İşgal başladığından bu yana, yaklaşık bir milyon Rus daha parlak bir gelecek arayışıyla ülkelerinden kaçtı ve bu durum ülkenin uzun vadeli demografik krizini daha da kötüleştirdi.
Yüz binlerce Rus askeri bu savaşta öldü ve yaralandı. Görünen o ki demografik felaket döngüsü, Putin'in fetih arzusunu azaltmamış. Ancak Putin, hızla Rusya'yı gençlerin kaçtığı ve erkeklerin 60'lı yaşlarında öldüğü daha küçük, daha kötü eğitimli bir ülke haline getiriyor.
Diğer taraftan, 2023 yılında Rusya ekonomisi gözle görülür bir şekilde güçlendi. Rus hükümeti akıllıca, son 10 yıldır dış borcu düşük tutarak ülkenin Batı yaptırımlarına karşı savunmasızlığını azalttı. Ukrayna savaşı, silah üretimini aşırı hızlandırarak Rusya ekonomisini güçlendirdi. Avrupa'nın Rus enerjisi ithalatını durdurma yönündeki cesur hamlesine rağmen, Rusya artık Çin ve Hindistan’a daha fazla petrolü, biraz daha uygun fiyatlarla satar hale geldi.
Rusya’nın Kiev’i ele geçirme planı en başından başarısız oldu. Ancak Rus ordusu, halen Ukrayna topraklarının yüzde 18'ini savunmak için savaşmaya devam ediyor. Ukrayna’nın, batıdan aldığı silahlarla atağa geçip kaybettiği yerleri geri alma planı da başarısız olunca ivme Rusya lehine değişti.
Peki Rusya’nın planı nedir?
Vladimir Putin, kendi Rus vatandaşları dahil olmak üzere diğer insanların acılarına karşı çok yüksek bir tolerans seviyesine sahip. Putin'in stratejisi, savaşın neden başladığını ve bunun neden yapıldığını bir peri masalı gibi anlatmak, ardından savaşı büyük şehirlerin ve elitlerin dışında tutarak, olası iç tepkilerin gücünü zayıflatmak. Bu strateji şu ana kadar oldukça iyi işledi.
Temel amaç, iç siyasi kontrolü ve zenginliği korumak ve Rusya İmparatorluğunu eski yöntemlerle yeniden kurmak. İmparatorluk geleneğine geri dönmek konusunda oldukça sınırlı bir başarı elde etti. Kremlin'den nefret eden milyonlarca Ukraynalıya boyun eğdirebilirse bir nebze amacına ulaşabilecek. Ve sonrasında belki de Moldovya ve Baltık Denizi çevresindeki ülkelerle yoluna devam etmeye çalışacak.
Putin savaşı kaybederse ne olur?
Putin kaybederse veya kaybettiği görülüp küçük düşerse, büyük sorun olur. Sonsuza kadar Rusya'da başkan olma yolunda net bir ilerleme kaydettiğini düşünüyor. 80'li yaşlarına geldiğinde tarihteki diğer Rus hükümdarlarından daha uzun süre iktidarda kalmış olacak. Bu, onun mirası. Ukrayna'daki savaşı kaybederse, artık Rusya'nın dümeninde olması gereken kişi o olamaz. Dolayısıyla bu, Putin’in Ukrayna savaşını kaybederek alabileceği bir risk değil.
2023 yılı sonunda yaptığı yıllık basın toplantısında Ukrayna ile barışın ‘ancak hedeflerimize ulaştığımızda’ gerçekleşeceğini söylemesi aslında bu savaşı kaybetmeye niyetli olmadığının açıklamasıdır.
Amerika, Avrupa ve Çin ne düşünüyor?
Batı dünyası, şu ana kadar Ukrayna'nın hayatta kalması konusunda son derece kararlıydı. Ancak siyasi tarafta, artık sorunlar baş gösterdi. Avrupa’da Polonya, Slovakya, Macaristan, Almanya ve daha pek çok ülkede bu konu iç siyasi mesele haline geldi. Avrupa Birliği ve İngiltere, her türlü siyasi engele rağmen maddi desteklerini sürdürmeye devam ediyorlar. Ancak ABD’de Trump’ı destekleyen Cumhuriyetçi bir kesim, Ukrayna’ya yardım paketini ısrarla Kongre’den geçirmemeye çalışıyorlar.
Çin ise Rusya'nın on yıl önce ele geçirmeye başladığı Ukrayna topraklarındaki iddiasını hiçbir zaman tanımadı. Rusya eğer bu savaştan güçlü çıkarsa, zayıflayan ABD karşısında Japonya, Hindistan ve Güney Kore ile iş birliği içine girip Çin’i sıkıştırabileceği endişesi her zaman masada. Ancak diğer taraftan, Rusya’nın bu savaşı kazanması, Çin’in Tayvan’ı ileride işgal etmesi açısından da büyük kolaylık sağlayacak.
Putin kazanırsa neler olacak?
Sadece Ukrayna’nın belli bir kısmını topraklarına katmakla kalmayıp, Ukrayna’nın geri kalan kısmındaki siyasi arenayı da kontrolü altına alacak. Ayrıca ABD'yi politik, psikolojik ve sembolik olarak mağlup etmiş olacak. Bütün amacı, dünyaya, ABD’nin güvenilmez bir müttefik olduğunu ve artık bir dünya lideri olmadığını ispatlamak.
Putin, ABD Başkanı Biden'ın başarısız olmasını istiyor. Dolayısıyla Trump’ın yeniden iktidara gelmesinden büyük mutluluk duyacaktır. Çünkü Trump'ın ABD'yi NATO'dan çıkaracağını, ABD ittifak sistemini parçalayacağını ve Ukrayna'yı teslim edeceğini de öngörüyor. Trump’a desteğini sağlamlaştırmak için de Trump’ın sağ kolu, ABD’li ünlü siyasi yorumcu ve yazar Tucker Carlson ile röportaj yapıyor ve açıkçası ABD halkı ile bir milyar insanın gözleri önünde dalga geçiyor. Anlaşılan Putin, kendi başarısı için ABD’de, ülkenin küresel çıkarlarını görmezden gelen Cumhuriyetçileri kullanmaya devam edecek.
Sonuç olarak Putin bu savaşı kaybetmeyecek. Önemli olan kazanmasını engellemek ve her iki tarafı ABD seçimlerinden önce bir an evvel masaya oturtmak. Bu şekilde Batı itibarını koruyacak ve Çin de Tayvan işgali için iki kere düşünecek.