Provokatif bir rap müzikali: Otomatik Portakal

Zehra ÇENGİL Köşe Yazısı
4 Ekim 2023 Çarşamba

Geçen hafta Şalom okuyucuları için şehr-i İstanbul’daki etkinliklerin nabzını tutma gayretindeyken, yolum mütemadiyen Zorlu Performans Sanatları Merkezi’ne düştü.

Sizlere coşku dolu bir müzikalden bahsederek başlamak istiyorum. Anthony Burgess’ın kült eseri ‘Otomatik Portakal’ın rap müzikali olarak sahneleneceğini ilk duyduğumda, fikri dahi bir sanatsever olarak beni heyecanlandırmıştı.

Üniversite yıllarında hem ‘Otomatik Portakal’ kitabını okuyan, hem de Stanley Kubrick yönetmenliğinde bir kült haline gelen filmi izlemiş biri olarak, böylesine cesur bir proje için kim kollarını sıvayabilir diye düşünürken, tabii ki işin mimarı Erdal Beşikçioğlu'nun genel sanat yönetmeni olduğu Tatbikat Sahnesi çıktı.

Elvin - Erdal Beşikçioğlu'nun birlikte uyarlayıp yönetmenliğini üstlendiği oyunu ilk gece Zorlu PSM’de gerçekleşen galasında izleme fırsatı yakaladım.

Perdelerin açıldığı andan itibaren, dekorun sizi farklı bir dünyaya taşıdığı; dansın ve rap müziğinin, edebiyatla buluştuğu eseri ‘provokatif’ kelimesiyle tanımlamak asla yanlış olmaz. Çünkü müzikal içinizdeki iyilik ve kötülük kavramlarını sorgulatırken; bir suçlunun devlet eliyle ıslah olma hikâyesini anlatarak adeta sinir uçlarınızla oynuyor. Sizi kimi zaman isyan ettirmeyi, bazen de yer yer empati kurdurarak gözlerinizi yaşartmayı başarıyor. Dalgalı bir denizde yol alır gibi duygudan duyguya koşuyor, cesur ve sokak dilini cömertçe kullanan sözlere sahip şarkılarla içinizdeki ‘Alex’e bir göz kırpıyorsunuz.

Baş karakter Alex’i, Şanışer’in (Sarp Palaur) canlandırdığı ‘Otomatik Portakal’ın solist kadrosunda, Sokrat St (Samet Gönüllü), Ados (Adem Oslu), Kamufle (Basri Fırat Bayraktar), Redo (Burak Kaya) ve Müjde Kızılkan var. Ekibe ayrıca başarılı tiyatrocu Fatih Sönmez ve 18 kişilik bir koro eşlik ediyor.

Bu noktada özellikle Şanışer olmak üzere, tüm rap sanatçılarının sahneyi nasıl doldurduklarına ve oyunculuk yeteneklerine de parantez açmak gerekiyor. Ludovico tekniğiyle ıslah edilen Alex karakteri nezdinde hem yorulmak/ tükenmek bilmeyen bir müzik performansıyla hem de oyunculuğuyla kaldırabilecek bir ‘cast’ı oluşturmak da yine Tatbikat Sahnesinin gururu. Tüm bunların yanında böyle dev bir eseri layığıyla tanıtabilmek de zor, bunu başarabilen yılların basın emekçisi Bülent İpek’i samimiyetle kutluyorum.

Sokakta küçük Alex’lerin olduğunu unutmayın

‘Özgür irade olmadığı zaman ahlaktan bahsetmek mümkün müdür?’ ‘Zorunlu bir iyilik, seçilmiş bir kötülükten yeğ midir?’ ‘Seçimin ortadan kalktığı bir toplumda, özgürlükten söz edilebilir mi?’ sorularına cevap bulabileceğiniz müzikalin bitiminde kendinizi daha muhalif hissedeceğiniz kesin.

Ayrıca Erdal& Elvin Beşikçioğlu’nun tanıtım kitapçığında, Burgess’a atıfta bulunarak söylediği gibi “6655321 Alex, topluma zararlı, şiddete meyilli, Beethoven’in müziği eşliğinde artık otomatik makine haline getirilmiş, posası çıkarılmış, suyu sıkılmış, çöpe atılmış bir otomatik portakaldır. Gençlikte olur zaten bu olanlar. Şimdi kardeşlerim biz bu oyunu bitirirken, artık genç değiliz, hem de hiç. O yüzden evde, dışarıda, sokakta küçük Alex’lerin olduğunu unutmayın deriz.”

IŞILDAYANLAR KONFERANSI 56 KONUŞMACI VE 862 KATILIMCIYLA GERÇEKLEŞTİ!

Oggusto tarafından düzenlenen ‘Işıldayanlar Konferansı’, bu yıl ikinci kez Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farkındalık yaratmayı amaçlayan Işıldayanlar Konferansı’nın ana sponsoru ‘She’s Mercedes’ ile Mercedes-Benz oldu.

İş, sanat, spor ve sivil toplum dünyasının önde gelen kadın rol modellerinin deneyimlerini paylaştığı etkinliğin ilham veren konuklarıyla birçok hemcinsime de kendini keşfetme için alan açtığına inanıyorum. Bu arada geçen seneye göre ‘Işıldayan’ erkeklerin de çoğaldığını belirtmekte fayda var.

Sosyal, ekonomik ve çevresel kalkınmada rol alan ve her biri kendi alanında öncü kişilerin konuştuğu konferansta aralarında oyuncu Demet Akbağ, sanatçı Karsu, yemek yazarı Refika Birgül, milli sporcular Meryem Boz, Ayşe Begüm Onbaşı ve Sümeyye Boyacı, İhtiyaç Haritası Kurucu Ortağı Mert Fırat, Denizbank Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Hakan Ateş, L’Oreal Türkiye Lüks Divizyon Genel Müdürü Ufuk Batur’un da bulunduğu 56 konuşmacı yer aldı. Etkinliğe 862 katılımcı ilgi gösterirken, gerçekleştirilen canlı yayını ise 16 bin 942 kişi izledi.

OGGUSTO Kurucusu Özlem Güsar; “Toplumun yarısını oluşturan kadınların geride kaldığı bir ülkenin ilerlemesi mümkün olamaz. Her biri kendi alanında yıldızlaşmış konuşmacılarımız bu kapsamda bizlere önemli reçeteler verdiler. Böylece güçlenerek yolumuzda ilerleyeceğimize inancımız tam” dedi.

Vakko CEO’su Jaklin Güner: Hatay bizim şahsi meselemiz

Konferansın ilk konuşmacılarından Vakko’nun CEO’su Jaklin Güner, deprem ve sonrasındaki süreçten bahsederek, Yeniden Antakya Platformu’na destek beklediklerini ifade ederken “Hedefimiz Antakya için sürdürülebilir gelecek idealinin takipçisi olmak. Umutsuzluğa kapılamayız. Bu bizim şahsi meselemiz. Antakya’nın kültürel anlamına dikkat çekmek, yeniden inşa adına finansal kaynaklar bulmak ve sağlamayı amaçlıyoruz. Kültürel miras, gastronomi, sanayi ve istihdam, sağlık ve eğitim alanlarında yola çıktık. Desteğinizi bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Nesrin Burç: Biz 6 Şubat’ta kaldık

‘Shell Türkiye ile Dayanışma Güçlendirir’ oturumunda konuşan Hatay Defne Kadın Kooperatifi Başkanı Nesrin Burç, afet bölgesinde kadınların verdiği mücadeleyi yoğun duygularla yaptığı konuşma ile aktardı. Burç, acısını “İnsanların gözündeki dehşet kaybolmadı. Biz 6 Şubat’ta kaldık. Acılarımızı rafa kaldırdık ama hâlâ üretmeyi sürdürüyoruz. Yıllarca koca bir ağacı yeşertmişiz. 33 kadın çiftçiyle el ele vererek çalışıyoruz. Hatay Defne’de ışıldayan kadınlar var, onları görmeniz lazım. Uzattığınız elleri geri çekmeyin” diyerek deprem bölgesinin yardıma ihtiyacının devam ettiğini vurguladı. Salondaki konukların gözlerini yaşartan konuşma, ayakta alkışlandı.

Mert Fırat: Erkekleri eğitmemiz gerekiyor

Oyuncu Mert Fırat, kahramanının annesi olduğunu anlatarakAnnem, önüne çıkarılan her engeli aşan bir kadın olarak gerçek bir rol modeldi. Babamdan ayrıldıktan sonra tekstil alanında bir girişime başladı. Kendisi benim kahramanlarımdan biridir. Bizim bir yandan da erkekleri eğitmemiz gerekiyor çünkü karşımızda duran kitle erkek. Dolasıyla önümüzdeki en büyük engel diğer yüzde elli. Davranış değişikliğini empoze etmek gerekiyor” dedi.

Meryem Boz: Bayrağımız için savaşıyoruz, olumsuz yorumlar kalbimizi kırıyor!

A Milli Kadın Voleybol takımının başarılı oyuncularından Meryem Boz da “Türk Milli Takımı ile maça çıkıyorsunuz. Size yorum yapanlar da Türk. Aslında biz aynı gemideyiz ve sizler için sahaya çıkıyoruz. Ortak bayrağımız için sahadayız. Olumlu sözler bizim için itici güç oluyor. Ama gereksiz bir söz de kalbimizi çok kırabiliyor. Çok da takılabiliyoruz. Lütfen bunu düşünerek yorum yaparlarsa çünkü bayrağımız için savaşıyoruz ve kazanmak istiyoruz. Birazcık dikkat edilirse çok iyi olur” sözleriyle sosyal medya kullanıcılarından ricada bulundu.

Işıldayanlar Konferansı’nın onur konuğu olarak kapanış konuşmasını yapan Demet Akbağ’a toplumsal cinsiyet alanına da sunduğu katkılar dolayısıyla özel bir ödül takdim edildi.

Sanatçı Mehmet Sinan Kuran tarafından tasarlanan ve satışıyla elde edilen gelir Yeniden Biz Vakfı’na bağışlanacak olan eşarplar da konferans boyunca yardım ve destek vermek isteyenlerin beğenisine sunuldu.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün