Çok şık bir davette bulunan konuklar genellikle smokin ve benzeri kıyafetler giyer. Hanımlar da oldukça şıktır. İlk bakışta benzer kıyafetlerden dolayı herkes hemen hemen aynı gibi görünür. Yalnız bu davette farklı gruplar olabilir. Bir grup evine gittiğinde smokini veya törende giydiği kıyafeti asar. Diğer bir grup ise zaten ödünç aldığı kıyafetini geri verir.
İlk bakışta bu örneği Yom Kipur’da sinagogda dua eden insanlar için kullanabiliriz. Herkes orada dua eder görünümdedir. Ancak Kipur bitiminde insanlar anında farklılaşır. Kimileri bunu yaşam tarzı olarak benimsediklerinden smokini evinde, dolabında ama yanında bulundurur. Yom Kipur’da gösterilen bağlılık ve yaşam şekli sene boyu devam eder. Kimileri ise ödünç alınmış smokini yani Kipur’a özel davranışları seneye kadar iade ederler, yeniden eskiye dönerler. Bu örneğe bakarak Sukot Bayramı’nın amaçlarından birini de görebilmek mümkündür.
Bazı yanlışların cezası ‘sürgün’ dediğimiz şekilde gerçekleşir. Kipur günü yargılandığımız bazı yanlışların cezası sürgün olabilir. Sukot sırasında yaşadığımız yerin değiştirilmesi Midraş’a göre sanki ‘sürgün’ olarak nitelendirilir. Böylece ‘sürgün’ cezası gerektiren günahların cezaları da vertaraf edilmiş olur. İlk bakışta Sukot Bayramı’nın bu amaca da hizmet etmesi çok daha akla yakın bir açıklama gibi gelmez. Başka bir ceza ile ödememiz gereken yanlışlar varken Tora neden özellikle ‘sürgün’ kavramı ile bu kadar yakından ilgilenmeye ihtiyaç duyar?
Aslında ‘sürgün’ yani galut bir istikrarsızlık ve kırılganlık deneyimidir. Galutta bulunan bir kişi ne kadar rahat bir yaşam sürmüş olursa olsun kendini güvende hissetmez. Yabancı bir ülkede kendi evi gibi benimsemiş de olsa farklı bir ortamdadır. Kırılgan ve savunmasızdır. Kendi yurdunun vermiş olduğu güvenden uzaktadır.
Suka deneyiminde benzer şekilde davranmaktayız. Evimizin istikrarını, konforunu ve rahatlığını bırakıp farklı iklimlerde daha savunmasızız ve rahatsız hissettiğimiz bir ortamda yaşamaya başlarız. Bu deneyim Tanrı’ya olan bağlılığımızı, güvenimizi hatırlamamız açısından oldukça anlamlıdır. Kendimizi O’nun koruması altında hissetmek kaybettiğimiz güveni tesiste oldukça etkilidir. Belki de Midraş farklı yerlerde olan bizler için bu yüzden Suka ile galut arasında alaka kurmaya çalışmaktadır.
Kainatın hakimi, yaratıcısı Tanrı’dır. Bizler de O’nun koruması altında nerede olursak olalım yaşamaya devam ederiz. Bu noktada yeniden sokini hatırlamak gerekir. Smokin bizler ile oldukça ister dolapta isterse üzerimizde olsun sorun yoktur. Smokini Kipur sonrasında iade etmeyi düşünenler için Sukot Bayramı ve Suka deneyimi bir kez daha düşünmelerini salık vermektedir.
Sukot yılı nasıl geçireceğimize karar vermemiz için doğru bir zamandır. Kipur gününün yoğun duygu yüklü atmosferi sona erdiğinde bir rahatlama doğaldır ama Sukot rahatlamanın ölçüsünü bize hatırlatmak için de vardır. Ailelerimizle birlikte Suka mitsvasını yerine getirirken yeni yılda smokini ne kadar sık giyeceğimize de karar vereceğiz.
Peraşamız Tora’nın yaşam tarzı için “Ki u hayehem/ Çünkü o yaşamınızdır” demekte, bu tarzın yolumuzu aydınlatan en önemli ışık olduğunu paylaşmaktadır.