Kiev'den Gazze'ye

Selin BARLAS Köşe Yazısı
13 Aralık 2023 Çarşamba

Gazze’deki savaşa kadar Amerika Ukrayna’nın en büyük destekçisi ve tedarikçisi idi… Rus işgaline karşı tüm gücünü Kiev’e destek için kullanan Washington artık eskisi gibi yardım ‘yağdırmıyor’…

Senato’da çoğunlukta olan Cumhuriyetçiler içeri dönük bir siyaset izleme taraftarı. Amerikan siyasetinde malûmu ilan etmenin pek bir âlemi var mı bilemedim ama yine de söyleyelim istedim; bir ülkeye yardım yapılacaksa öncelik ve önem daima İsrail’indir.

7 Ekim’deki saldırı ve sonrası yalnızca Ortadoğu’da değil Avrupa’da ve geniş bir alanda askeri ve siyasi istikrarı sağlayacak tüm dengeler değişti.

Ukrayna iklimi bakımından zor bir dönemden geçecek…

Kışın sert olacağı açık.

Mevzu yalnız yağış ve hava şartlarından ibaret değil elbet. Devam eden savaş koşulları ve müttefiklerin gelecek veya kesilecek olan destekleri de yaşanacaklara tesir edecek.

Rusya silah üretimine hız verdi.

Ukrayna’nın destekçisi Amerika ise iç siyasette gelecek yıl gerçekleşecek başkanlık seçimleri ve İsrail’in Gazze’deki savaşı sebebiyle çok meşgul.

***

20 Kasım’da Amerikan Savunma Bakanı Llyod Austin’in Kiev’e yaptığı ziyarette “Ukrayna’ya olan Amerikan desteği şimdi ve ileride de devam edecektir” derken birkaç ay öncesine kadar yapılanlarla uzaktan yakından alakası olmayan ‘sembolik’ desteğin çok güven vermediği kulislerde konuşulanlar arasında.

ABD Başkanı Joe Biden 106 milyar dolarlık yardım paketinin onayını Senato’ya sundu. Bu paketin 61 milyar doları Ukrayna için iken kalanı İsrail ve Amerikan Ulusal Güvenliği için tasnif edildi. Cumhuriyetçiler Ukrayna’ya bu derece yüksek bir yardım yapılmasından ziyade Amerika’nın göçmen krizini kontrol altına alması için paranın sınırların güvenliğine harcanmasını istiyor.

***

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana Amerika Kiev’e 75 milyar dolar para ve mühimmat desteği verdi. Yine Amerikan kaynaklarına göre Avrupa Birliği ülkeleri de Ukrayna’ya 100 milyar dolarlık yardımda bulunmuş.

Ama mühim nokta Amerika’nın askeri desteğinin 44 milyar dolara ulaştığı ve savaştaki dengelerin asıl belirleyici unsuru olduğu…

Ancak Amerika Ortadoğu’daki istikrarsızlığı ve ufukta beliren bir Tayvan krizini de öngördüğünden kendi silah stoklarını ve mühimmatını makul ve dikkatli kullanmaktan yana.

***

Amerika’nın yardımları kısmaya başlamasının ardından Hollanda’daki aşırı sağcı lider Geert Wilders Ukrayna’ya silah ve F-16 satılmasından yana olmadığını belirtti. Economist dergisindeki makaleye göre Slovakya’daki yeni hükümet Kiev’e desteği anlık durdurmuş vaziyette.

Ukrayna’da gözler Amerikan Başkanında…

Amerika’nın önderliğinde yardım ‘yağdıran’ ülkeler Washington’ın yapacağı veya yapmayacağı yardımları izliyor…

Harcanan mermiler üzerinden üretim ve tedarik konusundaki sorunu görmek gayet mümkün.

Yazın aylık yüksek kalibreli mermilerin 220-240 bin (152mm ve 155mm) civarı harcandığını ve yeni yapılan hesaplara göre bu sayının 80 bine düştüğünü görmek sıkıntının ne denli ciddi olduğunu ortaya koyuyor…

Rusya mühimmat üretimine hız vermiş durumda. Kuzey Kore’den de destek alıyor…

Ukrayna ise Batı dünyasının bu miktarda bir üretim ve tedarik sağlayamayacağını biliyor. Ondan Sovyetler zamanından bu yana önem verilmemiş olan savunma sanayiine hız verilmiş durumda… Mermi üretiminin ehemmiyeti ve kullanım mecburiyeti bu ihtiyacı hayata geçirdi.

Gerçek o ki Kiev her ne kadar üretime ağırlık verse de şimdilik Batı’nın yardımına muhtaç.

Ancak Gazze şu an Amerika’nın önceliği…

Bu değişmeyecek.

***

Noel ve yeni yıl yaklaşırken Senato’dan henüz geçmemiş olan Ukrayna’ya yardım paketi halen beklemedeyken herkesin aklında bir soru var…

Her şey bir yana bir yıl içinde Amerika yeni başkanını seçecek…

Kim olacak diye sormaktansa ihtimaller üzerinden gidelim derim…

Biden’ın Trump’a karşı kazanacağını görmüş birisi olarak bu defa Trump’ın alma ihtimalinin bir hayli yüksek olması sebebiyle konuya buradan girmek daha doğru zannımca…

Trump’ın Filistin’in dostu olmadığını ve ABD’nin onun başkanlığında daha radikalleşeceğini görmek için âlim olmaya gerek yok.

Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Washington’daki bütün ofislerini ABD tarafından yürütülen Filistin Ulusal Yönetiminin İsrail ile görüşmelerine katılmaması sebebiyle kapattı.

Trump’ın Filistin’e milyonlarca dolarlık yardım paketlerini ve parasal desteği kesmesini de hatırlamamız gerek…

Zaten zamanında İsrail’in başkentini Kudüs olarak tanıyıp Amerikan Büyükelçiliğini oraya çekmesi istikbaldeki bir Ortadoğu’nun ne denli karışık olacağının yalnızca habercisi…

***

“Kiev’de başlar Gazze’de biter” demeyin…

“Bizden uzak amaaaan ne olur” demeyin…

Bir yerde yanan canın acısı hepimizde dokunur…

Bir çocuğun göz yaşında boğulurken buluruz kendimizi…

Ben bu yıl biterken ümitli olmak isterdim…

İyi bir yıl olacak, iyi insanlar iyi şeyler yapacak diye düşünmek isterdim…

Ama kutuplaşan ve gittikçe acımasızlaşan bir nizamın tam ortasındayız.

Hepimiz karnı aç çocukların, mültecilerin, üstü başı olmayan kış ortasında yaşamaya çalışan insanlara karşı tepkisizleşmişiz… Hatta kayıtsız kalmışız desem yeridir.

Bizden bir mucize beklemezken muktedirlerden beklemek olur mu?

Paul Auster’ın çok sevdiğim ve kalbime dokunan bir sözü var…

“Birinin yüzüne yeteri kadar uzun bakarsanız aslında kendinize baktığınızı görürsünüz” demiş…

Her baktığınız insana gerçekten bakın ama gön!

Aslında her şey öyle başlar…

Görmekle…

Gördüklerinize kayıtsız kalmamanız dileğiyle…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün