Terörü haklı çıkarmamak

Mois GABAY Köşe Yazısı
27 Aralık 2023 Çarşamba

Geçtiğimiz haftasonu Irak’ın kuzeyinde gerçekleşen hain saldırıda iki günde 12 askerimizi toprağa vermenin acısını yaşadık. Bir süredir terörü büyük ölçüde engelleyebilmiş, şehit haberleri almadan annelerin içimizi dağlayan feryatlarını işitmeden hayatımıza devam ederken, yaşadığımız coğrafyanın zorluğu, işte tam da böyle zamanlarda kendini hatırlatmaktaydı.

Şehitlerimizden birinin eşinin üç aylık hamile olduğuna mı, yoksa şehit ailemizin Türk bayrağı asılan evinde nasıl zor şartlarda hayatın devam ettiğine mi üzülelim bilemedik. Başta şehir haberinin düştüğü iller ve tüm şehirlerimizde halkımız teröre tekrardan lanet okuyup, şehit ailelerimizle kenetlenirken, böyle bir acıda neden ulusal yas ilan edilmediği sorusunun da haklı olarak sorulduğunu işittik.

Mesele terör olduğunda, gerek hain pusularda askerlerimiz gerekse de yıllarca ‘Bebek katili’ terör örgütü masum canlara kıyarken terörün nasıl bir bela olduğunu en iyi canım ülkem anlayabilirdi. Şimdilerde nasıl olur da ülkemde bütün dünya tarafından tescillenmiş, ellerinde masum canları tutan bir terör örgütüne direniş ve selam gönderildiğini anlayamıyorum. Hiçbir hafifletici sözde gerekçeyle anlamak istemiyorum.

İnsani değerleri taşıyan, içinde iyilik muhafaza etmeye gayret eden hiçbir insan ne çocukların ölümüne ne hastanelerin bombalara hedef olmasına sessiz kalamaz, kalmamalı… Ancak anneler umutsuzca çocuklarını, bebeklerini bekliyor,ortada tecavüzler, vahşi katliamlar varsa orada ne zaman ne de mekan kalır. Dünyanın hiçbir coğrafyasında hak, hukuk, adalet çocukların, gencecik canların, annelerin üstünden aranmaya çalışmasın… Yeter!

2024 yılı dünyada barışın tekrar nüfuz ettiği, kötülüğün iyilik karşısında etkisiz kalacağı kardeşçe bir yıl olsun. Hep birlikte dileyelim, öyle olsun…

***

2000 sene evvel Kudüs’te yaşamış bir Yahudi…

Geçtiğimiz günlerde Twitter üzerinde okuduğum ve gülümsediğim bir yorumdu. Bir kullanıcı “Milyonlarca insan 2000 yıl önce Kudüs’te yaşamış bir Yahudi olan Hz.İsa’nın doğumunu kutluyor ve biz halen bu bölgenin Yahudiler’in tarihsel vatanları olduğunu kabul etmiyoruz!” yazmıştı.

Yıllardan beri süregelen çatışmaları düşününce, görece doğru olsa da gülümsediğim ve başta ülkem olmak üzere dünyada halen hatırı sayılı insanın kabullenmeyeceği bir yorumdu. Aslolan Kudüs’te üç semavi dinin inananlarının huzur içinde korkmadan dua edebilecekleri bir dünyayı yaratabilmekti. Her aklıselim insan bugün İsrail’in yok edilmek istendiği bir çözümün çözüm olmadığının farkındadır. Dilerim, nehirden denize sözleriyle sadece mağdur olan tarafı daha da mağdur edenler bu gerçeklerin farkında,yapıcı ve uzun süreli bir çözümün ancak İsrail’in de olduğu bir çözüm olacağının farkına varırlar.

Hz.İsa’nın Hristiyanlar tarafından doğduğu kabul edilen Beytüllahim’de doğum kutlama ve ayinlerinin savaş nedeniyle yapılamaması başta Hristiyanlar ve tüm insanlık için yeterince utanç verici olmalı… Dilerim bir an evvel kalıcı bir ateşkes imzalanır ve herkes evine döner.

Dünyanın dört bir tarafı acılarla yanarken, pazar akşamı Beyoğlu başta olmak üzere İstanbul’da az sayıda kalan Hristiyan komşularımız tüm kiliselerde ayinlerle bayramlarını idrak ettiler. Saint Antoine Kilisesi yine her dinden insanla dolup taştı. Tüm Hristiyan dostlarımızın Noel’ini kutlar, hepimize de başta barış sonrasında da sağlık ve huzur dolu bir yıl dileriz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün