Ayrık Otu'm Dalia

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
21 Şubat 2024 Çarşamba

Filantrop sözcüğüyle ilk kez yıllar önce Balat Or-Ahayim Hastanesinin Ellie Kadoorie Pavyonları hakkında yaptığım bir yazı sayesinde tanıştım. Bağdatlı iş adamı Sir Ellie Kadoorie, 1920’lerde hastaneye büyük bir bağışta bulunur. Bu sayede, üç büyük bina inşa edilir ve Or-Ahayim’in çehresi tümüyle yenilenir. Kadoorie Ailesinin büyük bir kısmı halen vaktiyle göç ettikleri Hong Kong’da yaşamaktadır.

Bağış sever ile filantrop arasındaki farkı ise çok sonraları anlayacaktım.

***

Ortadoğu’nun yazgısı bir kez daha savaş rüzgârlarını estiriyor. Tünelin ucu bir mum ışığı kadar titrek. Dünyaya olan yansıması daha da acı. İslamofobi ve antisemitizm başını almış gidiyor. Dünya ülkelerinin anlamak istemediği ise, ‘bugün bana yarın sana’ gerçeği.

7 Ekim sonrası siyasi yorum, stratejik uzman görüşleri, çokça dezenformasyon ekranlara konuk oldu. Güvenilir (!) kaynaklardan verilen haberler ise izleyeni alt üst ediyor. Çaresizlik kişiyi daha çok hırpalıyor. Böylesi durumlarda “her karanlığın ardında bir ışık vardır” söylemi pek inandırıcı gelmese de son olarak bir televizyon kanalında Sylvain Adams ile gerçekleştirilen söyleşi hümanist yaklaşımın hâlâ geçerli olduğunu bir kez daha hatırlattı.

***

Sylvain Adams Kanadalı bir filantrop; 66 yaşında. Romanya doğumlu babası bir Holokost kurtulanı. Adams zaman içinde aile mesleği olan emlak kuruluşunda yer alarak ilerledi. Dünyevi işlerinin yanı sıra yardımseverlik yaşamının bir parçası oldu. “Babam maddi olanakları sınırlıyken dahi bağış yapmayı ilke edinmişti” diyecekti ilerleyen zamanlarda.

Sylvain Adams iki yıl önce eşiyle birlikte yaşadıkları Montreal’i geride bırakarak aliya yaptı. Bu süreçte işlerini üçüncü nesil olan oğluna devretti.

Kanada ve İsrail’in yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde bilim, tıp, eğitim, teknoloji ve sporun gelişmesi için büyük bağışlarda bulundu. Kendisine bundan sonraki projeniz nedir diye sorulduğunda hep aynı yanıtı verdi, “Henüz yeni başladım.”

Adams, ‘Save a Child’s Heart/ Bir Çocuğun Kalbini Kurtar’ın kurucularından. SACH binlerce Filistinli çocuğun yanı sıra, 57 ülkeden gelen hasta bebekleri ve çocukları tedavi etmek için faaliyet gösteren apolitik, din/ırk gözetmeyen bir kuruluş olarak devam ediyor.

***

Adams Ailesi’nin dile getirmediği birçok yardım ve bağışın yanı sıra hayata geçirdikleri en önemli adım, ‘The Giving Pledge’ hareketine/kuruluşuna imza atmasıdır. ‘The Giving Pledge’, varlıklı bireylerin kişisel servetlerinin çoğunu hayır işlerine adama sözünü gerçekleştiren bir girişim. Bill Gates ve Warren Buffet tarafından gerçekleştirilen grupta 28 ülkeden 25 kişi yer alıyor. Dileriz bu yardımlar daha iyi bir değişim, daha iyi bir dünya için yarar sağlar.

***

Geçtiğimiz haftanın en güzel olayı Dalia Maya’nın ‘Ayrık Otu’nun İçsel Yolculuğu’ adlı kitabının imza günüydü. Yazarı çok genç yaşta tanımış olmam ayrı bir sevinç kaynağı oldu. Kitabın karmaşık gibi görünen başlığına aldanmayın. Merakım üstün geldiğinden bir solukta okudum, hata etmişim. Birbirinden bağımsız görünen yazıları yavaş yavaş okumak belki daha doğru. Dalia’nın altı yıldır süren iç yolculuğu sanırım onun dış dünyada daha dingin olacağının bir göstergesi. En azından, “Yol götürdüğü gibi getiriyor da insanı. Önce arayışa götürüyor sonra bulmaya getiriyor. Dışarıda aradığını içeride bulmaya” cümleleri bana öyle bir çağrışım yaptı.

İmza gününe gelemeyip merak edenler için söyleyeyim. Dalia gibi bir gündü. Sıcacık, yüzlerin güldüğü, huzurlu, içinde sanat olan minik bir içsel yolculuktu.

Sağlıkla kalın.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün