Dünyaca ünlü Japon mühendisten deprem bölgelerine eğitim!

Zehra ÇENGİL Köşe Yazısı
13 Eylül 2023 Çarşamba

Geçen hafta, Osmangazi Köprüsü ve Marmaray gibi önemli yapıların denetmenliğini üstlenen; ünlü ve bir o kadar tecrübeli Japon Yüksek Mimar ve İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki’nin, KYK Yapı Kimyasalları ile ortaklaşa yürüttüğü eğitim projesinin Sait Halim Paşa Yalısında düzenlenen basın toplantısına katıldık.

Deprem bölgesinde yeniden inşa ve bina güçlendirme eğitimlerini kapsayan ve ‘Yeniden Hep Birlikte Ayağa Kalkıyoruz’ mottosuyla yola çıkan projenin basınla buluşmasında açılış konuşmasını KYK Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Onur Sürmeli yaptı.  

Ülkemizi derin bir yasa boğan 6 Şubat depreminin, hala acılarla andığımız 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi ile benzerlikler taşıdığını ve daha fazla deprem bilinci kazanmamız gerektiğini ifade eden Sürmeli “Sektör profesyonellerine doğru ürün seçimi ve uygulamaları hakkında eğitimler vererek, deprem farkındalığının ve bilincinin artırılmasını sağlayacağız” cümleleriyle hedeflerini anlattı. Sürmeli, bu kapsamda KYK Yapı Kimyasalları adına Yoshinori Moriwaki ile deprem bölgesinde kapsamlı eğitimler verileceğini açıkladı.

Moriwaki’nin Atatürk sevgisi!

Japonya’nın, kırılmış nesneleri altın veya gümüşle birleştirerek eskisinden daha güzel hale getiren, kusurları güzelleştiren, Kintsugi felsefesinden ilham alınan projeyle ilgili medya mensuplarının sorularını yanıtlayan Moriwaki, konuşmasını Türkçe yaparak sempati topladı. Moriwaki’nin termosunda ve kravatında gururla Mustafa Kemal Atatürk’ü taşıyor olması, herkes tarafından duyguyla alkışlandı. (Davetin ev sahiplerinden Sema Güral Sürmeli’ye de bu konuya bir parantez açtığı için ayrıca teşekkürler.)

32 yıldır Türkiye’de yaşayan ünlü mimar, Japonya’da da büyük depremler yaşadıklarını ama can kaybının daha çok tsunami sebebiyle gerçekleştiğini belirterek, depremden korunmak için en önemli yöntemleri üç maddede sıraladı: 1-Kentsel dönüşüm ve güçlendirme 2-Küçük yaştan itibaren sık sık eğitim 3-Müteahhit ve yönetmelik.

Çocuklara eğitim vermek adına depremle ilgili bilgilerin Japon çizgi romanları mangalara yerleştirildiğinden bahseden Moriwaki, Türkiye’de de bu tarz uygulamalara ağırlık verilmesini tavsiye etti. Moriwaki, vazgeçilmez kuralın ise müteahhit ve yönetmelik konusundaki denetimlerin sıkı bir şekilde yapılması olduğunu üzerine basa basa vurguladı.

Projenin hedef kitlesi, inşaat mühendisleri, mimarlar, yapı denetçileri, müteahhitler ve sektördeki diğer profesyoneller... Eğitimlerde ayrıca yapıştırıcılar, derz dolguları, yalıtım malzemeleri, tamir harçları, zemin malzemeleri gibi çözümlerin yanı sıra betonarme, çelik ve karbon fiberle güçlendirme gibi teknikler anlatılacak. Bu çalışmalar için özel bir eğitim tırı dahi hazırlandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile de görüşecek olan Moriwaki “Hedefim Türkiye’de de Japonya gibi sağlam binalar yapmak ve çok büyük depremler yaşayan Meksika ve Kolombiya’daki insanların da sağlam bina konusunda Türkiye’yi örnek aldıkları bir gelecek” diyerek sözlerini noktaladı.

Celal Şengör’ün İstanbul’dan taşınma sebebini paylaşırken kullandığı

“Benim derdim evim yıkılacak değil. İstanbul yıkılacak. Depremden sonra yangınlar çıkacak. Nereye kaçacaksın? Yağmalara, ırza geçilmelere başlanacak. İstanbul’da kaç Afgan var?” sözlerine bakılırsa da, en çok ihtiyacımız olan sağlam bir Türkiye/ sağlam bir İstanbul!

AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN KIRSAL KALKINMAYA HİBE DESTEĞİ!

Hafta sonu ailemi ziyaret için memleketim Biga’ya gittim. Ben doğduğumda babam çiftçilikle uğraştığından dolayı, hazır ilçe sınırlarına gelmişken anılarımızı tazelemek için Şakirbey, Gümüşçay gibi köylerin akabinde Türkiye’nin en güzel ürünlerinin yetiştiği tarlaları ve eski çiftliğimizi bir görelim istedik.

Dönüş yolunda Biga’nın 2 kilometre ilerisinde bulunan Kaşıkçıoba Köyü’nde yeni bir mekan açıldığını duyunca direksiyonu o yöne kırdık.

Oba Restoran ve Yöresel Köy Kahvaltısı adıyla hizmete açılan, harika bir köy manzarasına ve lezzetlere sahip mekanın girişinde ‘AB Kırsalın Yanında’ yazısıyla birlikte Avrupa Birliği amblemini görünce konu merakımı cezbetti.

Araştırınca IPARD’ın tarım sektörünün modernizasyonunda katkıda bulunmak, birincil ürünlerin üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak, göçü engellemek, yeni pazar fırsatları yaratmak ve standartların iyileştirilmesini teşvik etmek amacıyla et ve süt üretimi, et ve süt ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, meyve ve sebze, su ürünleri, kültür balıkçılığı, modern çiftlik faaliyetleri (arıcılık ve bal üretimi, süs bitkisi, tıbbi ve aromatik bitkiler), kırsal turizm, yerel ürünler ve mikro işletmeler için yüzde 50-65 hibe oranıyla destekler verdiğini öğrendim.

Avrupa Birliği destekli Kırsal Kalkınma Fonu (IPARD) kapsamında, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) yürüttüğü ‘AB Kırsalın Yanında’ sloganıyla ilerleyen programda verilen desteklerden faydalanan iller arasında Çanakkale de var.  

AB, ayrıca kırsal turizme de katkıda bulunuyor. Büyük şehirlerde yaşamanın giderek zorlaştığı ve geçmişin aksine göçlerin kentlerden köylere kaydığı bugünlerde; işletmeleri, tarımı ve turizmi daha kaliteli ve bilinçli hale getirmeyi hedefleyen bu projelere dikkat kesilmekte fayda var.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün