Yatılı Büyümek: Yaşamı şekillendiren yıllar hakkında bir kitap

Yankı YAZGAN Köşe Yazısı
19 Temmuz 2023 Çarşamba

İnsan gelişimine, ruhsal dünyamızın şekillendiği gençlik yıllarına, kendinizi ya da gençleri anlamaya ve nasıl olup da kendimiz olduğumuza ilgi duyuyorsanız, bu yaz okumaktan hoşlanabileceğiniz bir kitaptan söz edeceğim.

Benim de çizgilerimle ve bir kısa anı ile katkıda bulunduğum Yatılı (Okulda) Büyümek. Yayına Şükran İlimsever Başarır hazırladı, Bağlam Yayınlarının Düş Düşün dizisinden Ayça Gürdal Küey editörlüğünde Şubat 2023’de yayımlandı. Kapak resmini Yasemin Erten yaptı. Kitaba yazılarıyla ve anılarıyla katkıda bulunanlar arasında Nurcan Demir, Hakan Yılmaz, Alper Şahin, Burçin Balkaş, Mustafa Balkaş, Özlem Altıparmak ve Margaret Halıcıoğlu (Erkan Uğuzalp tercümesiyle) yer alıyor. Katkıcıların kimisi öğretmen ya da öğrenci olarak yatılı olmuş, kimisi yatılılık ve insan gelişimi üzerine kafa yormuş kişiler. Ben yatılı öğrenci kontenjanından kitaba girmiştim.

Kitabı yayına hazırlayan Şükran İlimsever Başarır’dan alıntılayarak söylersem “Yatılı (Okulda) Büyümek’, yatılı okulda büyüyenlerin ve yatılı okulda çalışmış olanların deneyimlerini içtenlikle ve cömertlikle paylaştıkları bir kitap.(…) Biz bu kitapta yatılılığın görmeye alışık olduğumuz eğlenceli, coşkulu, yaramaz hallerinden çok bugüne kadar pek de düşünülmeyen, konuşulmayan, dile gelmeyen, hatta belki akla bile gelmeyen yönlerini ele almaya çalıştık. ‘Yatılı okulda büyümek olağanüstü bir durum olmadıkça çocuğu güçlendiren çok muazzam bir deneyimdir’ şeklindeki yaygın kabul görmüş fikrin ötesine geçmek istedik. Yatılı büyümenin ruhsallığı nasıl şekillendirdiğine odaklandık; Yatılılık hakkında düşünmek ve okumak isteyenlerle hem teorik çalışmaları hem de kendi deneyimlerimizi paylaşarak bireysel ve toplumsal düzeyde bu konuda sahip olunan bilgi ve farkındalığa katkı sağlamak istedik.”

Çocukların anne ve babaları ile birlikte olmaksızın birbirleriyle büyüdükleri yerlerin akla ilk sırada anne-babalarından bir süreliğine ayrı kaldıkları, sınavla girilen yatılı okullar, yaz kursları ve kamplar gelse de  bunun yanı sıra çocukların zorunlu nedenlerle devlet koruması altında yaşamlarını geçirdikleri yetiştirme yurtları ve çocuk yuvalarını, Darüşşafaka gibi ebeveynlerinden birisini kaybetmiş olan çocuklardan sınavla seçilerek alınan okulları, ülkenin değişik yörelerinde bulunan yatılı bölge okullarını ve askeri okulları, yatılı pansiyonu olmayan ya da yer bulunamayan okullara devam eden çocukların barındığı özel, resmi ya da gayrı resmi yurtları kapsayan geniş bir yelpazeyi kapsadığını unutmamalıyız. Bu kitapta değindiğimiz okulların arasında Galatasaray Lisesi, Darüşşafaka Okulu, Ankara Fen Lisesi/İzmir Koleji-BAL, Robert Koleji, Koç Lisesi gibi daha bildik okulların yanı sıra bir yatılı bölge okulunda geçen ‘Okul Tıraşı’ filminin yönetmeni Ferit Karahan’ın anlattıkları da var.

Anne-babaları olmasa hayat nice olurdu sorusunun korkutuculuğunu göğüslemek, bağımsızlığı, kendi başınalığı ‘deneyimlemek’ için gönüllü ya da zorunlu bir fırsat olarak yatılı okulda büyümek çok kişiye ilginç geliyor.  Yaşamın sonraki yıllarını kökten etkileyecek deneyimlerin yoğunlaştığı ortaokul ve lise yılları, ya da ergenlik, genç yetişkinliğe geçiş öncesinde kendimizi tarttığımız, sınırlarımızı genişletip yapabilirliklerimizi zorladığımız, henüz ‘talihin şuuruna’ (Tanpınar) varmaktan çok uzakta olduğumuz, ama kendimiz olmaya başladığımız yıllar. Hiç hatırlamasak bile hayatımızı nasıl yaşadığımızı belirleyen kritik zamanlar. Ayrılık, başarı, bağlılık, rekabet, işbirliği, suç, ceza, itaat ve itimat gibi yaşamsal kavramları 7 gün 24 saat yaşadığımız yatılı okulların ruhsal dünyamızın şekillenmesindeki yerine ilişkin yazılarla dolu bu kitap için çizgilerimden birkaç tanesini de bu yazının yanında görebilirsiniz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün