Temmuzun 5’inde açıklanan enflasyon oranlarının açıklanmasını bu sefer memur ve emeklilerin maaşlarıyla alakalı olarak bekledik. Yüksek İTO Geçinme Endeksi rakamından sonra herkes TÜİK'in ne açıklayacağını merak ediyordu.
Beklenti %4'ün az üzerindeydi ama yine de %3,92 düşük bir rakam değil. TÜFE'nin, yine mevsime özgü bazı kalemlerdeki fiyat gerilemesi sebebiyle çekirdek enflasyonun altında kaldığı gözüktü. Yıllık TÜFE %38,21'de kalırken, Çekirdek Enflasyon yani mevsimine bakmadan her ay tükettiğimiz mal ve hizmetleri içeren endeks yıllık olarak %47,33 olarak gerçekleşmiş. Bu bile başlı başına hayat pahalılığı ile enflasyon arasında ciddi bir makas olduğunu gösteriyor.
Buna göre memur ve emeklilere yapılacak zam %19,77 olarak netleşti. Ancak memur maaşlarına yepyeni bir ayarlama geleceği için artış bununla sınırlı kalmayacak. Üniversitelerden kamu kurumlarına ve kamu tüzel kişiliğine bağlı kuruluşlara kadar birçok yerde işgücü maliyetlerinin ciddi şekilde artacağını söyleyebiliriz. Enflasyonun sebepleri ile uğraşmış olsaydık belki de bu kadar mağduriyet yaşanmasına gerek kalmayacaktı. Bazen kendi kendime "1990'lara geri döndük" diyorum.
Şimdi herkesin merakı şu:
- "Politika faizleri arttı ama kurlar yükselmeye devam ediyor" diyenler sebebiyle faiz artışlarına ara verilirse veya düşük oranlarla artış yapılmaya devam edilirse, büyümeyi feda etmemek için enflasyona razı gelmiş mi olacağız?
- Eğer enflasyon bu seviyede yüksek çıkmaya devam edecek endişesi oluşursa, politika faizlerini %20'ye çekmek bu endişeyi gidermek için yeterli olacak mı?
- Peki faiz yükselse de döviz kurları yükselmeye devam eder mi?
İlk sorunun cevabını vereyim. Bana göre zaten enflasyon ile dolaylı yoldan mücadele edip büyümeyi garanti altına almaya çalışıyoruz. Dolayısıyla faiz artışı yapılmaması veya daha küçük adımlarla devam edilmesi beni şaşırtmaz.
İkinci sorunun cevabı kocaman bir "HAYIR".
Üçüncü soruya cevabım ise "Döviz kurları yükselmeye devam edebilir" olacak.
Açıkçası teknik çalışmalarla düşürülmeye çalışılan enflasyon için, maaş zamları için ara verilmiş gözüküyor. Ben kendi adıma hayat pahalılığı ve TÜFE arasındaki farkın daha da açılacağını söylemeliyim. Bu gelişme fiyatlama davranışlarında bozulmayı getirecek, kurlar yükselirse daha da ivmelenecek gibi gözüküyor. Ek vergilerle temmuzu karşılamışken iyi haberler vermek isterdim ama elden birşey gelmiyor.
