Maç izlemeyi seven herkes günümüzde genellikle maçı anlatan iki spiker olduğunu bilir. Bir tanesi maç hakkında genel bilgiler vermekte ve oyunun seyrini anlatmaktadır. Diğerinin işi ise bu yayına yorumlarıyla renk katmaktır. İkinci spiker ne olduğunu analiz etmek oyunun gidişinin yanlış veya doğru olduğunu yorumlamak için oradadır.
Hepimizin aklında da benzer şekilde iki yorumcu spiker vardır. Bir tanesi bize durumu anlatır diğeri ise renkli yorumlar ekler. Hepimizin başına gelmesi muhtemel bir olayı nakletmeye çalışalım.
Uzun uğraşlardan sonra bir park yeri bulduk ve oraya girmek üzereyiz. Birdenbire bir başkası gelip park yerini kapar. Oyunu nakleden spiker zihnimizde yerimizin alındığını nakleder. Diğeri ise park yerini alan kişinin iğrenç gereğinden fazla şanslı ve düşüncesiz olduğunu paylaşır.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bazı spikerler az konuşur bazıları ise kafamızda sayısız tartışma ve yorumun dolaşmasına sebep olur. Çoğumuzda ‘yorum yapma’ içgüdüsü gelişmiş olduğundan konuları tefsir etmeden pek duramadığımızı görürüz.
Mesele şu ki, neredeyse çoğunlukla yanılıyoruz. Nadiren, yorumumuz doğrudur. Birinin bir şey yaptığını görür veya duyarız ve bu kişinin yaptığı şeyi neden yaptığını hemen kendimize açıklarız. Her zaman haklı olduğumuza ikna oluruz, ancak çoğu zaman haklı çıkmayız.
Peraşamızda Yitshak Avinu’nun vefatından söz edilir. Yitshak oğulları Yaakov ve Esav tarafından defnedilmiştir.
Bazı kaynaklara göre, Yitshak'ın cenazesinde Yaakov, oğulları dışarıda beklerken Mearat AMahpela’dadır. Ardından Esav mağaraya girer. Yaakov'un oğlu Yeuda, Esav'ın mağaraya girdiğini görür ve bunun bir sorun olabileceğini hisseder. Esav burada bile Yaakov’a zarar vermeye çalışırken Yeuda arkadan yetişir ve Esav’a engel olur. Midraş, Yeuda'nın Esav'ı engellerken yüzüne bakamadığını söyler. Esav'ın yüzü Yaakov'un yüzüne çok benzer ve Yeuda’nın, babasına benzeyen birine zarar vermesi mümkün değildir.
Esav’ın görünüşte Yaakov'a benzemesi gerçeğinde çok önemli bir şey buluruz. Yaakov'a benziyor olabilir ancak içinde Yaakov’un tam olarak zıt bir kişiliğe sahiptir.
Bu hepimiz için geçerli değil midir? Hepimiz gerçekte olduğumuzdan farklı görünmüyor muyuz?
Mutlu ve sevgi dolu görünen ancak daha sonra boşanan çiftler az değildir. Toplumda başarılı görünen ancak daha sonra ciddi sorunlar yaşadıklarını öğrenen gençler oldukça fazladır. Her şeyi yolundaymış gibi görünen ama daha sonra borç içinde boğulduğunu öğrenen birinin durumu hiç de yabancı değildir.
Hepimiz aslında kişiliğimizi gizleyen bir maske takarız. Biz işimizde gücümüzde olduğumuz sürece, hayatımızda, kalbimizde, aklımızda neler olup bittiğini kimse bilmez. Sorunlarımızı, mücadelelerimizi, hayal kırıklıklarımızı, endişelerimizi ve zorluklarımızı kimse anlamaz. Nasıl ki Esav kadar kötü biri, görünüşte Yaakov kadar doğru birine benzeyebiliyorsa, aynı şekilde hepimiz gerçekte olduğumuz kişiden çok farklı görünebiliriz. Bu bizi yalancı veya sahtekâr yapmaz. Yani hepimiz mutlaka bir şekilde maske takarız.
Bu nedenle insanların hayatlarına ‘renkli yorum’ yapmaya çalışmak sadece yanlış değil, aynı zamanda hiç akıllıca değildir. Gördüklerimiz, tüm resmin sadece küçük bir kısmını oluşturur. Neden birinin hayatında neler olup bittiğini bildiğimizi varsayarız? Tüm hikâyeyi bildiğimizi neye dayanarak iddia ederiz? Bu yüzden insanları yargılamak hiç de akılcı değildir.
Bu yanlışın, yani diğer insanların neler yaşadığını bildiğini varsaymanın en can sıkıcı örneklerinden biri, birisinin gerçekten neler olup bittiğine dair hiçbir fikri olmadan karmaşık bir sorun hakkında arkadaşına tavsiye vermesidir. Bu gibi insanların karşısındaki bu seçeneği düşünmemiş gibi ya da konuyu çok biliyormuş gibi parlak tavsiyeler verdiklerini biliriz. Bu sadece o kişinin küstahlığının ve kibrinin yansımasıdır.
Bu aynı zamanda siyasi çekişmenin de temel nedenidir. Farklı insan grupları olayları çok farklı görür ve diğer grubun nasıl aynı fikirde olamayacağını anlayamaz. Herkesin hayata ve dünyaya farklı pencerelerden baktığını anlamak zorundayız. Bunu anladığımızda daha az yargılayıcı, daha kabul edici ve sevgi dolu bir dünyada yaşıyor olacağız.
Sadece gördüklerimize dayanarak insanlar hakkında hiçbir şey varsaymak mümkün değildir. Mantıklı ve akıllı olduğumuzda, herkesin mücadele ettiğini, herkesin bizim bilmediğimiz deneyimleri ve yükleri olduğunu ve herkesin olaylara farklı baktığını anımsayabiliriz. Bunu yapmak çok zor değildir. Zihnimizde bulunan sözde renk katan ikinci yorumcuyu susturarak işe başlayabilmek mümkündür.