Sadece seçim düşünüp seçim konuştuğumuz, adeta seçime uyanıp seçimle yattığımız pazarların ardından, geçtiğimiz pazar günü bana normale göre çok hareketli ve çok renkli geldi. Aynı gün rutin hayatımıza ek olarak bazılarımız için LGS sınavı, Galatasaray’ın şampiyonluğu ve benim için piyanist bir arkadaşımın daveti üzerine haberdar olduğum Umut İçin Müzik Konseri vardı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Göktürk şubesi önderliğinde gerçekleşen bu konserde, genç piyanistler eğitime destek için çaldı.
***
İlkokuldaki okuma bayramında bile istemeden sahne çıkmış ve tedirgin olmuş biri olarak, İş Sanat’ta bu kadar kişi önünde piyano çalan çocuk sanatçıları her şeyden önce medeni cesaretleri için kutlarım. Küçük yaşlarına rağmen disiplinleri, ustalıkları görülmeye değerdi. Çocuk sanatçılar ve konseri destekleyen dört yetişkin piyanist, beklediğimden çok daha güzel bir müzik şöleni yaşattılar. Çocuk piyanistlerin anne babalarını, büyükanne ve büyükbabalarını inceledim. Gözlerindeki haklı gurur görülmeye değerdi. Ben de kırk yaşından sonra piyano dersi almaya başlayan ve pazar günü İş Sanat’ta piyano çalan arkadaşımla çok gurur duydum. Gerçekten istedikten sonra bir şeye başlamanın hakikaten yaşı yok sanırım. Konser başlamadan önce konuşma yapan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel’in bir lafı çok hoşuma gitti; “Bir insan bir yere gitmek istiyorsa önce yüreği gider, sonra ayakları gelir” dedi. Yağmur da yağsa, Galatasaray’ın şampiyonluk kutlaması da olsa, LGS sınavı da olsa, gelmek isteyenlerin geldiği ve gelirinin çocukların eğitimi için kullanıldığı bu konser, hakikaten görülmeye değerdi. Bu sayede daha çok çocuğun, özellikle de daha çok kız çocuğunun okuyabilmesi dileğiyle…
***
Pazar günü çocukları LGS sınavına girmiş anne ve babalarda da heyecan doruktaydı. LGS sınavı sabahı aklıma çocukluğumda, ilkokul beşinci sınıfta girdiğimiz sınav geldi. O sabahki heyecan ve gerginliğim, kahvaltı sevmeme rağmen bana zorla yedirilen kahvaltı, sınava girmek üzere olan çocukların ağzına tıkılan kırmızı akide şekerleri kareleri geldi gözümün önüne… Bir çocuğun geleceğinin bir sınava bağlı olması kendi çocukluğumdan beri beni üzmüştür. LGS sınavına giren her çocuğun emeklerinin karşılığını almasını dilerim.
***
Bir Galatasaraylı olarak, aynı pazar günü maça gidemesem de şampiyonluk kutlamalarını televizyondan seyretme fırsatı buldum. Umut İçin Müzik konserinden sonra, bir de Kenan Doğulu’nun Ali Sami Yen Stadı’ndaki konserini seyretmek çok keyifliydi. Bu sene şampiyonluk büyük bir coşkuyla kutlandı. Hatta stada yakın sayılabilecek bir mesafede oturduğum için, stadın coşkusunu ve sesleri uzaktan da olsa duyabildim. Üç sene sonra gelen şampiyonluk, tüm Galatasaray camiasını sevindirdi. Cumhuriyetimizin 100. yılında şampiyon olan Galatasaray’a, bu özel senede şampiyonluk daha da çok yakıştı. Tebrikler Galatasaray!