Vayetse peraşası Yaakov Avinu’nun Beer Şeva’daki evini terk etmesiyle başlar. Peraşamızın hemen başında Yaakov gece olduğunu görünce yol üzerinde uyumaya karar verir. Burada herkes tarafından bilinen peygambersel ‘merdiven’ rüyasında meleklerin inip çıktıklarını görür. Bu rüyadan önce dikkatimizi çekmesi gereken bir ayrıntıya yakından bakmaya çalışalım.
Tora, Yaakov’un uyumaya hazırlanırken taşlar aldığını ve bunları başının etrafına dizdiğini anlatır. Pasuk ‘vayasem meraaşotav / başına koydu’ şeklinde bir ifade kullanır. Yaakov’un buradaki amacı kendisini gece boyunca etrafta olabilecek vahşi hayvanlardan korumaktır. İlk bakışta bunu anlamak çok kolay değildir. Bu taşlar gerçekten Yaakov'u vahşi hayvanlardan koruyacak mıdır? Kafasının etrafındaki bazı taşlar sayesinde güvende sayılması mümkün müdür? Hayvanlar kayaların üzerinden sürünemez, tırmanamaz veya atlayamaz mıydı? Vücudunun kalanını Yaakov nasıl koruyabilecektir? Bu sorunun cevabı aslında çok basittir. Burada verilmek istenen mesaj hem çok güçlüdür hem de hepimize bir ders niteliği taşımaktadır.
Yaakov aslında yapması gerekeni yapmıştır. Her şeyden önce çok zor durumdadır ve kendisini öldürmek isteyen kardeşinden kaçmaktadır. Gittiği yol oldukça uzundur ve geceyi yol kenarında uyuyarak geçirmesi bir zorunluluktur. Yattığı yer tehlikelidir ancak Yaakov tedbir olarak başının çevresine taşlar yerleştirir. Gerisini yapması gerektiği gibi Tanrı’ya bırakır. Nitekim Tanrı ona rüyasında görünür ve yolculuğu boyunca onu koruyacağına dair güvence verir.
Kırklı veya ellili yaşlara geldiğimizde hepimiz ilk elden bazı şeyleri deneyimleriz. Hepimiz zaman içinde işlerin nasıl yürüyeceğini bilmediğimiz durumlarla, çözümü yokmuş gibi görünen sorunlarla karşılaşmışızdır. Tanrı’nın yardımıyla birçoğunun sonunda çözüm olduğunu görebildiğimiz açıktır. Ailemizi geçindirmek, çocukları yetiştirmek, onları iyi birileriyle evlendirmek ve hayatın diğer zorlukları karşımıza çıktığında bir takım mucizelere tanık olmuşuzdur. Bize düşen elimizden gelen gayreti gösterip Tanrı’ya güvendiğimizi göstererek işin kalanını O’na bırakmaktır. O yapması gerekeni mutlaka yapacaktır.
Zaman geçtikçe ve yaş aldıkça gençken yapabildiğimiz birçok şeyi yapamadığımızı görürüz. Doğal olarak daha az enerjimiz vardır ve yeni beceriler edinmekte zorlanmamız da kaçınılmazdır. İşte bu durumda bile pes etmemek, elimizden gelen bütün gayreti göstermek gerekir. Taşları başımızın etrafına yerleştirirken Tanrı’nın bize yardım edeceğine inanmamız gerekir. Hayatımızda bizlere sayısız kez yardım ettiği gibi bize her zaman yardım etmeye devam edecektir.
Raşi Gemara’nın öğretisine dayanarak yaptığı açıklamada Yaakov’un önce merdiven rüyasını gördüğü ve uyuduğu yerin yanından geçtiğini yazar. Bu yer Bet Amikdaş’ın gelecekteki yeridir. Yaakov bu yeri geçtikten sonra burada dua etmek için durmadığını anlar ve geri dönmek için acele eder. Bu yüce amaç için harekete geçen Yaakov Tanrı’nın bir mucizesine tanık olur. O yere varmadan yer onun yanına gelir.
Çok çalışmaya, elimizden gelenin en iyisini yapmaya, çaba göstermeye karar verdiğimizde, Tanrı bize yardım edecektir. Böylece güzel sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır. Biz yapmamız gerekeni yapalım. Tanrı kendi üzerine düşeni yapacaktır.