Gülümseyerek anmak
Geçmişi yâd etmiyorum. “Ah, ah nerede o eski günler” de demiyorum. Her dönemin güzellikleri, yaşanmışlıkları var. Geçen zaman her tür değişimi beraberinde getirir. Birbirine yakın semtlerde yaşamaya alışık olanlar giderek büyüyen şehrin uzak köşelerine dağılır. Sosyolojik yapı farklılık gösterse bile değer verdiğimiz insanlar hep saygı ve sevgiyle anımsanır.
↔↔↔
Geçtiğimiz pazar günü Şalom’un İç Haberler Yönetmeni Sibel’le eşi Sami’nin oğulları Ari Konfino, Lara Tavaşi ile evlendi.
Uzun zamandır Neve Şalom’da maskesiz, ‘bir otur, bir boş bırak’ düzeni olmadan mutlu bir güne tanıklık ettim. Her düğün güzeldir. Yine de damadı yıllar öncesinde tanıdığımdan bu düğün sanki daha güzeldi. Ari’nin kuzeni Ediz Bahar sesiyle ortamı bütünleştirdi. Töreni gerçekleştiren Rav İzak Peres’in nükteli, aynı zamanda eğitici/açıklayıcı konuşması izleyenleri etkiledi. Büyükanne ve büyükbabaların katıldığı her düğün daha anlamlıdır. Bu vesileyle Tavaşi ve Konfino ailelerini bir kez daha kutluyorum.
↔↔↔
Güler yüzlü, sohbeti ölçülü, alçakgönüllü insanlar her zaman daha mutludur. Üstelik aynı duyguyu çevresindekilere de yansıtırlar.
↔↔↔
Mekân: Büyükada, Alpaslan Caddesi, No:89 ve 91
Tarih: Önemli değil.
Uzun zaman, yazları annem, babam ve kardeşimle Alpaslan 91’de oturduk. Tesadüf eseri yıllar sonra eşim ve çocuklarla aynı evde on üç sene daha geçirdik. Konumuz kahramanları, o süre içinde komşuluk yaptığımız 89 numaralı evin sakinleri. Onları tanımıyor olabilirsiniz; fark etmez. Zira çoğumuzun hayatında farklı isimlerle benzer olaylar yaşanmıştır. İki evin bahçesini duvar yerine hanımeli sarmaşıkları ayırırdı. Birleştiren öğe ise saygı ve sevgiydi. Çatı katında Süzi-Aleks Samuel, sonra sırasıyla Lili-Leon Konfino, Takfor Kamer Ailesi, İda- Albert Konfino, Eva-İzi Meşulam, Şuşan Hırayr Ailesi ile Gönül Yılmaz Pala yaşardı.
Zamanla her kata çocuklar ve torunlar eklendi. Gelelim Lili-Leon Konfino’lara…
Güler yüzlü, hatırşinas, Şabat akşamlarını hep özel kılan ve bu vesileyle sebeplendiğimiz patlıcanlı boreka ile bulemasları yapmayı Lili hiç aksatmazdı, “Sıcak sıcak yolluyorum, sakın yok deme çok kızarım” deyişleri hâlâ kulağımda. Zaman içinde oğulları Niso, Meyzi’yle, Sami de Sibel’le evlendi. Ardından Laris, Ari ve diğer torunlar aileye katıldı. Gözlerinin içiyle gülebilmek bir meziyet, mutluluk ise peşinden gelen halkalar bütünüdür. O nedenle Ari Teva’da Lara’yı halkaya eklediğinde farklı bir sevinç yaşadım.
Sevdiklerimizi gülümseyerek anmak, değer yargılarını, gelenekleri ilerilere taşımak aileyi oluşturan önemli bir kavram olsa gerek.
Sağlıkla kalın.
