışındaki tüm oyuncuları Afrikaaner kökenli Güney Afrikalıydı. Yani beyazdı.
Mandela bu konu üzerinde çalıştı. Tüm ülke halkının Springboks’u desteklemesi gerektiğini savundu. Güney Afrika Cumhuriyeti, 1995 Dünya Kupası’na hazırlanıyordu ve tüm ulusun birlik halinde tek bir yürek olması çok önemliydi.
Güney Afrika, 1995 Rugby Dünya Kupası’nı kazandı. Tüm ülkenin gözü Mandela’nın üzerindeydi. Kupayı, takımın beyaz kaptanı François Pienaar’a takdim etti ve elini sıktı. Bu davranışıyla yüzyıla yakın süredir düşmanlık ve nefretle beslenmiş bir topluma umut aşıladı. Bağışlanmanın mümkün olduğunu gösterdi. Yaptığı tercih, ülkesini iç savaştan kurtardı ve geleceğe taşıdı.
2020 yılında ABD’de George Floyd adlı bir siyahi vatandaş, sağ görüşlere sahip polis memurları tarafından suçsuz yere vurularak öldürülmüştü.
Sierra Leone asıllı Amerikalı futbolcu Kei Kamara o dönem Colorado Rapids forması giyiyordu. Protesto kararı aldı. Bu bir tercihti çünkü takımından atılabilir, gelirinde hatta daha kötüsü kariyerinde olabilirdi.
Kamara, maç oynanırken yaklaşık 9 dakika boyunca yere yattı. Bu hareketi, dünya çapında bir protesto dalgası başlattı. Dünya çapında birçok sportif karşılaşmada sporcular Kamara’yı örnek alarak çeşitli protesto faaliyetleri gerçekleştirmeye başladı.
Dünya çapındaki protestolar birbirine eklemlendikçe Amerikan hükümeti Floyd cinayetinin hızlı çözümü için iyice sıkıştı.
Bununla beraber ayrıca siyahilere yönelik olarak Amerikan polislerinin tutumu dünya gündemine oturdu. Artık Amerika, eski Amerika olmayacaktı.
Evet, bu hayatta tercihler yapıyoruz.
Bazı tercihlerimiz tüm hayatımızı etkileyecek türden oluyor. Bazı tercihlerimiz, ulusların kaderini etkileyecek türden oluyor. Bazıları ise dünyayı…
Bu yazının yazıldığı saatlerde ülkemiz de tarihi bir tercihte bulunuyor.
Umuyoruz netice, hepimiz için, ülkemiz için ve dünyamız için hayırlı olur…