Yazın sona ermeye başlamasının birkaç işareti vardır; önce göçmen kuşların sürüler halinde göç etmeye başladığını görürüz. Genelde “V” şeklinde uçan kuş sürülerine bakarken, bir yandan simetrilerine hayran olurum, öbür yandan içimi bir hüzün kaplar. Sonra cevizler ve incirler olgunlaşır, o ceviz ve incirlerin keyfini çıkartmaya başlamanızla eş zamanlı olarak okullar açılır. Kitap ve kırtasiye alışverişleri yoğunlaşır. Yazlıklardan dönüşler başlar. Rutin hayata dönüş başlar.
***
Rutin hayatın ve sonbaharın habercilerinden biri de sevdiğimiz dizilerin yeni sezonunun başlamasıdır. Ben televizyondaki acıklı ve iç sıkan dizileri seyretmesem de, iç açıcı dizileri veya neşeli olmasa da gerçek olaylara dayalı dönem dizilerini severim. “Benim evimde televizyon yok” diyenlerden hiç olmadım. Nitekim çevremdeki televizyon seyretmediğini ve evine televizyon koymadığını iddia edenler, günün sonunda benden çok daha fazla diziyi dizüstü bilgisayarlarından seyredip, takip ediyor. Bununla birlikte yazın dizilerin tatil yapmasından ve o dönemde çok daha az televizyon seyretmekten memnunum. Dijital detokslar dönem dönem hepimize lazım.
Televizyonda olduğu gibi, dijital platformdaki güzel diziler de son yıllarda sonbaharda yeni sezonlarını yayınlamaya başladı. Bu sezon en merakla beklediğim dizi, Kulüp dizisinin ikinci sezonu idi. 15 Eylül’de başlayan Kulüp dizisini o akşam Roş Aşana gecesi olduğu için seyredemesem de pazar günü bir oturuşta yarısını bitirdim. İkinci sezonunda 1950’lerden 1960’lara geçen dizi, o yıllardaki gayrimüslimlerin yaşamanı tarafsız ve dönemin hissini vererek sergilemenin yanı sıra, Türkiye’de o yılların gece hayatını da işliyor. Dizinin orijinal kadrosu ve yeni katılanların da oyunculukları çok iyi. Raşel’in kızı Rana rolündeki Ada Erma da rolünün hakkını veriyor. Dizinin yeni sezonunda işlenen konulardan biri de aile kavramı. Hem Kulüp çalışanlarının iyi ve kötü günde nasıl bir aile olduğu, hem de güçlü yapısının altında aslında Matilda’nın kızıyla ilişkisini hiçbir zaman tam anlamıyla oturtamayıp, o sevgiyi Rana’ya vermesi işleniyor. Matilda - Çelebi aşkı da bu sezona duygusal bir boyut katıyor. Diziyi henüz seyretmemiş olanlar olduğu için, daha fazlasını yazmıyorum. Sadece birinci sezondan daha duygusal olduğunu söyleyebilirim. Diziyle ilgili çok hoşuma giden bir başka nokta da çocukluğumdan beri tanıdığım birkaç arkadaş ve tanıdığın, figüran olarak da olsa bu sezonda yer alması idi. Onları dizide görmek çok hoşuma gitti, biraz da duygulandırdı.
***
Yazın bittiğinin bir göstergesi de bayramlarımızın yaklaşmasıdır. 15 Eylül akşamı Roş Aşana’yı sevdiklerimizle kutladık. Birkaç gün geç de olsa yeni yılınızı kutlar, sizlere sevdiklerinizle birlikte her şeyden önce sağlık, mutluluk ve bereket dolu, huzurlu yeni bir yıl dilerim. Her zaman sevdiklerimizle birlikte kutlamamız dileğiyle… Şana Tova!