Bu sefer de tarih bana yardım etti. 14 Şubat günü yayınlanan gazetemizde, ölüm yıldönümü aynı tarihe rastlayan bu din adamını anmasam olmazdı.
Kim bu Aziz Valentin? Değişik bilgiler hatta efsaneler var. Ancak en fazla kabul edilen yayınlara veya genel anlamda benimsenmiş bir efsaneye göre
“Valentin üçüncü yüzyılda Roma'da bir rahip olarak yaşamıştır. O dönemde İmparator Claudius II, genç erkeklerin evlenmesini yasaklamıştır, çünkü bekâr erkeklerin daha iyi askerler olduğuna inanmıştır. Bu buyruğa rağmen, Valentin genç âşıklar için gizlice evlilikler gerçekleştirmeye devam etmiş ve imparatorun emirlerine meydan okumuştur. Eylemleri keşfedildiğinde, Valentin hapse atılmış ve daha sonra yaklaşık MS 270’in 14 Şubat günü idam edilmiştir.”
Başka bir hikayeye göre ise apishanede bulunduğu sırada Valentin, gardiyanın kızına âşık olmuş ve ona "Senin Valentin'ın" imzalı bir aşk mektubu göndermiş; bu da günümüzde hala kullanılan bir ifadeyi halkların benimsemesine yol açmış.
Bu gibi aşkı simgeleyen hikâyeler Aziz Valentin Günü’nün sevgi ve şefkatle ilişkilendirilmesine katkıda bulundu.
Ancak 14 Şubat bazı Hristiyan mezheplerinde asırlar boyunca matem hatta oruç günün olarak anılmıştı.
Peki, 14 Şubat gününü yani ‘Aziz Valentin’ Gününü kim “sevgililer günü” olarak kabul etmişti?
Sıkı durun.
Papa VI Alexandre 1496 yılında yayınladığı bildiriyle Aziz Valentin’i sevgililerin en büyük manevi koruyucusu ilan etmişti.
Hemen şunu da ilave edeyim, VI Alexandre belki de papalık tarihinin en tartışmalı kişisidir. Esas adının Rodrigo Borgia olduğunu söylersem çoğunuzun aklına onun hakkında çevrilen filmler gelebilir1.
Çok renkli ve müthiş zekiydi. Gücünü ve zekâsını önce papalığın kuvvetlenmesi için harcamaktaydı. Ancak şahsi gücünü arttırmak için çevirdiği yolsuzluklar ve bilhassa hayatı boyunca edindiği metreslerle maceraları ve bu arada doğan gayr-ı meşru çocuklarının adedi gerçekten şaşırtıcıdır. Eh, müsaade edin de böyle bir kişilik ‘sevgi’ kavramını baş tacı etsin.
O yıllardan itibaren sevgililer gününü kutlamak önce Avrupa asalet sınıfları arasında başlamış ve ağır ağır tüm halka yayılmıştı. 19. asra gelinceye kadar, kadın ve erkeğin birbirlerine ‘sevgi nameleri’ göndermeleri ile adet yerini bulmuş olurdu.
Geleneğin ticari hale gelmesi -tahmin edebileceğiniz gibi- ABD’de başladı. Sevgi temasını işleyen kartpostallar basıldı. Bunlar büyük ilgi gördü. O kadar ki okullara kadar yayıldı ve talebeler öğretmenlerine bile bu kartlardan göndermeye başladılar. (Resimde bir örneğini görüyorsunuz.)
İş kartlarla başladı ama bunlarla yetinilmedi. Süratle tüm dünyaya yayıldı ve kartlar değerlerini kaybetti. Yerini çiçekler aldı. Örneğin Fransa’da o gün satılan çiçekler tüm bir haftalık çiçek cirosuna eşitmiş ve yüzde 80’ini gül teşkil ediyormuş2.
Gelenek Avrupa dışına da taştı. Mesela Japonya’da 1950 yılından beri kutlanıyormuş. Kızlar sevdikleri erkeklere bir çikolata kutusu ikram edermiş. Aynı olaya süratle Güney Kore, Tayvan, Hong Kong ve 1980’den itibaren Çin sahip çıkmış. Artık hediye cirosunu siz hesaplayın.
Bitmedi… Pakistan’da da Sevgililer Günü kutlanıyormuş, ancak sık sık çatışmalar çıkıyormuş. Halkın bir bölümü bu bir kâfir geleneğidir deyip bazı saldırılarda bulunuyormuş…
Fas, Tunus, Cezayir de bu günü kutlayanlar arasında sayılıyor. Çok renkli gelenekleri varmış.
Lübnan’da ise lise ve üniversite talebeleri 14 Şubat’ı Kırmızı Gün ilan etmiş. Okullarına kırmızı renkli elbiseler giyerek gelip, birbirlerine çikolata, pasta ve çeşitli hediyeler veriyorlarmış.
Papa VI Paul tüm bu etkinliklere ve abartmalara dayanamıyor ve 1969 yılında (yani ihdasından takriben 473 yıl sonra) 14 Şubat’ı Katolik dini takviminden çıkarıyor.
Ülkemize gelince… Şimdi daha sıkı durun…
Sevgililer Günü kutlamalarının başlangıcı ünlü gazeteci ve yazar sevgili Hıncal Uluç’un 1977 yılındaki evliliğine dayanmaktadır. Uluç, eşi Holly Hartquist’ten Sevgililer Günü’nü öğrendikten sonra bu özel günü ilk kez 1981 yılında ‘Erkekçe’ dergisinde dile getirmişti. Bu yazı ile birlikte tüm Türkiye’de Sevgililer Günü kutlamaları resmi olarak başlamıştı.
O tarihten itibaren bilhassa son yıllarda nerelere vardığımızı hepiniz biliyorsunuz. Bu günü unutmanız ve hele amiyane tabirle pas geçmeniz mümkün değil.
Yine de siz siz olun, sevdiğinize, sevginizi belirtmek için sadece Aziz Valentin gününü beklemeyin.
---
1 En az iki filmini hatırlıyorum. Bir de ‘The Borgias’ dizisi var.
2 Türkiye'den 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla Hollanda, İngiltere başta olmak üzere 30 ülkeye 70 milyon dal kesme çiçek gönderildi. Bu ihracat ile 7 milyon dolarlık döviz sağlandı.