Hoppala! Kel alaka deyip hemen ahkâm kesmeyin. Lütfen sabırlı olun ve sonuna kadar bekleyin.
Müsaadenizle, önce kirazdan başlayalım. Kirazın ana yurdu Giresun'dur. Bu nedenle ismini de Yunanca kiraz anlamına gelen Kerasus veya Keresea kelimelerinden aldığı bazı tarihçiler tarafından dile getirilmektedir.
Ancak günümüzde bu güzel ilimiz kirazı ile değil şahane fındığı ile ünlendi1.
Gelelim kirazın faydalarına: Memorial Hastanesi tıbbi yayın kurumunun bildirimlerine göre, kiraz faydalarından dolayı kalp hastalıkları riskini azaltabilir ve gut hastalığını tedavi edilebilir. Lezzetli bir meyve olmasının yanı sıra kirazın sağlığa birçok faydası bulunmaktadır. Kirazın faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Aman dikkat… Hemen manava gidip kiraz almaya başlamadan (zor bulursunuz zira mevsimi geçti) Memorial Hastanesinin uyarılarını da iyice dikkate alalım:
“Kirazlar çok yan etkisi bulunmasa da tüketirken dikkat edilmesi gereken bir besindir. Bazı kişilerin kiraz alerjisi olabilir bu durumda mutlaka tüketmeden önce uzman doktora danışarak alerji testi yaptırmanız önerilmektedir.
Kiraz tükettikten sonra mide bulantısı, karın krampları, baş dönmesi, ağızda karıncalanma hissi, nefes almada zorluk veya dudak, dil veya boğazda şişme gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa alerjiniz olabilir.
Kiraz zehirli değildir fakat çekirdeklerinde bulunan hidrojen siyanüre dönüşen amigdalin içerir. Bu durumda çekirdekleri yutma durumunda tehlikeli olabilir.”
Kaşerut yönünden de şu bilgiyi ilave edeyim. Kirazı hop! diye ağzınıza atmayın. Elinizle ikiye bölün içinde böcek yoksa mesele yok. Böcek çıkarsa çöpe atın2.
Ülkemiz, 2020 üretim yılında dünya kiraz üretim alanı ve üretim miktarı sıralamasında ilk sırada yer almaktaydı. (O yıl 730 bin tona yakın meyve toplamışız.) Kiraz üretiminde Türkiye'yi ikinci sırada 295 bin ton ile ABD takip etmekte. Farkı görüyor musunuz?
Bunun tabii bir neticesi olarak da ihracatta da başa güreşiyoruz. Takriben 70 ayrı ülkeye satış gerçekleştiriyoruz.
“Hepsi tamam güzel de Napoleon’un bu işle ilgisi ne?” dediğinizi duyar gibiyim. Biraz daha sabır lütfen…
Fransız okullarının rahle-i tedrisatından geçen kulunuz için Napoleon çok büyük bir kahramandır3. Mektepte onun çocukluğunu gençliğini, sevgililerini, evliliklerini, zaferlerini, yenilgilerini, St. Helen Adasına sürülmesini, vefatını en ince detayına kadar öğrendik. Hatta, Viyana’da Schönburn Sarayında, ikinci karısı Marie-Louise’den olan oğlunun (l’Aiglon4 lakabıyla tanınmış), vefat ettiği odayı bile gezdik…
Şimdi sıkı durun:
Yıllardır Napolyon'un DNA numuneleri üzerinde çalışan Fransız genetik uzmanı Gerard Lucotte, Napolyon'un yaşayan torunlarından prens Charles Napolyon'un DNA'sı üzerinde yaptığı incelemeler sonrasında ünlü imparatorun atalarının bir bölümünün (kiraz üretiminin yaygın olduğu) Kafkasya coğrafyasından geldiği sonucuna vardıklarını bildirdi. (Bunların arasında Gürcistan, Ermenistan, Çeçenistan, Dağıstan, Azerbeycan’ı sayabiliriz.)
Demek ki Napoleon’un DNA’sında kiraza yatkınlık olabileceği söylenebilir!
Dahası var. Ünlü imparatorumuz kirazı çok ama çok severdi. Bu yüzden yeni çeşitlerin ortaya çıkarılmasını temin etmek için Versailles Sarayının küçük bostanlarında dahi kiraz ağaçlarını çoğaltmıştır. Orada yetiştirilen türlere de Napoleon kirazı denmiştir.
Ülkemize gelince, bazı kaynaklar Napolyon kirazının aslında Apolyont Gölü (Uluabat’ın diğer adı) civarında yetişen türler olduğu Napoleon ile kirazın hiçbir ilgisi olmadığını belirterek, telaffuz karmaşası sonucunda Apolyont’un Napolyon’a dönüştüğünü ifade eder.
Buna karşılık Haziran 2023’te Sultandağı Belediye Başkanı Mehmet Aldırmaz’ın beyanatına göre bu sene Afyon Karahisar’a bağlı ilçelerde en az 40 bin ton “Napoleon tipi” kiraz mahsulü bekleniyor. Oluşacak fiyatların da 100 lirayı geçmesi ümidini de not etmemizi istemiştir. (Nitekim gerçekleşti ve fiyatlar 100 lirayı aştı; bazı manavlarda 180 liradan satıldıklarını bile gördük.)
Özetle, ülkemizde yetişen hem Napolyon hem de Napoleon tipi nefis kirazlar hem iç piyasada hem ihraç ettiğimiz diyarlardaki tüketicilere sunulmakta.
Sonuç olarak, bir şehrimize bile adını veren bu meyveyi menşei, tipi5 ne olursa olsun keyifle ve tadını çıkararak yiyin. Afiyet olsun…
---
1 Hiçbir lezzetli çikolata (sade bitter dahil)-dünyanın neresinde olursa olsun-hamurunda Giresun fındığının katkısı olmadan imal edilemez.
2 Günümüzde böcek çıkma ihtimali sıfıra yakındır… Kendinizi fazla yormayın.
3 Sevgili eşim İngiliz okulunda yetiştiği için Napoleon’a düşman gözüyle bakar.
4 Aiglon “kartal yavrusu” demektir. Babasının lakabı kartaldı.
5 Çeşitler bu ikisi ile sınırlı değil tabii. Örneğin sweat heart, celeste, kordia, regina, staccoto, prime giant ve benzer türler de topraklarımızda üretilmektedir.