Yapay zeka, bilgisayarlara sadece akıl’lı insanların yapabileceği cinsten işler yaptırmaktan ibaret… Örneğin öğrenmek, akıl yürütmek, sorun çözmek gibi.
Yapay zekanın pratik uygulamaları, günlük yaşantımızın vazgeçemeyeceğimiz bir parçası haline gelmiş durumda… Banka ve hastanelerimiz, otomobilimizdeki navigasyon sistemi, Google’ın arama motorları, ‘akıllı’ telefonlarımız, hep yapay zeka ‘uygulamaları’.
Birer tüketici olarak, robot kullanmak günlük yaşamımızı çok kolaylaştırıyor ama, bazı insanların korktuğu şey şu: “Ya tüm işlerimizi gören robotlar, bir gün bizi dinlememeye başlarsa… Ya Alaaddin’in lambasındaki cin, özgürlüğünü ilan edip, artık kendine hizmet etmeye karar verirse…”
Cinin bize uşaklık etmektense, patronumuz olmaya heveslenmesinden endişelenenlerden biri de Elon Musk.
Ünlü teknolojicinin konuya yaklaşımı, 19. yüzyıldaki ‘makine kırıcılarınınki’ gibi değil, tabii ki… Yapay zeka yüzünden insanların işsiz kalacağından korkmuyor örneğin. Yeni teknolojilerin, yeni işler yaratacağını en iyi bilenlerden biri, Musk.
Ama kaygı duyduğu şeyler de yok değil: yapay zekanın önemli bir politik kişiliği taklit ederek, ona utanabileceği bir şeyler söyletmesi… Veya ChatGPT’nin, telif haklarını umursamadan, daha önce yayınlanmış bilgileri ‘araklaması’ gibi.
Cep telefonumuzda bir uygulamanın ‘çökmesi’, büyük bir felaket sayılmaz… Ama havacılık veya otomobil gibi, kamu güvenliğini tehlikeye sokabilecek uygulamalar söz konusu olunca, hükümetin devreye girmesi gerekebilir… Bağnaz bir taraftar olarak değil, son sözü söyleyecek bir hakem gibi.
Yapay zeka, büyük olasılıkla, ürün ve hizmet sıkıntısının çekilmediği, bolluk dolu bir gelecek sağlayacak… Sakıncaları doğdukça da, hükümet ve mahkemeler, bunları ortadan kaldıracaktır muhtemelen.
Her teknolojik ürün gibi, Alaaddin’in lambası da kötüye kullanılabilir kuşkusuz ama bunu engellemenin yolu, yapay zekayı kısıtlamak değil, devlete güç vermek olmalı.
Teknolojik yenilikleri düzenleme hususunda, hükümetlere büyük görev düşüyor. Ama yapay zeka, her geçen yıl, bir öncekinin beş katı ilerleme kaydediyor; hükümetler ise bu hızda çalışmaya alışık değil.
Potansiyel olarak, teknolojinin insanlara zarar verme olasılığı yüzde 0 değil. Aşırı iyimser olmaya gerek yok… Yazılımlar, yalnız ‘iyilere’ değil, ‘kötülere’ de açık.
Her yeni buluşun, insanlığa hayrı da dokunabilir, zararı da… Benzer teknolojiler sayesinde, insanları öldürmeye yarayan İHA’lar da üretilebiliyor, mayın tarama robotları da…
Yenilik ve buluşların büyük kısmı, ABD, İngiltere ve Çin’de gerçekleşiyor. Bu ülkelerin liderleri, yapay zeka güvenliğini çok ciddiye alıyor… Bunlar arasında uyum sağlandığı takdirde, yapay zekanın emin ellerde olduğunu düşünebiliriz.
xxx
Yapay zeka hususunda, insanları en çok endişelendiren şey “işim ne olacak?”, “ileride çocuklarımın bir işi olacak mı?” gibi düşünceler.
Kırk yıl önceki işlerin yüzde 60’ının, artık olmadığı bir gerçek… Ama neyse ki, eskilerinin yerine açılan her şirket, yeni işler yaratıyor… Yapay zeka insanın işsiz kalmasına değil, işini daha iyi yapmasına yarıyor… Bir tür ‘yardımcı pilot’ gibi…
Nasıl ki geçmişteki teknolojik buluşlar, bir işsizlik sorunu yaratmadıysa, yenileri de yaratmayacaktır… Olsa olsa, çalışanların daha fazla tatil yapmasını sağlayacaktır.
Ne zaman olacağını söylemek zor ama, günün birinde, iş sadece ‘kişisel tatmin’ veya ‘hayata bir anlam katmak’ için gerekecektir belki de… Her işini halleden ‘sihirli bir cine’ sahip kişinin, çalışmasına gerek kalmaz…
Yapmak zorunda kalınan işlerin çoğu, insanlara şimdiden ya ‘sıkıcı’ geliyor, ya da ‘tehlikeli… Yemek pişirmek, benim gibi amatör ahçılara eğlenceli gelebilir ama, tabakları yıkama işini, bulaşık makinesine bırakmakta bir mahzur görmüyorum, şahsen.
Yapay zeka uygulamaları, son derece sabırlı bir özel öğretmen, harika bir kişisel arkadaş, hatta psikolojik danışman haline geldi, birçok ülkede.
Bütün bunların ulaşılabilir hale geldiği bir ortamda, bilgisayarımın beni satrançta yenmesini kafaya takmıyorum doğrusu… Nasıl ki otomobilimin benden hızlı koşmasına kızmıyorsam… İnsanlarla yarışmak yetiyor bana, makinelerin benden üstün olması, umurumda değil.
Zekanın ‘doğalı’ da rakibimiz değil, ‘yapayı’ da… İkisi de, işimizi kolay yapmamızı sağlayan birer yol arkadaşı.