Bereşit peraşasının daha açılış pasuklarında kainatın ‘tou vavou’ olarak tam bir karmaşa ve kaos içinde olduğunu anlatılır. İnsani olarak düşünecek olursak boşluk, hiçlik ve kafa karışıklığı olarak nitelendirebilmek ve derinlerdeki karanlığın ne kadar etkili olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Hemen ardındaki pasuk Tanrı’nın ışık olmasını söylediğini ve ışığın kâinatı doldurduğu yazılıdır.
Or Ahayim olarak bilinen Rabi Hayim ben Atar bu pasukların Yahudi ulusunun sürgününe bir gönderme yaptığını öğretir. ‘Tou vavou’ ifadesinin sayısal değeri 430 sayısına eşittir. Bu süre Tanrı ile Avraam arasındaki ‘Ben Abetarim’ antlaşması ile Mısır çıkışı arasında geçen zaman olarak bilinir. Tora’nın Onkelos tarafından yapılan çevirisinde ‘vou’ sözcüğü Babil sürgününe atıfta bulunan ‘Rekanya’ ifadesi olarak çevrilmektedir. Yirmiyau Peygamber kitabında Babil İmparatoru Nabukadnetsar’ı ‘boş bir kap’ yani ‘kli rek’ olarak niteler. ‘Rekanya’ sözcüğü de boşluk anlamına gelir ve Babil sürgününe inceden atıfta bulunur. Or AHayim’e göre Tora’nın söz ettiği derinlerdeki karanlık ise şu anda içinde bulunduğumuz sürgüne gönderme yapmaktadır. Yetser ara tarafından desteklenen kötü eğilimler ve cezbedici günahlar nedeniyle derin karanlık olarak bilinen bu sürgün o kadar acılarla doludur ki kendimizi bütün kalbimizle Tanrı’ya adamamızı engellemektedir.
Ne olursa olsun Tanrı bu derin karanlığı yırtarcasına “yei or / ışık olsun” ifadesini kullanmış ve ışığın parlamasını sağlamıştır. Sürgünümüz ne kadar karanlık ve sıkıntılı olursa olsun Tanrı sonunda ışığı mutlaka ilan edecektir. Bu da zamanı geldiğinde yanlışlarımızın kefaretinin sağlanması ile olacaktır.
Şimdi etrafımıza bakalım ve Bene Yisrael’in içinde bulunduğu durumu görelim. Bu duruma ilk baktığımızda cesaret kırıcı ve umutsuzluğu arttırıcı şeyler görmek mümkündür. Or AHayim karanlığı üç yüz yıl önce tarif etmiştir ancak karanlık zaman içinde çok daha yoğun ve ağır bir hal almıştır. Yetser ara eskiden hayal bile edilemeyecek kadar kuvvetlenmiştir. Birçok değerli insan bu tuzağa düşmekten kurtulamamıştır. Teknolojinin sayesinde insanlar birçok maddiyat yüklü işlerle ilgilenmeye başlamış ve hayatımız anlamını oldukça yitirmiştir. Gençlerimizin geldiği durum bellidir. Değerlerimiz eskilerle kıyaslanmayacak kadar düşüş yaşamaktadır. Ancak ne olursa olsun Or Ahayim işin başında hepimize umut olan cümleyi öğretmiştir. Karanlık her tarafı doldursa bile Tanrı mutlaka ‘yei or’ ifadesini kullanacak ve beklediğimiz aydınlığa ulaşmamızı sağlayacaktır.