Her yıl aralık sonuna doğru yazılı ve görsel basında aynı başlıklar yer alır: 2023’e damgasını vuran olaylar; 2024’ten beklentilerimiz; ünlü astroloğun öngörüleri - buna döviz kurları da dâhildir-; ertelemek istemedikleriniz vs.
Başlıklarla ilgili yanıtları sondan başlayarak kendi doğrularım çerçevesinde sıralamak istiyorum.
‘Durdurun Dünyayı İnecek Var’ Dostlar Tiyatrosu’nun ilk kez 1969’da Genco Erkal’ın yönetip sahneye koyduğu bir eserdi. Birbirinden değerli oyuncularının çoğu hayatta değil.
Günümüze gelince, her yer bir kaos. Hangi ülkeye baksanız ayrı bir sorun. Ne kendi sınırları içinde birbirleriyle ne komşu ülkelerle barışıklar. Çoğu insan ‘durdurun dünyayı inecek var’ ruh halini taşıyor.
Yine de… Tüm olumsuzluklara rağmen insanı ayakta tutan beklentiler ve ertelemek istemediklerini gerçekleştirmektir. Sonuçta bir kapı kapanır, bir pencere açılır.
‘İki haberim var. Biri iyi, diğeri kötü. Hangisinden başlayayım?’ sorusuna ‘iyi’yle yanıtını verenler geleceğe daha iyimser yaklaşırken, ‘kötü’yle diyenler genelde geleceğe daha karamsar bakanlardır. Cevap nispeten göreceli olsa da ‘iyi’ye odaklanmak her zaman daha sağlıklı.
Herkes gibi yeni yıldan en büyük beklentim sağlık, ailemin huzurlu, sokaktaki insanın güler yüzlü olması ve dünya barışıdır.
Şahsi beklentilerim daha farklı. Günlük hayatımı kolaylaştırmak için daha çok ‘hayır’ demeyi; huzurumu bozan kişilerden uzak durmayı, değiştiremeyeceğim olaylar için daha az üzülmeyi hedefliyorum.
Unutkanlığın zirve yaptığı durumlarda not aldığım kağıtlara bakmak için yeni yöntemler bulmalıyım. Yürürken takılıp ‘düşmemek’ için sağa sola bakmak yerine dikkatimi sallanan kaldırım taşlarına yoğunlaştıracağım. Çocukların erişmemesi için yüksekte olan ilaç dolabına ulaşmak için iskemleye çıkmak yerine iki-üç basamaklı bir merdiven almak önceliklerim arasına girecek. En çok da ‘sırası değil’ demeyi bırakıp daha sık tatile çıkacağım.
↔↔↔
Ekonomi konusunda hiç dertlenmeyin. ‘Akıl yok, mantık yok’ çerçevesinde sıkıntı almak toplumu düzlüğe çıkarmıyor. En temel ihtiyaç olan sağlık ve eğitime odaklanıldığında zorlukların daha kolay aşılabileceğini düşünüyorum.
Astroloji hakkında bilgim yok. Ekonomist de değilim. ‘Alt akıl-üst akıl’ gibi büyük lafları kenara koyarsak ortalama portre, aile bütçesinde önceliklerin yer değiştireceği, ‘doğal’ olduğu düşünülen kimi harcamaların artık yapılamayacağı gerçeğini kabullenmektir.
Göreneklerde var olan yastık altı ekonomisi geçerliliğini sürdürecek. Dövizin akıbetine gelince, yanıtı bilseydim zaten köşeyi dönerdim. Yine de dolar-Euro ikilisi çok yavanlaştı. Belki üçüncü bir birimi düşünmekte yarar var.
Dünya ekonomisine gelince tek umudum Nostradamus’un iyi bir kehanette bulunmuş olması.
↔↔↔
2023’e damgasını vuran en önemli iki olay, yurt içinde Kahramanmaraş merkezli 7,7 şiddetindeki deprem ve sonrasında yaşananlardı. Yurt dışına gelince 7 Ekim Hamas saldırısının Ortadoğu barışına gem vurması ve fırsat kollayan antisemitizmin dünya ülkelerine olan uzantısı.
Terörün savunulacak bir yanı yok. Konuyla ilgili üzüldüğüm diğer bir nokta belli eğitim seviyesinin üstünde, yıllardır tanıdığım kimi yakınların cephe alan tavırlarıyla ‘sizler’ diye başlayan konuşmaları oldu.
Yorumlara mı kızdım, polemiğe girmeyip sustuğum için mi kızdım? Sanırım her ikisi…
↔↔↔
İyisiyle kötüsüyle geçen her yıl, bir sonrakine edinilen tecrübeleri beraberinde getirir.
Hepinize sağlıklı bir Miladi takvim yılı dilerim.
