Büyük Dev sendeliyor

Prof. Dr. Burak ARZOVA Köşe Yazısı
30 Ağustos 2023 Çarşamba

Aslında bu ay içerideki normalleşme adımlarını, yeni Para Politikası Kurulu üyelerinin katıldığı toplantı sonrası ‘Şok Faiz Artışı’nı, değişen politika metnini ve Türkiye Ekonomi Modeli’nin fiilen bitişini yazacaktım.

Fakat Çin’de garip şeyler oluyor.

Harvard Üniversitesi tarafından hazırlanan ekonomik atlasa göre Çin incelenen 133 ülke arasında ihracatta birinci sırada. Dünyanın üretim merkezi.

2021 rakamlarına göre Çin’in net ihracatında ABD’nin payı % 25,82, Hollanda’nın payı % 4,60, Hindistan’ın payı % 4,44, İngiltere’nin payı % 4,35, Polonya’nın payı % 2,43 ve Türkiye’nin payı da %1,73. Bu paylar burada dursun şimdilik. Yazının bütününde çok daha anlamlı hale gelecekler.

Çin küresel ticaretin tartışmasız en büyük oyuncularından biri. Bloomberg verilerine Swift Ödeme Sisteminde Amerikan Doları’nın payı % 46,46 ile Ağustos 2023’te rekor kırsa da, Çin Yuan’ının payı % 3,06’ya çıkmış gözüküyor. % 2’ler seviyesinden hızlı bir yükseliş göze çarpıyor. Bu yükselişin ardında elbette Rusya’ya uygulanan ambargonun etkisi de çok büyük.

Ancak koca dev uzun zamandan bu yana sıkıntılı. Pandemi döneminde dünyanın gözünün açılması ve bir daha böyle bir dönem yaşanırsa tedariğin tek bir ülkeden sağlanacak olmasının yarattığı endişe bir kere Batılıların ucuz üretim kolaycılığının önüne geçti. Tedarik güvenliğinin ucuz üretimden daha önemli olduğu artık kavrandı.

Çin emlak piyasasındaki çöküşün uzun süreli bir krize evrilmesi, ihracat talebindeki düşüş ve içeride azalan tüketici harcamaları Çin ekonomisinin toparlanmasının beklenenden uzun sürebileceğini ima ediyor.

9 Ağustos’ta Çin’in TÜFE ve ÜFE verisini karşıladık. Hem TÜFE hem de ÜFE temmuz ayında düşüş gösterdi. Çin’de üretici fiyatları zaten uzun zamandan beri düşüş gösteriyordu. Temmuz ayı düşüşü onuncu ay ardı ardına gelen düşüş oldu. Tüketici fiyatları da Şubat 2021’den bu yana ilk kez düşüştü. 

Hem TÜFE’nin hem de ÜFE’nin birlikte düşmesi nadir görülen bir durum. Deflasyona delalet olarak okundu.

Beklenti bu durumun geçici olması ancak gelinen yeni süreç Çinli politika yapıcıları şimdiden parasal ve mali destek artışı konusunda baskı altına almış gibi duruyor. Nitekim bu baskılar genişleyici politikaların da birbirine ardına gelmesine neden oluyor.

Geçtiğimiz Cuma (25.08.2023) Çin’in resmi haber ajansı Xinhua, Çin Hükümetinin, yerel yönetimlerin, büyük şehirlerde ipotek sahibi olan kişileri, ilk kez konut satın alan kişi olarak kabul edilmekten -tamamı geri ödenmiş olsa bile- alıkoyan bir kuralın kaldırmasını önerdiğini bildirdi.

Çin’de konut alıcısı sınıflandırması, ipotek kredisi kullanımının veya bir konutun mülkiyetinin tanımlanmasına dayanmakta. Basitçe söylemek gerekirse, bir konut alıcısı, ipotek kredisi kullanımı veya önceki ev sahipliği kaydına sahipse eğer, ikinci ev alıcısı olarak görülmekte. İkinci konut alıcıları için peşinat oranları ve borç verme oranları birinci konut alıcılarına göre daha yüksek uygulanıyor. Çin şimdi bu uygulamadan vazgeçmek üzere. Ayrıca vergi teşvikleri de uzatıldı. Çin Maliye Bakanlığının web sitesindeki açıklamaya göre, 1 Ocak 2024'ten 31 Aralık 2025'e kadar, eski konutlarını sattıkları bir yıl içinde yeni konut satın alan vergi mükellefleri, satışta kişisel gelir vergisi için geri ödemeden yararlanacaklar. Bütün bu çabalar emlak sektörünü canlandırmak ve oradan da Çin ekonomisini yeniden ayağa kaldırmak için tasarlanıyor.

Bunlar inşaat sektörüne yönelik düzenlemeler. Bunların yanında cuma günü (25.08.2023) Çin Devlet Konseyi, 2023-2025 döneminde ilaç ve tıbbi ekipman endüstrilerinin yüksek kaliteli gelişimini teşvik etmeye yönelik çalışma planlarını tartıştı ve kabul etti.

Toplantıda, daha sofistike, yüksek kaliteli ilaçların, kilit teknolojilerin ve farmasötik malzemelerin tedarik kapasitesinin artırılması ve Çin'in üst düzey tıbbi ekipmandaki zayıf bağlantılarının güçlendirilmesinin hızlandırılması için çaba gösterilmesi gerektiği belirtildi.

Buna neden ihtiyaç duyulduğu konusuna kafa yorarken pandemi döneminde Çin’in ürettiği aşıların pandemi ile mücadele ne kadar yetersiz kaldığını da dikkate almakta fayda var.

Ancak bence asıl önemlisi bu alınan kararları, 9 Ağustos akşam saatlerinde yayınlanan Biden Yönetimi Kararnamesi eşliğinde yorumlamak gerekir.

Biden Yönetimi yeni bir kararname yayınlayarak bazı Çinli teknoloji şirketlerine özel sermaye ve risk sermayesi yatırımlarını kısıtladı. Başkan Biden, sektörlerdeki teknolojik ilerlemenin önemli ulusal güvenlik riskleri oluşturduğunu, çünkü bilgisayarların sofistike silahlar geliştirmeye ve casus kurumlar tarafından verileri korumak için kullanılan kripto grafik kodları kırmaya yardımcı olacak şekilde ilerleyebileceğini söyledi. ABD’nin amacının Çin Ordusu için yeni teknoloji geliştirme ve adaptasyonunu engelleme olduğu bilinen bir durum. Bu yasaklama emri yarı iletkenler, gelişmiş çipler, kuantum bilişim teknolojileri ve yapay zekayı kapsıyor.

Çin, Rusya sonrası Batı’nın hedefinde. Çin de bunun farkında ancak bu kez ekonomik kısıtlarla da mücadele etmek zorunda. Bu arada uluslararası yatırım şirketleri yatırımcılarının Çin’in ekonomiyi canlandırmak için somut önlemlerin eksikliği nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını belirterek, yatırımcılarını “Çin Hükümetinin daha güçlü önlemleri olmadan ve Çin ile Batı arasındaki siyasi gerilimler devam ederken, piyasa düşüş eğilimine devam edebileceği” yönünde uyarıyorlar.

Geçtiğimiz hafta BRICS ülkelerinin Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen zirvesini takip ettik. Ana tema ‘Dolarsızlaştırma (De-Dolarisation) ve Birliğin Genişlemesi’ydi. Dolarsızlaştırma öyle kolay değil. Yukarıda Swift sisteminde Doların payını paylaştım. Bloomberg tarafından tam da zirve haftasında bu verinin paylaşılması oldukça anlamlı geldi bana. Ancak birlik muhtemelen genişleyecek.

Çin’in amacı hiç şüphesiz yayılmacı politikaya devam. Pekin yönetiminin BRICS’in genişlemesini çok da arzulamadığı düşünülüyor ancak Çin’in BRICS üzerinden kilit ülkelerdeki gücünü ve etkisini artırmak isteyeceği gerçeği de ortada duruyor. Çin Devlet Başkanı’nın BRICS genişlemesinin Batıya bir tehdit oluşturmadığını açıklamasına rağmen, Çin ve Rusya’nın BRICS üzerinden ABD’lerini uzun zamanda tehdit eder hale gelmesi sanırım ABD ve Batı’nın en çekineceği konulardan biri olacaktır.

Özetle Çin ve Batı Dünyası arasındaki savaş tam gaz devam ediyor. Bunu belki eskisi kadar yoğun hissetmememizin sebebi önceki Başkan Trump’ın eksikliği duyulan tweetleri.

İki ülke yanlarına destekçilerini de katarak birbirlerine aba altından sopa gösteriyorlar.

Bakalım bu süreç nasıl evrilecek?

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün